"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kalbin gözyaşları

Serdar Ahlatcı
29 Temmuz 2018, Pazar
Zirvelere yükselmenin hammaddesidir, yakıtıdır gözyaşları.

Akan her damlada adımlar hızlanır, gönüller coşkulanır, hedefe varma arzusu şahlanır gözyaşlarıyla… Gözünüzden düşen her damla sizi bir adım, bir arşın daha yaklaştırır hedefinize. Zaten hedefiniz Allah (cc) rızasıysa böyle olur. Yoksa hayal kırıklığından başka, hüzünden başka, yıkıntıdan başka bir şey değildir dünyalık için dökülen gözyaşları. Dünyalıklar için akan gözyaşları belli bir süre sonra kuruyacak çeşmeler gibidir. Oysa Allah (cc) için olanlar, gözlerinizden akarak sonsuzluğa uzanırlar ve asla kurumazlar…

Ürperen bir kalbin sahibinde damlar gözyaşları

Ürperen kalpleri de imanları kemale ermiş mü’minler taşırlar. Ve o kalplerin sahipleri yalnızca Rablerine sığınır ve güvenirler. Zaten olayın esasını bizlere Yüce Kur’ân anlatıyor: “Gerçek mü’minler ancak o mü’minlerdir ki yanlarında Allah zikredilince kalpleri ürperir, kendilerine O’nun âyetleri okununca bu, onların imanlarını arttırır ve yalnız Rablerine güvenip dayanırlar.” (Enfal, 2) Bu özellikleri üzerinde taşımayan mü’min nefsini hesaba çeksin!

Pişmanlıkların çağlayanıdır

İşlediğin her bir günah kalbinden imanî bir parçayı alıp götürür. Hele bir de farkında değilsen gidenlerin, kaybettiklerinin… İşte en sıkıntılısı da budur. Yok eğer farkına varmışsan hatalarının ve pişmanlığından dolayı dökülüyorsa gözyaşların ve yüreğin pişmanlıktan titriyorsa, işte bu, doğru istikamete yöneldiğinin işaretidir. Aslında pişmanlıklarının çağlayanı çok kıymetlidir çok. Düşen her damla en değerli elmas hükmündedir. Düşen her damla Cennet güllerini rahmet kaynağıdır. Düşen her damla bir büyük günahını siler süpürür. Düşen her damla kalbindeki kirleri pasları söker atar. Düşen her damla kalbindeki karanlıkları aydınlığa dönüştüren bir nurdur aslında. Gözlerinden nurlar yağıyor farkında mısın?

Muhabbetin damlalarıdır

Olaya önce insanî boyuttan bakalım ve daha sonra manevî yönlerini kısaca anlatmaya çalışalım. Birini çok seviyorsunuz; karşılıksız, beklentisiz, menfaatsiz… O kişi her aklınıza geldiğinde kalbinizde bir kıpırdanma, azalarınızda bir kıvılcımlanma, gözlerinizde bir nemlenme meydana gelir. Eğer güzel bir şekilde aklınıza düşmüşse gözleriniz güler, olumsuz bir şey duymuşsanız gözleriniz yağmur bulutlarına dönüşür. Bu muhabbet fânilere karşı böyleyken, gönlünü sonsuzluğun Yaradanına kaptırmışsan var ötesini sen düşün. O muhabbetin ve muhabbetten kaynaklanan gözyaşlarının tarifi yok. Değerini ölçecek bir ölçü âleti henüz üretilmedi. Onun karşılığı ve ödülü ancak O’nun (cc) tarafından verilir ve sonsuzluk diyarının sonsuz güzelliklerinden müteşekkildir.

Endişe sağanakları

Ebedî hayatın endişesini taşır üzerinde. Dipsiz bir uçurumdur dünya. Kapıldıkça içine çeker tatlı tatlı… Emin değildir geleceğinden, çünkü biliyordur çevirdiği dolapları. Ne çok yıkıntı bırakmıştı arkasında, ne çok üzdüğü canlı, ne çok harabeye dönmüş gönüller… İşte bu yüzden endişe ediyor ahiret yurdundan. Çünkü yeni farkına vardı, zerre miktarı şerlerin hesabının sorulacağını. Bundan dolayıdır ki, gözlerinden akan yaşlar, pişmanlık çiseleri ve endişe sağanaklarıdır. Aslında güzel bir gelişme bu; hatasının farkına varmak, bir daha yapmamaya tövbe etmek ve pişmanlığından dolayı gözyaşı dökmek. Allah (cc) rahmeti mağfireti o kadar bol ki, herkese yeter… Yeter ki sen pişman ol ve bir daha yapma… Bir daha yanına yörene yaklaştırma!

Miskinliğin dibine inen rahmettir gözyaşları

Kurumaya yüz tutmuş dalları yeniden filizlendiren… Hep kendisini düşündü bu yaşına kadar; madden ve manen… Evini aldı, arabasını aldı, çocuklarını iş-güç sahibi yaptı evlendirdi, torunlarına kavuştu, emekli oldu vs… Kısaca maddî anlamda hayallerine kavuştu. Namazını kılıyor, haccını eda etti, orucunu tutuyor, eli titreyerek de olsa zekâtını veriyor vs… Kısaca ferdi Müslüman. Oturduğu binadaki insanların çoğunu tanımıyor, bir öte mahalledeki fakirlerle ilgilenmiyor, dünyanın bir diğer bölgesindeki aç-susuzlar umurunda değil. Ferdi İslâmı yaşadığı halde Efendimizin (asm ‘’bizden değildir’’ diye sonlanan birçok hadis-i şerifinin muhatabı konumunda. Öyle bir gün geliyor ki, artık aktif imana, toplumsal Müslümanlığa geçiyor ve geçmiş günlerinin pişmanlığıyla gözlerinden, gönlünden yaşlar akıyor süzüle süzüle… Ne kadar bahtlı ki, ölüm gelmeden hatalarının farkına vardı ve kendinden fazla Müslüman kardeşlerini düşünmeye başladı ve yaşatmak için yaşama moduna geçti. Helâl olsun sana ve senin o muhterem gözyaşlarına…

Rabbine (cc) sevginin isbatıdır gözyaşları

O’nu (cc) her düşündüğünde, her ibadete yöneldiğinde, zikri her söylemeye başladığında gözünde ve kalbinde bir hareketlenme meydana gelir. Nasıl olmasın; Seni insan olarak yarattı, sana sayısız nimetler verdi, dünyayı senin emrine sundu, emirlere riayet ettiğinde sana Cenneti vaad etti. Unutma, sen O’na (cc) yöneldikçe O (cc) seni daha çok seviyor. Şunu da ilâve edelim; titreyen yüreklerin tercümanıdır gözyaşları.

Bir kuytu köşede, kimsenin görmediği bir yerde gömleğine leke konduran damlalar değil onlar; onlar yüreğini yakan ateş parçacıkları… Öyle bir ateş ki, burada yaktığı gönlün sahibini ebedî hayat yurdunda sonsuz mükemmelliklere kavuşturur.

Eğer gözyaşlarının içerisinde Yakub’un Yusuf’a olan hasretine benzer nağmeler varsa, yürüdüğün yol doğru varmak istediğin menzil-i Rabbanidir. Dokunma, varsın aksın gece gündüz, elbet Yusuf’a kavuşan Yakub gibi sende kavuşursun Rabbine (cc)…

Eğer Mecnun’un Leyla’sına sarfettiği gözyaşlarının benzerini mânevî boyuta taşıyabiliyorsan ve bu duyguları o gözyaşlarıyla besleyebiliyorsan, hiç durma devam et, seni bekliyor melekler kervanı… Ve o kervanın son durağı rıza-i İlâhî…

Eğer Efendimizin (asm) ümmeti ümmeti diyerek inlemelerine benzer inlemeler varsa yüreğinde ve bunun akabinde gözlerin buğulanıyorsa, Cennet ırmaklarının kaynağını taşıyorsun gözlerinde… Set çekmeye, durdurmaya kalkma sakın, o yaşlar Cennetin çeşmelerine dönüşecek…

Unutma! Gözyaşların çoook değerli….

Okunma Sayısı: 4203
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı