"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Başka milletlere yolda karışmak

Sertaç LÜSER
17 Mart 2018, Cumartesi
Dinde güncelleme ve yenilenme konularının konuşulduğu bugünlerde, makamı ve görevi dışında tecdide hazırlananlar, zamanın müceddidini tanımadıklarından dolayı bu sahada iş görmeye, hüküm vermeye çalışıyorlar.

Asrın müceddidi Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i Nur ile bizi her konuda Asr-ı Saadete bağlayıp aradaki mesafeyi çok aza indirerek Asr-ı Saadet Müslümanlığını modelini ”her zamanın bir hükmü vardır” kaidesince doğru yorumlayarak dinimize uygun bir biçimde bizlere sunmaktadır. Bu alandaki bütün tecdidleri görevi gereği, zamanında yaptığından onu tanımayanlar kendilerini çok açıkça belli etmektedirler. Dinimizin muradı yerine nefislerinin muradını tercih edenler ise kaide, kural yenilemesine girerek, bilgi çöplüğüne hizmet etmektedirler.

İlahiyat fakültesinde muallim olan herkesin, her konuya cevap vereceği düşünüldüğünden dolayı sadece ünvana bakılarak ”bilgi alanı, yeterliliği ve vasfı göz ardı edildiğinden”, “işi ehline verin” âyeti günümüzde hep “işi tanıdığa verine” dönüştü. Bu yüzden milletimizde maalesef hep oyalanır oldu. Oysaki milletimiz bu tartışma ve yıpranmalardan dolayı aynı Osmanlı’nın son dönemindeki medrese, tekke çatışması gibi sorunlarla yüzyüze kaldı. İlerleyemez hale geldik. Hiçbir âlim diğerini kimse kimseyi beğenmez oldu. Bir hatasından hemen tekfir etme kolaylığına kaçıldı. Müslümanlar bu gereksiz konularla ilgilenirken sair milletlerin mensupları ilmi, bilgiyi ve değerleri hep üstün tuttular ve 1400’lü senelerdeki Müslümanların altın çağını 1800’lü senelerde yakalayıp bize yolda karıştılar. Bizler hâlâ istibdatla boğuştuğumuzdan dolayıda mesafeyi uzak ara açmaya da devam ediyorlar.

Peki Osmanlı’nın altın çağındaki ilim ve bilim alanındaki dünyaya örnek gelişmeler nasıl oldu da bu zamana geldi ve nasıl olursa bu sefer biz diğer milletlere yolda karışabiliriz. Biz neyi eksik ettikte altın çağımız kömüre döndü. Biz başka milletlere nasıl yolda karışabiliriz.

Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî Hz’leri bu durumun bir vechini Münâzarât adlı eserinde o zamanın bedevi aşiretlerine izah etmektedir. Hatta ilgili sorunun haşiyesinde “Kırk beş sene evvel bedevî aşâire olan bu dersler, şimdi Nurun şakirtlerine de bir ders olabilir diye kalbime ihtar edildi“ diye eklemiştir. 

Açıkça, şimdi sizlerde de bazı bedevilik damarları bulunduğundan bazı konularda medeni düşünemeyebilirsiniz demiştir. Ve zaman istibdat, ene ve sair durumlarla bu bedeviliği içimizde açıkça göstermiştir. Bu durumun çözümleri arasında da büyük bir çeşme olan zekât müessesesinin bizim tarafımızdan uygulanış biçiminin düzeltilmesi olduğunu da cevapta bildirmiştir.

Okunma Sayısı: 1908
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı