"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Resimdeki 7 farkı bulmayalım!

Sertaç LÜSER
16 Nisan 2021, Cuma
Sizlere iki farklı durumu aktararak hakikate ulaşmak istiyorum.

İlki, bulmaca meraklılarının her gün, çoğumuz da ömründe bir kerede olsa iki resim arasındaki 7 farkı bulmaya çalışmışızdır. En kolay bulmacalardan biridir ve kolay görünür fark bulmaca. Başta iki resim arasında 4 veya 5 fark hemen göze görünür, sonrasında biraz zorlanabilir insan, fakat bulamaz ise mutlaka birinden yardım isteyerek tamamlar. İnsan bu bulmacadan keyif alırsa her gün bulmak ister sonrasında alışkanlık haline gelir. Güzeldir fark bulmaca, fakat resimde kalmak şartıyla…

İkincisi; hepimizin duyduğu anonim bir hikâye de zamanın birinde diye anlatılan “Renklerin Ustası” adında bir ressam eğitimini tamamlayan öğrencisine son yaptığı resmi halk değerlendirsin diyerek resmi şehrin kalabalık bir meydanına asıp yanına bir kırmızı kalem koyarak not yazmasını istemiş. Notta “Lütfen beğenmediğiniz yere çarpı koyun” ifadesi yer alıyormuş. Resmi asmış ve bir müddet sonra geri geldiğinde çok beğenerek ve emek harcayarak yaptığı tablo kırmızı çarpılar ile dolmuş. Daha sonra hocasının isteğiyle aynı resmi yapıp yine aynı yere asmış, fakat bu sefer yazının yanına astığı notta “lütfen beğenmediğiniz yerleri düzeltmeye çalışınız” ifadesi yer alıyormuş. Öğrenci birkaç gün sonra geldiğinde tabloya kimsenin dokunmadığını görüp şaşırarak durumu hocasına aktarmış. Hocası da ona durumla ilgili çıkarımlar yapıp paylaşmış. Öğrenci dersini almış. Kısaca fark ve hata bulmak kolay, düzeltmek zordur demiş.

Şimdi bu iki durumdan meslek ve meşrebimize geldiğimizde Üstadımız Bediüzzaman’ın Risale-i Nur’da başta İhlâs ve Uhuvvet Risalesi’nde bize okuttuğu sayısız örneklere tekrar dikkat kesilmemiz gerekir. Birbirimizin fark ve hatalarını bulmanın ve bu hataları bulmaya çalışırken birilerinden de yardım istemenin, bulmaca tadında olmayacağını, tabloya kırmızı çarpı koyduğumuzda o resmi tekrar yapmak için sadece bir kişinin gayretinin yetmeyeceğini ve sonucunda acı sonuçlar çıkacağını senelerdir, artık ama artık kat’i tecrübeler ile anlamış olmamız gerekir ve gerekmeli. Bizler Cennet asa baharlarda Risale-i Nur Talebesi olduğumuzdan dolayı her birimizin bulmacada ki gibi ana tema ve bütünlük haricinde ufak ufak 7 farkı olabilir. Ana tema ve bütünlüğü bozmadığı sürece bu 7 fark aynı o iki resimde bulmaya çalışılan detaylarda ki gibi elbisenin düğme şekli, bir yaprağın eksikliği, ahtapotun ayak sayısı, vazodaki desenin figürü, bardaktaki pipetin olmaması şeklinde ufak farklardan oluşabilir. Bunlar resmin bütünlüğüne zarar vermez. Resmin hakikatini bozmaz. Hatta bu iki resim yan yana değil de farklı yerlerde görünse ana tema ve bütünlük bozulmadığı için bizler o farkları anlayamayız. Üstadımızın 13. Şuâ’da “Sakın, sakın birbirinizin kusuruna bakmayın. Hiddet yerinde hürmet ediniz, itiraz yerinde yardım ediniz” demesi bir vecihle de iki resmi yan yana getirmememiz gerektiği manasındadır. Çünkü bir kusur diğer kusuru hatıra getirir kusurlar yığını olarak karşımıza dikilir ve sonrasında nefis ve ehl-i zındıka içimize bir parmak sokabilir. Bizim dâvâmızda böyle hareket etmek yoktur. Hata ve kusur arayan değil hadiste ifade edilen hata ve kusur kapayan olmamız gerekir. Çünkü mutlaka bizimde farklı kusurlarımız vardır. Üstadımız bu hakikatleri yazarken şu ifadeyi kullanır bu durum ”beni azap içinde bıraktı” çünkü vahdet-i mesele yani dâvâ birliği ciheti zarar görecektir. Üstadımızın bize olan güvenine halel getirecektir.

“Biz hem burada, hem Eskişehir’de tecrübe ile kat’î anladık ki, biz, vahdet-i mesele cihetiyle tam bir tesanüde şiddetle muhtacız. Sıkıntıdan gelen gücenmekler ve titizlikler ve itirazlar, bizim perişaniyetimizi ikileştirir. Maatteessüf en ziyade güvendiğim ve itimad ettiğim, sizlerdiniz. Bazı hatırıma bir telâş geldiği vakit, İstanbul’dan gelen Kâmil ve Sıddık Hocalar ve Kastamonu vilâyetinde fevkalâde sadâkat gösteren zâtları tahattur ile o endişem zâil olurdu. Dikkat ediniz, küfr-ü mutlakı müdafaa eden gizli komite içinize parmak sokmasın. Benim komşudaki koğuşa parmağını soktu, beni azap içinde bıraktı. Şimdi siz, mâbeyninizde münakaşasız bir meşveret ediniz. Kararınızı kabul ederim...” 1

Bu satırların üstüne söylenecek söz yoktur. Birbirimizin resimlerini çarpılarla doldurmak ya da 7 farkı bulmak yerine odaklanmamız gereken bir Kur’ân dâvâsı ve meşverete uyarak hareket etmekle ‘ben ne yapabilirim’ derdinde olmamız gerekir. Hem kardeşlerimizin ve hem de kendimizin kalbini ağlattıracak, ruhumuzu incitecek ve hislerimizi köreltecek ve şevkimizi kıracak her hareketten ayrıca dilimizden çıkan sözlerden yılan ve akrepten kaçar gibi kaçmamız gerekecektir. Yoksa sıkıntılar ziyadeleşir.

Rabbim nefislerimizi Risale-i Nur hakikatlerine rabt eylesin ve Üstadımızın sözlerini idrak ettirsin. Selâm, duâ ve muhabbet ile… 

Dipnot:

1- 13. Şuâ.

Okunma Sayısı: 1903
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Basri Özdemir

    3.5.2021 06:26:22

    Haklı insaflı olur haksız tahrip eder yıkmak kolay yapmak zor Tebrikler kalemine kuvvet ve emruhumşura.emri ilahiye uyan kurtulur.

  • Halil İbrahim Karahan

    3.5.2021 05:20:05

    Allah gerçek ders alanlardan etsin.

  • Halil İbrahim Karahan

    3.5.2021 05:14:04

    Allah razı olsun

  • Ozan Kaya

    3.5.2021 04:28:16

    MaşaAllah. Sertaç ağabey, bugün bir abimiz paylaştı yazınızı, çok istifade ettim, ElHamdülillah. Bu günlerde daha da ihtiyacımız olan bir ders, düsturlar. Allah razı olsun. Selamlar.

  • Said Yüksekdağ

    16.4.2021 20:57:17

    Allah razı olsun Sertaç Ağabeyim. Yüreğine sağlık, kalemine kuvvet "Rabbim nefislerimizi Risale-i Nur hakikatlerine rabt eylesin ve Üstadımızın sözlerini idrak ettirsin" duana binler âmin.

  • Abdurrahman

    16.4.2021 18:07:30

    Tebrikler Sertaç Lüser...Başarılar dilerim..

  • Cenk çalık

    16.4.2021 15:20:23

    Beyinimizin iki programı vardır. Yapıcı ve yıkıcı. Hangi programı tercih edersek o gerçekleşiyor. Maddi ve manevi cihazatlarımızı Rabbimiz birbirimizi tenkit ederek, şevki bozmak için değil, vazifemize odaklanarak lisan-ı hal ile de tebliğ yapalım diye vermiştir. Efendimiz(asm) "Ahiret gününe inanan ya hayır konuşsun ya da sussun" ikazı kulaklarımıza küpe olmalı. Şu soruyu kendimize sormalıyız: Bir sorun çıktığında ne taraftayım? Sorun tarafında mı? Çözüm tarafında mı? Yazınızı okuyunca bu manalar kalbe geldi. Allah razı olsun. Çok mühim bir mevzuya temas etmişsiniz. Emeğinize yüreğinize sağlık.

  • Ahmet DEMİRDÖĞMEZ

    16.4.2021 12:08:58

    Allah razı olsun çok güzel manidar bir yazı kalemine gönlüne sağlık muhterem kardeşim devam inşallah

  • Nahit Topaloğlu

    16.4.2021 09:43:29

    Mâşâallah, tebrik ederim kardeşim. Rabb'im son nefesimize kadar İttihat ve tesanütten, şahs-ı mânevîden cümlemizi ayırmasın. Âmîn.

  • Halil

    16.4.2021 01:14:52

    Allah razı olsun Sertaç abi. Çok güzel temsillerle çok güzel yerlere temas etmişsiniz. İstifade ettim hamdolsun. Tebrik ederim

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı