Mecmuatu’l Ahzab’da yer alan bu duânın Hz. Ali (ra) tarafından tertiplendiği ve Ehl-i Beyt ile rivayet edildiği nakledilmektedir. Bununla beraber kaynağı hakkında yine de yeterli bir bilgi bulunmamaktadır. 

Kenz’ül Arş Duâsı; Kur’ân-ı Kerîm’deki sûre-i celilelerin ilk âyetlerinin ve hece harflerinin (huruf-u mukataanın) hürmeti ve hakkını şefaatçi ederek  af ve mağfiret dilenilen ve Esma-i Hüsna’yı şefaatçi kılarak niyaz makamında ihtiyaçların arz olunduğu ve Rabbimizin rahmet hazinesinden fazlının taleb edildiği çok tesirli bir duâdır.

Nur Külliyatı’ndan Rumuzât-ı Semâniye Risâlesi olan Yirmi Dokuzuncu Mektûb’un Sekizinci Kısmının İkinci ve Üçüncü remizlerinde bu duâdan bahsedilmektedir. Bu kısımlarda Üstadımızın Kenzü’l-Arş Duâsı’nın ehemmiyetini de bizlere izhar ettiği başlıklar şöyledir:

“Kenzü’l-Arş Duâsı’nın feyzinden gelen bir nükte-i Kur’âniye”. 

“Kenzü’l-Arşın birinci nükte-i Kur’âniyesi”.

 “Bu remzin mühim bir zeyli–ki Kenzü’l-Arş Duâsı’nın feyzinden gelen ikinci ve yeni ve ayrı bir nükte-i tevafukiyedir.” 

Kenzü’l-Arş Duâsı’nın feyzinden gelen Üçüncü Nükte-i İ’caziye”  

Ayrıca aslının Kur’ân’dan alınmış olduğu ifade edilen Kenz’ül-Arş Duâsı’nı, Üstadımızın kendisine hususî bir vird olarak kabul ettiği nakledilmektedir.

Kenz’ül Arş, lügat anlamı olarak Allah’ın kudret ve saltanatının tecellilerinin hazinesi, definesi manasına gelmektedir.

Bu duânın dikkatimizi celb eden bir diğer özelliği ise; Allah’ın isimlerine isim isim yer vermekten ziyade, bu yüce isimleri kendilerine sığınılma halleri ile ele almasıdır. Ardından peygamberlere ve vahye tâbi olan ve istikamet üzere bulunan muhterem zatların hürmetine dilek ve isteklerin Cenâb-ı Erhamür-rahimine arz olunduğu kısımlar yer almaktadır.

Meselâ bu duâdan birkaç beyit şöyledir:

“Musa’nın (as) Tur Dağı’nda Senin Zat-ı Şan’ınla muhatap olduğu ve Seni andığı İsm-i Azam’ın hürmetine, Firavun’un (Müslüman olan) hanımının Zat-ı Zülcelâl’ini andığı ve böylece O’na Cennet’i bahşettiğin İsm-i Azam’ın hürmetine, denizi geçerken İsrail oğullarının nidada bulundukları İsm-i Şerifin hakkı için, su üzerinde yürürken Zat-ı Kibriya’nı anıp münacatta bulunduğu İsm-i Azam’ın hürmetine, Resulü Kibriya Muhammed’in (asm) mağarada (müşriklerden korunurken) Sana yönelerek duâ ve niyazda bulunduğu ve bu duâ ve niyazını kabul ettiğin İsm-i Azam hürmetine, Zat-ı Kibriya’na sunduğumuz (hayırlı) istek ve arzularımızı, duâ ve niyazlarımızı kabul eyle. Baştan beri sunduğumuz büyük melekler ve zikri geçen Peygamber-i Azam ve İsm-i Azam’ını duâmızın kabulü için vesile kıl.” 

Netice-i kelâm; tesiri çok yüksek olan bu Kenz’ül-Arş Duâsı’nı, kabz haletinde iken okumanın pek çok faydası bulunmakla beraber Rabbimizden af ve mağfiret dilemek için de vird edinmeliyiz.

Kaynakça:

Rumuzat-ı Semaniye Risalesi (29. Mektub’un 8. Kısmının 2. ve 3. remizleri) www.sorularlaislamiyet.com