"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Allah'tan korkmazlar mı?

Süleyman ALIÇ
19 Aralık 2020, Cumartesi 00:05
Zaman ahir zamandır dostlar. “Şu zamanda bir adamın bir günahı, bir kalmıyor. Bazen büyür, sirayet eder, yüz olur” der Üstad Hazretleri. Biz de hep düşünürdük, bir adamın bir günahı nasıl yüz olur diye...

Çağımızın iletişim araçları o kadar çoğaldı ki etkisi dünyanın her karesine ulaşır oldu ve insanların ekmek su gibi ihtiyacı haline geldi sanki, özellikle sosyal medya... Bu iletişim araçlarını hayra kullanılırsa elbette bir hayır binlerce hayra dönüşür. Şerde, günahta  kullanılırsa da binlerce şer, binlerce günah bir anda işlenmiş oluyor. Bunu her gün, her saat görüyoruz.

Son zamanlarda Üstadımızın Talebeleri hakkında da akıl almaz, vicdana sığmaz insanı da ahirette büyük bir mesuliyete giriftar edecek söylentiler dolaşmaktadır. Bazı “dinde hassas” insanlar, maalesef başkalarına akıl verirken kendileri de ya farkında ya da değil, ama aynı şeyleri yapıyorlar.  

Sosyal medya üzerinden Üstadın Talebelerini (Zübeyir, Abdullah Yeğin, Bayram Yüksel, Fırıncı, Birinci, Bekir Berk vb.)  ajanlıkla itham etmek çok büyük bir iftiradır, insanı da büyük bir vebal altına sokar.

Bu adı sayılan Üstadın Talebeleri, Allah demenin yasak olduğu, Bediüzzaman'a selâm vermenin karşılığı zindan ve işkence olduğu bir zamanda hayatlarını hiçe sayarak onun etrafında pervane olmuşlar, çile, hapis, işkencelere maruz kalmışlar.

Birilerinin zannı ve dediği gibi bu insanlar, Allah'tan korkmaz, ahirete inanmaz, hesap gününe inanmaz mıdır? Peki, bu insanların ne çıkarı var da bu ajanlık işine girsinler?

Ben 45 senedir bu hizmetin içindeyim, ajanlıkla suçlanan o muhterem zatların arkalarında hiçbir şey bırakmadıklarını biliyorum. Başta Zübeyir, Abdullah, Birinci, Bayram, Fırıncı Ağabeylerin, çolukları çocukları yok (bir kısmının) diğer yandan Sungur Ağabey ve diğer Ağabeylerin de durumları ortadadır. Ayrıca bu Ağabeyler güya Hulusi Ağabeyi, Mehmet Fevzi Ağabeyi ve Hüsrev Ağabeyi devre dışı bırakmışlar, yahu bu Ağabeylerimiz cemaatin içine gelmek istemişler de birileri kapıdan mı kovmuşlar? Bu üç mübarek ve veli insanlar kendileri inzivavari bir hayat tercih ederek bulunduğu mekânlarından ve mahallerinden pek dışarı çıkmamışlardır, eğer kendileri devre dışı bırakılarak bu dâvâya ihanet edenleri biliyorlarsa, peki, bu ağabeylerimiz neden bunu üçü bir şekilde dünyaya ilân etmediler? Yakınlarındaki insanlara söylemediler, birilerinden mi korktular, çekindiler? Eğer korktu ve akılları ermedi ise (haşa onlarda böyle bir şey olamaz) Bediüzzaman gibi bir insanı nasıl temsil ederler?  

Söylenecek çok şey var, ama arifim diyenlere fazla tarif gerekmez. Bu iddiayı ortaya atanlar “Elimde belge var belgelerle konuşuyorum” diyenlerin eline o belge denen paçavraları kimler vermiş acaba? 

Bu belge üreten kaynak, her halde aynı menhus kaynaktır ki; Müslümanları birbirleri ile çarpıştırıp; hem uhuvvetlerini, hem ittihadlarını, hem ahiretlerini, hem de dünyalarını berbat ettirsinler.

O aziz Üstadımız bu yıllar önce bakın bu zındakanın oyunlarına karşı nasıl feryat ediyor: “Ey Âl-i Beytin muhabbetini meslek ittihaz eden Aleviler çabuk bu mânâsız ve hakikatsızsiz, haksız, zararlı olan nizâı aranızdan kaldırınız. Yoksa, şimdiki kuvvetli bir surette hükmeyleyen zındıka cerayanı, birinizi diğeri aleyhinde âlet edip, ezmesinde istimal edecek. Bunu mağlûp ettikten sonra, o âleti de kıracak.” (Dördüncü Lem’a) Peki, çok yakında kırmadı mı?

Herkes aklını başına alsın, kendilerini nasıl bir mesuliyet ve vebale sokacağını bir düşünsünler. İmanını, amelini, manevî hayatını korusun, yarın huzur-u mahşerde pişman olmasınlar.

Okunma Sayısı: 2422
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • ali fergana

    19.12.2020 22:07:49

    Üstad zamanında, o asırda talebeleri her türlü sıkıntıya göğüs germişler safları sıkı tutmuşlar. Ama imtihan 'yakin gelinceye dek' devam etmektedir. Nitekim Peygamber Efendimizin vahiy katipliğini yapıp, sahabe makamında olan bazıları yalancı peygamber saflarında can vermişler. Abiler bu asırda olan zulümlerde inşallah en azından kalpleriyle buğz etmişlerdir. Üstad kısaca yezid hakkında son anını bilemediğimiz için lanet caiz değil demiştir. Umarım abilerin de, bizim de son anımız istikamet üzere olur.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı