KERAMETİ KENDİNDEN MENKUL
Kalem diye, kalem yerine kılıç sallayanlar var medyada! Fikrinin namusu kendisinden menkul, doğruluğu kendisinden menkul, dürüstlüğü kendisinden menkul, kerameti kendisinden menkul kalemler! Ne salladığını kendisi de bilmiyor!
Yok, böyle bir dünya Salih Bey!
“İşime gelmediğine çamur atarım, iftira atarım, yalan fırlatırım. Her şekilde linç ederim ben adamı! Doğduğuna pişman ederim. Fikrin namusu da neymiş? Benim figürüme serfuru etmezse başka figür tanımam ben! Boğarım adamı bir kaşık suda, yakarım ben, yıkarım!
“Ben kime eyvallah dersem sen de ona eyvallah diyeceksin! Seninkisi hak da, benimkisi mihrak mı? Sen benim savunduğumu savunacaksın, benim yediğimden yiyeceksin, benim giydiğimden giyeceksin, benim seçtiğim rengi seçeceksin! Öyle demokrasi memokrasi bilmem ben! Demokrasi dediğin, benim kalem salladığım şeydir!” deseydiniz bari!
SEN OBJEKTİF OLDUĞUNDAN EMİN MİSİN?
Küçük bir itirafınız da yok değil aslında… “Fetullahçılarla aralarındaki belirli bir mesafeyi yıllar yılı özenle koruyan “Nurcu” bir grup...” demişsiniz… Bu cümlenizi ihkak-ı hak kabul ediyoruz! Fakat hemen ardından, 15 Temmuz’dan sonraki çizgisini beğenmemişsiniz bu Nurcu grubun ve “söz konusu mesafeyi arttıracağına adeta yok etti.” demişsiniz.
Arkadaşım, sen kendine baktın mı? Sen hakikatle olan mesafeni yok etmediğinden emin misin? Adaletle olan mesafeni yok etmediğinden emin misin? Objektivite ile olan mesafeni yok etmediğinden emin misin? İnsafla olan mesafeni yok etmediğinden emin misin?
Öyle, Yeni Asya’da kripto yeniği falan arama! Hiç tavsiye etmem!
Yeni Asya elli yıldır kendi yolunun yolcusudur! Yeni Asya elli yıldır kimsenin ne kuyruğu, ne boynuzu olmamıştır! Yeni Asya elli yıldır net bir çizginin savunucusudur! Yeni Asya elli yıldır gizlisi saklısı olmayan bir ve belki tek yayın organıdır!
Yeni Asya elli yıldır şiddetten ve terörden yana değildir, devlete karşı vandalizmden yana değildir, darbeden ve tedhişten yana değildir, yer altında işler çevirmekten yana değildir! Yeni Asya elli yıldır şeffaftır, şeffaflıktan yanadır, hür ve açık fikirden yanadır, savunduğu her fikri –savunucusu olsun olmasın- kamuoyuyla paylaşmaktan yanadır, demokrasiden yanadır, adaletten yanadır, hukuktan yanadır, insaftan yanadır, devletin ve siyasetçinin yanlışına yanlış, doğrusuna doğru demekten yanadır!
Yeni Asya elli yıldır savunduğu fikri savunmayanları kırıp dökmeden yayın yapar!
Yeni Asya elli yıldır hiçbir sahte maskenin kripto yeniğini bağrında taşımaz, taşımamıştır ve taşımayacaktır!
LÜTFEN KALEMİNİZE BİR ÇEKİ DÜZEN VERİN!
Entegrist dostum! Siyaset kurumu, nübüvvet kurumu mudur? Siyasetçi peygamber midir? Eleştirilmez mi? Her yaptığı hak mıdır? Yanlışları yok mudur? Her doğruya doğru usûllerle mi gidiyor; bakılmaz mı? Yanlış usûllerle insanları kavuruyorsa, buna itiraz edilmez mi? Gözünün üzerinde kaşın var diyene çamur mu atılmalı, iftira mı atılmalı? Linçe mi tabi tutulmalı? Bozgunculuk yapmakla itham mı edilmeli?
Evet; karikatürümüzde de işlendiği gibi, geçtiğimiz hafta Cuma hutbesinin siyasette kullanılması doğru olmamıştır. Dinin ulviyetine, dinî ve millî duyguların münezzehiyetine, bu milletin haklılığına yakışmamıştır. Her türlü işgale karşı el birliği ile direnen bu milletin izzetine gölge düşmüştür!
Bunu söylemek dürüstçe ve asilce bir tutumdur. Bunu söyleyeni dine karşı din ithamıyla, mescid-i dırar olmak yaftasıyla öteleyemezsiniz!
Evet; zuhr-u âhir namazı, Cuma namazının batıl olması halinde o günkü öğle namazı yerine geçen bir namazdır. Bu, bugün diyanetçe tensip edilmese de, dört mezhepte vardır. Bunu söylemenin Allah ile aldatmak gibi, Amerikan İslâmcılığı gibi, ibadetleri pervasızca çarpıtmak gibi, vatanı savunmama gibi fecaatlarla ne ilgisi var?
Maksadı aşan suçlamalarınızı kabul etmiyoruz.
Lütfen kaleminize bir çeki düzen verin.