Derler ki: “Üç beş bin tirajla mı bunu yapacaksınız?
Deriz ki: Kemiyet değil, keyfiyet hizmet eder. Güç değil, ihlâs hizmet eder. Tiraj değil, sadâkat hizmet eder. Maddiyat değil, maneviyat hizmet eder. Hazret-i İbrahim’in (asm) ateşini söndürmeye koşan karınca, devasa ateşi söndürmüş gibi Allah katında değer kazanmışsa… Süleymaniye Camii işçilerine bir kova ayran ikram eden kadın, bir cami yaptırmak kadar sevap kazanmışsa… Bizim de sayı ile işimiz olmaz! Maddeye, kemiyete, gösterişe, tiraja takılıp kalmaya gerek yoktur! Alan da sağ olsun, almayan da…
Derler ki: Sizin sayınız az! Bir avuç şeysiniz. Nurculuğu temsil etmiyorsunuz
Deriz ki: Nice Peygamber gelip geçti, ümmeti çok az idi veya hiç yoktu. Ama onlar peygamberlik vazifesinin sevabını aldılar. Sayımız az olabilir. Bir avuç şey olabiliriz. Çünkü doğruluğu elde tutmak, ateşten kor tutmaktan zordur.
Biz sayımız az olsun, az kişiye ulaşalım diye gazete çıkarmıyoruz. Gazetemizin hedef kitlesi bütün bir cemiyettir. Biz sayı çoğaltmak ve netice almak için değil, hakkı savunmak, hakkı tutup kaldırmak için varız. Netice Cenab-ı Hakk’a aittir. Neticeye odaklı değiliz.
Risale-i Nur’un görüşlerini efkâr-ı ammede paylaşmaya gayret ediyoruz. Hatasız olduğumuzu iddia etmiyoruz. Her beşer gibi bizim de hata yapma payımız vardır. Hatamız olur, ancak hainliğimiz olmaz! Hatamız olduğunda kardeşçe uyarılmak hakkımızdır. Hatamızı görüp uyarmayanlardan hakkımızı isteriz.
Derler ki: Yeni Asya siyaset yapıyor.
Nurculuk siyasetçilik değildir!
Deriz ki: Yeni Asya, doğrudan ülke yönetimine talip olmaz. Bu manada siyaset yapmaz. Hiçbir siyasî parti oluşumuna malzeme olmaz. Parti kurmaz. Hiçbir partinin iç işlerine karışmaz. Seçime girmez. Meclise vekil çıkarmaz. “Siyasete ve idare işine ve hükûmetin icraatına karışmamayı bir düstur-u esasî” 1 bilir. Devlete karşı hiçbir vandallığı kabul etmez, vatandaşa karşı hiçbir şiddeti savunmaz. Her türlü darbeye karşıdır.
Peki, Yeni Asya nasıl siyaset yapmış oluyor?
Ne var ki Yeni Asya’nın da, her vatandaş gibi, siyasî görüşleri vardır. Yeni Asya bu görüşlerinde umumen Risale-i Nur Külliyatı’na bağlı olmakla onur duyar. Yeni Asya’nın savunduğu siyasî görüşlerin tamamı “Beyanat ve Tenvirler” adlı Risaleden yansıyan esaslardır. Bu esaslara bütün cemiyetin ihtiyacı vardır.
Yeni Asya siyasî manada, başka hiçbir mercîye bağlı ve bağımlı değildir.
Derler ki: Yeni Asya hep muhalefet yapıyor. Hükümetin hiç mi doğruları yok?
Deriz ki: Muhalefet muvazene-i adalettir. Bir hükümeti eleştirmek, onu övmekten daha evlâdır. Çünkü yol göstermek kutsal bir vazifedir. Yeni Asya siyasette ve yönetimde milletin temel değerlerine ve makbul görülmüş demokratik teamüllere aykırı giden işler olduğunda dostane uyarmayı vazife bilir. Dost acı söyler.
Ancak Yeni Asya doğruları söylemekten ve hakkı teslim etmekten de geri kalmaz.
Derler ki: Yeni Asyacılar mutlak vekile itaat etmiyorlar
Yeni Asyacılar ağabeylere saygılı ve hürmetkârdırlar. Ancak, Üstad Hazretleri, hizmetin bütün sorumluluğunu şahs-ı manevîye bırakmıştır. Risale-i Nur hizmeti şahıs odaklı bir hizmet değil; fenafilihvan düsturunu esas almış şahs-ı manevî hizmetidir. Nitekim Bediüzzaman, “Tesanüdümüzden hasıl olan bir şahs-ı manevînin fevkalâde ehemmiyet ve kıymeti ve üstadlığı ve irşadı bize kâfidir.” 2 “Bundan sonra her mes’elemizde emir, Risale-i Nur’un şahs-ı manevîsini temsil eden has şakirdlerin ve sizlerindir. Benim de şimdi bir re’yim var.” 3 buyurmuştur.
Yeni Asya şahs-ı manevînin emrinde neşir hizmeti yapar.
Derler ki: Sizi eski okuyucularınız da terk etmiştir
Deriz ki: Yeni Asya fikirlere ve kanaatlere saygılıdır. Herkes boynunda kendi fikrinin sorumluluğunu taşır. Yeni Asya ise şahs-ı manevînin sorumluluğu ile hareket eder.
Derler ki: Sizin içinizden de aykırı sesler işitiyoruz
Deriz ki: İhlâs ve uhuvvet çerçevesinde aykırı sesler, ehl-i kemalin işidir. İnanıyoruz ki: “Tesadüm-ü efkârdan ve tehalüf-ü ukulden hakikat tamamıyla tezahür eder.” 4
Yolun açık olsun Yeni Asya’m!
Dipnotlar:
1- Şuâlar, s. 392. 2- Emirdağ Lâhikası, s. 103. 3- Emirdağ Lâhikası, s. 260. 4- Mektubat, s. 315.