12 Eylül 2013, Perşembe
Arapların gündelik hayatlarına dâir yazılar yazmam için, zaman zaman okuyucularımdan sözlü veya yazılı mesajlar alıyorum.
Son mesaj İstanbul-Pendikte ikamet eden emekli Öğretmen Nahide Çelikbağ’dan geldi. Nahide Hanım mesajında şöyle diyor: “Yazılarınızı Yeni Asya’dan takip ediyorum hem de büyük bir dikkat ve merakla. Çünkü; Arap ülkelerindeki gündelik hayat hakkında hemen hiçbir bilgim yok nerdeyse. Bunu 2008’den sonra gitmeye başladığım Ramazan umrelerinden sonra fark ettim. Arapça bilmemek de ayrı bir acı. Onun için yazılarınızda oradaki gündelik hayata dair küçücük bir ayrıntı bile benim için okunmaya değer oluyor. Sizden istirhamım daha sık yazmanız ve hayata dair ayrıntılara daha çok yer vermeniz.”
Evet Nâhide Hanım Kardeşim, madem Arap toplum hayatının içinden mâlûmatlar istiyorsunuz. Bu haftaki yazımda size ve okuyucularıma Kuveytli hanımlardan bahsedeceğim.
BM istatistiklerine göre Kuveyt’te iş gücünün yaklaşık yüzde 50’sini kadınlar oluşturmaktadır. Kuveytli hanımların çoğunluğu yüksek tahsilli ve çalışan bayanlardır. Bakan, milletvekili, genel müd., üniversitede prof, hakim, ekonomist, tabip, mühendis vs... olabilmektedir. Son yıllarda polis teşkilâtında da görev almaya başlamıştır. Kuveyt kadının milletvekili seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı da vardır.
Kuveyt’teki resmî dairelerde mesâi saati sabah sekizde başlayıp öğleden sonra ikide biter. Altı saatlik bir çalışma sonunda hanımlar evlerine dönerler. Aşçısı olanın yemeği hazırdır zaten. Olmayanın ise hizmetçisi malzemeleri yıkayıp doğramıştır. Haşlanacak varsa haşlamış, kızartılacak varsa kızartmış hanımı beklemektedir. Hanım gelince yemeğe son dokunuşları yapar; tencereyi ateş üstünde şöyle bir tıkırdattıktan sonra sofraya getirir veya hizmetçiye getirtir. Yarısı ısmarlama olan bu işin adı da, annemin güzel tâbiriyle “Edin verin elime, götürüp göstereyim erime!” olur.
Mutfak işinde hizmetçiden yararlanan Kuveytli kadınlar olduğu gibi, yemek ve pasta yapmada uzman olan Kuveytli kadınlar da var. Hatta bazı hanımlar yaptıkları kek, tatlı ve kurabiyeleri göz alıcı tabaklar veya kristal kadehler içine koyup kabıyla beraber sanal âlemde satıyorlar. Bir defasında ziyaretime gelen Kuveytli bir arkadaşım güzel bir tabak içinde “Besbûse” adlı bir tatlı getirmişti. Baktım tabak üzerinde internet adresi var. Siteye girince gördüm ki; ev mâmülü kekler, kurabiyeler ve sütlü tatlılar 60-120 TL arasında satışa sunulmuş. Diyeceğim şu ki, lüks hayatı olsa da el emeği ile para kazanan Kuveytli hanımlar da mevcut.
Kuveytli kadınlar koca koca villalarda oturdukları için, evlerinin temizliğini de kendileri yapmayıp hizmetçilere yaptırırlar. Ne yapsınlar? Saray yavrusu evleri temizlemeye güç mü yeter! Şaka değil; bir kısım Kuveytlilerin dede-nine gelin ve torunlar ile beraberce oturdukları 2-3 katlı villaların bazıları büyüklük ve zînetli donanım açısından saray misalidir. Hemen hemen her villada birden fazla hizmetçi bulunur. Bazı evlerde hanım hizmetçilerin yanı sıra, aşçı, bahçıvan ve şoför de görev yapar.
Kuveytli erkeklerin çoğunluğu akşamları divâniyelere (erkeklerin toplandıkları meclisler) gittikleri için çocukların dersleriyle ilgilenmek, hasta çocukları doktora götürmek ve evin market alış veriş vazifesi genellikle hanımların üzerine düşer. Bu yüzden, akşamları çarşı- pazarlar, hastahaneler ve alış veriş merkezleri kadınlarla doludur. Tabî bunlar arasında aile sorumluğu bilmeden sokaklarda aylak aylak gezen kadınlar da vardır! Tıpkı İstanbul sokaklarında bir aşağı bir yukarı boş boş gezinen bir kısım kadınlar gibi...
Kuveyt’te Suudi Arabistan veya İran’da olduğu gibi resmî olarak örtünme zorunluluğu yoktur. Kuveytli kadınlar arasında başörtülü, yarı peçeli, yüzü tamamen peçeli ve açık kadınlar görebilirsin. Kuveytli kadın, fikir ve giyim kuşam olarak kendisiyle tezat oluşturan hemcinsinden rahatsız olmaz; onu kötü sözlerle aşağılamaz!
Kuveyt’te, yüzü dâhil baştan aşağı siyahlar içinde olan bir kadın ile kısa etek veya dar pantolon giymiş kadın gayet samimî arkadaş olabilmektedir. Bildiğiniz gibi S. Arabistan’da kadınların araba kullanması yasaktır. Ancak Kuveyt’te böyle birşey söz konusu değildir. Kuveytli kadın lüks arabasıyla gece yarılarına kadar tur atabilmektedir!
Tesettürlü olsa da olmasa da Kuveytli kadın bakımlıdır. Çok sık kuaföre gitmeye, makyaj yapmaya (özellikle göz makyajı) ve giyim kuşamına düşkündür. Kendine yakışsın yakışmasın modayı takip etmeyi ve meşhur markalara ait gözlük, saat, çanta takınmayı sever! Onlara göre bu durum lüks değildir. Aksine zengin toplumun empoze ettiği bir ihtiyaçtır. Dolayısyla, Kuveyt’te en iyi işleyen meslekler kadın kuaförleri ve kadın terzileridir diyebilirim.
Kuveyt toplumunda çok imrendiğim güzel bir gelenek var. Şöyle ki; oğullar, gelinler, kızlar, damatlar hafta sonları (Cuma, Cumartesi) öğle yemeğinde (Ğedâ) “Beyt Oûd /Büyük ev” diye vasıflandırdıkları “Baba Evi”nde toplanırlar. Tam anlamıyla ziyafet şeklinde olan bu birliktelik çok önem verdikleri bir gelenektir. Kuveytli kadın, hem kayınvalidesinin evinde yapılan dâvete hem de annesinin evinde yapılana iştirak eder. Giderken de oldukça süslü olmaya özen gösterir. Modern kıyafetler giyebildiği gibi, Körfez ülkelerinin geleneksel kadın kıyafeti olan (Derrâa) nakışlı uzun elbise giymeyi tercih eder genellikle.
Kuveytli kadın, dâvet hazırlıklarını hizmetçisine yaptırmış olsa da misafirlerine kendi elleriyle hizmet etmekten hoşlanır. Yemek sonrasında çerez, tatlı ve meyve servislerini de kendi yapar veya kızlarına yaptırır.
Kuveytli kadınlar bir yakınları vefat ettiği zaman sadece ilk 3 gün üst üste başsağlığı kabul ederler. Bizim yörenin tâbiriyle, ölünün arkasından hayhavar etmezler; ağıt yakıp döğünmezler. Kadere teslim olup hiç ses çıkarmadan göz yaşı dökerler.
Son olarak; kime hizmet ettiği belli olan bir takım medyada Kuveytli kadın lükse düşkün şımarık kadın olarak tasvir edilse de, Kuveytli kadınlar arasında “Nefsi.. Nefsi!” demeyip hayır işleri yapanlar da oldukça çoktur. Petrol zengini olan memleketindeki ihtişamlı bir yaşantıyı geride bırakıp, İslâm dinini tanıtmak için yıllardır eşleriyle beraber Afrika’nın en ücra köşelerinde yaşayan Kuveytli kadınlar var!
Felâkete uğrayan İslâm ülkeleri için yardım kampanyası yapıldığında, “Şebke” dedikleri çok değerli düğün takısını (Ağır gerdanlık, bilezik, küpe ve yüzükten oluşan set) gözünü kırpmadan bağışlayan Kuveytli kadınlar var! Kendisini tanımasınlar diye yüzünü peçeyle kapatıp muhtaçlara deste deste para dağıtan Kuveytli kadınlar var. Ama bu Kuveytli kadınların hiçbiri medyada boy göstermezler. Çünkü; istedikleri dünya değil uhrâdır.
Okunma Sayısı: 38836
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.