Bazı hadislerde Peygamber Efendimiz (asm), “Dünya öküz üzerindedir” veya “Balık üzerindedir” buyurmuştur. Zahirine bakan kimseler bu sözü efsanevî bir anlatım sanmışlardır. Oysa büyük İslam âlimleri, bu sözün derin bir temsil ve teşbih, hikmetli bir ifade olup ve yoruma muhtaç olduğunu belirtmişlerdir.
Bediüzzaman Said Nursî, 14. Lem’a’da bu rivayeti üç yönüyle tefsir eder.
Birinci olarak, bu ifade bir hakikate işaret eder. Eski astronomi anlayışında gökyüzü “Burçlar kuşağı” olarak adlandırılır. Dünya bu burçlar arasında sürekli hareket halindedir. Peygamber Efendimiz (asm), dünya Boğa (Sevr) burcundayken “öküz üzerindedir”, Balık (Hût) burcuna geçince “balık üzerindedir” buyurmakla, zamanın gökler içindeki seyrine dikkat çekmiştir. Bu hem ilim hem hikmet dolu bir ifadedir.
İkinci olarak, hadisin rızık düzenine bakan yönü vardır. “Öküz”, karadaki ziraati; “balık” ise denizlerdeki balıkçılığı temsil eder. İnsanlığın geçim kaynakları büyük ölçüde bu iki sahada toplanmıştır. Dünya, biri toprağa verilen bereketi, diğeri denizlerde Allah’ın rahmetiyle dönen bir maişet düzenine sahiptir.
Üçüncü olarak, bu temsil manevî bir idareyi de ifade eder. Rivayetlerde dünyanın nizamıyla görevli iki müekkel melek olan Sevr ve Hût zikredilir. Bu, kâinatın yalnız maddî sebeplerle değil, İlâhî kudretin tayin ettiği melekî kuvvetlerle idare edildiğini gösterir.
“Dünya öküz ve balık üstünde mi?” sorusunun cevabı şudur: Evet, ama zahirî manasıyla değil, hikmet ve temsil yönüyle. Bu hadis bize, dünyanın hem burçların seyrine, hem rızık dengesine hem de melekî idareye bağlı bir düzen içinde döndüğünü hatırlatır.
Dünyada ve âlemde her şey, görünenin ardında işleyen Rahmanî bir kudretin eseri olarak varlığını sürdürmektedir.
Not: Geniş bilgi için Risale-i Nur Külliyatından Lem'alar adlı eserden 14. Lem’a okunmalı.