"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnsan, başıboş bırakılmamıştır

Halil ELİTOK
28 Kasım 2025, Cuma
Dünyaya başıboş olarak gönderilmeyen insan, kendine mahsus bir takım üstün meziyetlerle yaratılmıştır.

Onun bu üstünlüğü maddî ve manevî yapısındaki özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Yaratılışındaki bu özelliği hiçbir varlıkla kıyaslanmayacak kadar farklıdır. Elbette böyle bir varlık dünyaya gönderilirken başıboş bırakılamazdı ve bırakılmamıştır. Nitekim Cenâb-ı Hak Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurmuştur:

“Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız?”1

“Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. Ben onlardan rızık istemiyorum; Beni doyurmalarını da istemiyorum. Şüphesiz ki rızık veren, mutlak kudret ve kuvvet sahibi Allah’tır.”2]

Bir başka âyet-i kerimede de şöyle buyrulmuştur: “İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır!”3

Bediüzzaman da insanın bu dünyaya gönderiliş ve bu dünyadaki görevinin neler olduğunu “İnsanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gayesi, Hâlık-ı Kâinat’ı tanımak ve O’na iman edip ibadet etmektir”4 şeklinde açıklıyor.

Bunun için insanın öğretilerek eğitime ve eğitilmeye ihtiyacı vardır. Bu konuda da Bediüzzaman şöyle ifade etmektedir: “İnsan, dünyaya gelişinde, her şeyi öğrenmeye muhtaç ve hayat kanunlarına cahil. Hattâ yirmi senede hayat şartlarını öğrenemiyor. Belki ömrünün sonuna kadar öğrenmeye muhtaç. Bu nedenledir ki, insanın yaratılış vazifesi taallümle tekemmüldür, dua ile ubudiyettir. Halbuki hayvan, dünyaya geldiği vakit, âdeta başka bir âlemde tekemmül etmiş gibi, istidâdına göre mükemmel olarak gelir; yani gönderilir. Ya iki saatte, ya iki günde veya iki ayda bütün hayat şartlarını ve kâinatla olan münasebetini ve hayat kanunlarını öğrenir, meleke sahibi olur.”5

İmam-ı Â’zam eğitimi, “İnsan şahsiyetini yıkan ve yapan şeylerin bilinmesidir” diye tarif etmektedir. Elmalı Hamdi Yazır eğitim ve terbiyeyi, “Bir şeyi kademe kademe, tedriç ile kemaline eriştirmektir ki bunun eseri istifa ve tekâmül olur”6 diye tarif etmektedir.

İslâmî eğitimden uzaklaşmanın sonucu toplum fertleri arasında gergin bir hayat, nereye gideceği ve nerede duracağı belli olmayan bir maceraya sürüklenmektedir. Böyle bir ortamda hadis kitaplarında yer alan ve bugünkü gidişatımızı fevkalâde ilgilendirdiğine inandığım bir hadis-i şerifi hatırlamak gerekir. Hz. Peygamber buyurmuş: “Onlar zorla kertenkele deliğine sokmaya çalışacaklar ve Müslümanlar da akılsızca onları izleyeceklerdir.”7

Bu hadisin gerçekliği modern yaşama sahip Müslümanların her adımında o kadar açık seçik bir şekilde görülmektedir.               

Dipnotlar:                              

1- Mü’minûn Sûresi: 23/115.

2- Zâriyât Sûresi: 51/56-58.

3- Kıyâmet Sûresi: 75/36.

4- Nursî, Said; Şualar, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-1994, s.85.

5- Nursî, Said; Sözler, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul- 1994. s.285. 

6- Yazır, Elmalı Hamdi; Hak Dini Kur’an Dili,  Diyanet İşleri Reisliği Neşriyatı, Ebüzziya Matbaası, İstanbul-1935. c.1, s.64.

7- Buharî, bab: 14, el- İ’tisamu bi’s-Sünneti c.8, s.151. Müslim,  İlim babı: 3, h:2669. c.3, s.2054.  

Okunma Sayısı: 90
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı