"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hastalar Risalesi ile hasbihâl

Saliha KALINOĞLU
28 Kasım 2025, Cuma
Hastalık kapını çaldığında kendini yalnız mı hissediyorsun? Bil ki yalnız değilsin.

Her hasta, acısıyla birlikte Rabb’ine yönelen bir kul. Bu sancılı anlar, sadece bedeni yormaz; ruhunu olgunlaştırır, sabrı öğretir ve şükürle birleştiğinde manevî bir reçeteye dönüşür. Gel, bu hastalık yolculuğunu birlikte anlamaya çalışalım.

Düşün bir: Acın seni yıldırıyor, sabırsızlanıyorsun, “Neden ben?” diyorsun. Ama bak, bu acı ömrünü ibadet hükmüne çevirebilir. Her nefesin, her sabırlı anın bir ibadet sayılır. Bedensel acılar kadar ruhsal teslimiyet de ibadettir; Hâlık’a yönelip yalvarmak, riyasız bir ibadet olur.

Peki ya nimeti fark etmek? Sağlıklı olsaydın, başının, elinin, midenin kıymetini belki hiç hissedemezdin. Hastalık sana bu farkındalığı verir. Şimdi hissettiğin her sancı, sana şükretmeyi ve ruhsal ferahlığı öğretir. Acı içinde saklı bir lezzet vardır; bunu görmek, hastalığın yükünü hafifletir.

Merak ve endişe mi? İşte en büyük düşman. “Acaba daha kötü olacak mı?” diye kendini kaptırdığın an, acın büyür, sabrın azalır. Merakı bırak, hikmeti düşün ve kalbini ferahlat. “Elhamdülillah” de, “Ah!” deme; zihnini rahat bırak. Unutma, merakın kökü kesildiğinde hastalık hafifler, ruhun şifaya kavuşur.

Geçmişteki elem, gelecekteki kaygı… Bunlar da yükünü artırır. Oysa geçmiş artık yok, gelecek ise henüz gelmedi. Bu an, sabır ve teslimiyet anıdır. Cenab-ı Hak’ın sana verdiği sabır kuvvetini kullan; her elemden bir ders çıkar. “Yâ Sabûr!” diyerek dayan, boş yere zihnini yorma.

Ve hekime güven… Mütedeyyin ve bilgili hekimlerin tavsiyesi, maddî şifa için en etkili reçetedir. Ama zihnindeki hayalî hastalıkları besleme. Endişe büyüdükçe hastalık da büyür; bırak küçülsün, dağılmasına izin ver. Teselliye ve doğru nasihate güven; ruhunu güçlendir.

Hastalığın her anı, bir sohbet, bir reçete, bir merhemdir. Sabırla karşıla, teslimiyetle yaşa ve her hâl için şükret. “Ah!” demek yerine “Oh!” de; şifa yalnızca Hâlık’tandır. Her hasta, bu hasbihalde kendini bulur, hem bedenen hem ruhen güçlenir.

Kaynakça: 25. Lem’a

Not: Yapay zekâ destekli hazırlanmıştır. 

Okunma Sayısı: 102
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı