"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Asırlık kadın-aile serencamımız

Yasemin GÜLEÇYÜZ
12 Haziran 2019, Çarşamba 00:38

‘’Hayat-ı aile’’ isminde bir maişet var

Saadet ancak odur... Dense hangimiz anlar?

Hayat-ı aile dünyada en safalı hayat, 

Fakat o âlemi bizler tanır mıyız? Heyhat!”

Yukardaki dizeler millî şairimiz, İstiklâl Marşımızı yazan M. Âkif Ersoy’a ait. Onun İslâm’da kadının hakları ile ilgili tesbitlerini şiirlerinin satır aralarında sıkça görmek mümkündür. 

Şurası bir gerçek ki, bugün gündemden düşmeyen Müslüman kadının kimliği tartışmaları 100 yıl önce Osmanlı aydınları arasında hayli hararetli fikrî tartışmalara sebep olmuştur. 

HUKUK-U AİLE KARARNAMESİ

İstanbul’un İngilizler tarafından işgali yıllarında Osmanlının kadın ve aile konusunda can havliyle kanunlar çıkarmaya çalıştığını biliyor muydunuz? 

Birinci Dünya Savaşı’nda bir çok cephede savaşan Osmanlı 1919’da topraklarının çoğu işgal altındayken kadın ve aile konusundaki problemlere çözüm arayışındaydı. İttihat ve Terakki Fırkası bir taraftan, şeyhülislâmlık bir taraftan kadın ve aile konusunda ayrı ayrı hukuk çalışmaları yapıyorlardı. Konu hakkında yaptığım kısa araştırmada Ziya Gökalp’in ismine de rastlamak ilginçti. 

ilginç olan bir diğer nokta Osmanlı bu kararnameyi uygulama fırsatı bulamadı, ama Osmanlıdan kopan Irak, Sudan, Saraybosna gibi ülkelerde 1940’lı yıllara kadar kararname uygulandı. Konu ile ilgili daha geniş bilgi için İslâm Ansiklopedisi’nin ‘’Hukuk-u Aile Kararnamesi’’ maddesini internetten de inceleyebilirsiniz.

BEDİÜZZAMAN VE MEHMED ÂKİF

Osmanlının büyük topraklar kaybettiği savaş yıllarında Mehmed Âkif Mısırlı âlim Muhammed Ferid Vecdi’nin (Müslüman Kadını) “el-Mer’etü’l-Müslime” isimli kitabını Mehmet Âkif dilimize tercüme eder. Kitap yine bir Mısırlı bilim adamı olan Kasım Emin’in (Modern Kadın) “el-Mer’etü’l-Cedide” isimli kitabına reddiye olarak yazılmıştır.

Kitabın Önsöz bölümünde Âkif şöyle der: 

 “Müslüman kadınların erkekten kaçmasını Batılılar öteden beri dillerine dolamış iken son zamanlarda bu âdet Şarklıların da hoşuna gitmeye başladı. Bizim kadınlarımız da Batılı kadınlar gibi olsa, erkeklerle bir arada yaşasa, evlerde kapanıp kalmasa da sanayi ve üretime katılsa gibi temenniler birçok ağızdan işitilir oldu…

“Vaktiyle Mısır’da da aynı mesele meydana çıkmış, tesettürün lehinde ve aleyhinde yazılar yazılmıştı. Biz o zaman Ferid Vecdi’nin müdafaasını görüp tercüme etmiştik. Yalnız matbuâtımızın hali o zaman böyle içtimâî bir eseri yayınlamaya müsait olmadığından hürriyet devrinin gelişini beklemiştik…”

Aynı dönemde Bediüzzaman Hazretleri’nin de ‘’Tesettür Risalesi’nin çekirdeği’’ olarak tanımladığı Lemaat isimli eserinde ‘’Kadınlar yuvalarından çıkıp beşeri yoldan çıkarmış; yuvalarına dönmeli’’ başlığı altındaki dizeleri yazar. Risale-i Nur’u okuyup anlamaya çalışan biz hanımlar için her defasında bu satırlar ibretli hakikatlerle doludur. 

Erkekler için de öyle olmalı! Zira, Bediüzzaman Hazretleri’nin o dizelere haşiye olarak yazdığı böllümde kadınlardaki ahlâkî bozulmanın sebebini ‘’sefih erkekler’’e bağlaması ilginçtir. 

Lemaat’taki ilgili bölüm ve Tesettür Risalesi sadece İslâm dünyası için değil bütün insanlık âlemindeki kadın ve aile problemlerine altın çözümler, formüller sunar...

HÜLÂSA

Şimdilerde, aile yapımızı temelinden sarsan ve geçmiş yazılarımızda bahsettiğimiz İstanbul Sözleşmesi bizzat yetkili-etkili başörtülü bakan, feminist ve İslâmî feminist kadın dernekleri tarafından ‘’ölüm kalım savaşıdır bu sözleşme’’ cümleleriyle savunulmakta. 

Böyle bir ortamda bakalım daha neler göreceğiz?

Okunma Sayısı: 2477
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Bilâl Tunç

    16.6.2019 16:37:50

    C. Kutay'ın 40 yıllık BERLİN masalı yetsin artık!..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı