"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir başka açıdan Kudüs

Yasemin GÜLEÇYÜZ
14 Eylül 2022, Çarşamba
Hangi dinden olursa olsun zulme uğrayan tüm masumlara rahmet duasıyla…

Peygamber Efendimizin (asm) “Gidin orada namaz kılın, eğer gidemezseniz kandillerinde yakılmak üzere yağ gönderin” buyurduğu Mescid-i Aksâ (uzak mescit) ilk kıblemizdir. İsra Suresi’nde ismi geçer. Peygamberimiz (asm) o bölgeyle irtibatımızın mutlaka kurulmasını ister. Kudüs tüm semavî dinler için kıymetlidir.

BİR İNGİLİZ DESİSESİ

1.Dünya Savaşı’ndan sonra Kudüs Osmanlı’dan İngilizlerin eline geçer ve Filistin’in başkenti olur. 2. Dünya Savaşı sonrasında 1948’de İngilizler Kudüs’ten çıkarken, bölgede İsrail işgalci devletini kurarlar. Şehir ikiye ayrılır, Batı Kudüs İsrail işgalinde, Doğu Kudüs Ürdün kontrolünde Müslüman Arapların elinde kalır.

1967’de İsrail Kudüs’ün tamamını işgal eder. Bu işgal hâlâ devam ediyor.

İSEVİLER VE KUDÜS

İlginçtir ki bugün Filistin konusunda en etkili siyaseti İseviler takip etmektedir. Bu tabloyu Bediüzzaman Hazretlerinin “Rüyada Bir Hitabe” eserinde bahsedildiği üzere ahir zamanda dindar İsevilerin Şeriat-ı Ahmediye’ye tabi olması anlamında yorumlayabilir miyiz? Ayrı bir okuma konusu…

HÜLASA

Zulmün devam ettiği bu kutsal toprakları duamızdan eksik etmeyelim.

****

Bu çerçevede geçtiğimiz sayılarda dergimizde  paylaştığımız iki anekdotu hatırlatalım: RACHEL CORRIE

Rachel Corrie 2003’de, Filistinlilere yardım amacıyla bulunduğu Gazze’de İsrail ordusuna ait bir buldozer ile öldürüldü. ABD’li siyasetçi Billy Wharton, Rachel Corrie’nin ölüm yıldönümünde yaptığı açıklamada şunları söylüyor:

Corrie’nin ölümü, Filistin’de her gün gerçekleşen İsrail işgali vahşetine daha çok ışık tutulmasına yardımcı olan uluslararası bir haber oldu. 2003’ten beri daha birçok Filistinli öldü. Birçoğu isimsiz bir biçimde can verdi -hiçbir zaman sona ermeyen bir işgal ve baskı devrinin isimsiz ve meçhul kurbanları. Onlar sadece

gömmeleri ve yaslarını tutmaları için bırakıldıkları aileleri tarafından biliniyor. Corrie’nin ölümü uluslararası bir öfke oluştururken, Filistinliler tarafındaki can kayıpları nadiren biliniyor. (…)Onun, ailesine gönderdiği bir e-postada açık bir biçimde söylediği gibi: “Benim de dolaylı biçimde desteklediğim ve devletimin büyük ölçüde sorumlu olduğu bir soykırımın ortasındayım.”

PROF. DR. JOHN B. QUIGLEY 

İnsan Hakları alanında çalışmalar yürüten ve Filistinliler ile ilgili BM Mahkemesi’nde danışmanlık yapan Prof. Dr. John B.Quigley Filistin konusunda uluslar arası arenada perde arkasını şöyle aralıyor:

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda, Aralık 1948’de Filistinlilerin yurduna geri dönme hakkı olduğuna yönelik karar alınmıştı. Bu konuda BM’nin daha büyük sorumluluk taşıdığına inanıyorum. Bir çözüm bulmak için ellerinden geleni yapmaları gerekirken hiçbir şey yapmadıkları gibi İsrail’in neler yapması gerektiği konusunda da açıklık kazandırmadılar. BM mahkemelerinde Filistin meseleleri tartışıldığında tam bir tiyatro sahnesi kuruluyor. Tutanaklar okununca içim acıyor. 

(www.sabah.com.tr)

(Bizim Aile dergisi Eylül 2022 sayısından alınmıştır)

Okunma Sayısı: 1805
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı