Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 30 Ocak 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Sami CEBECİ

Kur'ân'a göre başarının sırları



Hayat yolculuğunda insan belirlediği hedeflere ulaşmak, başarılı olmak ve netice almak için fıtraten gayret gösterir. O yolda bir çok engellerle karşılaşır. Onları aşmak için elinden geldiği kadar çabalar.

Müslüman olan kişinin ölçüsü her hususta olduğu gibi, başarıya götüren yollarda da Kur'ân ve sünnet olacaktır. Onun dışındaki ölçüler, faydalı ise alınıp istifâde edilebilir.

Eğitimci İsmail Aksoy, kültür merkezimizdeki seminerine bu hatırlatmalarla başladı. Kur'ân ve hadisin bu asırda en güzel yorumunu yapan Nur Risâleleri, başarıya götüren yollarda ışık tutan ölçüleri de içinde barındırmaktadır.

Başarının en birinci basamağı Besmeledir. Çünkü, Allah'ın adıyla bir işe başlandığında, Allah'ın, kulun fiiline alâkası gerçekleşir. Bu alâka, kulun başladığı işe yardım edici bir ruh gibi olur. Besmelesiz başlayan iş, hayırlı bir iş de olsa ruhsuz olur.

Fıtratı nihayetsiz âcizlik, fakirlik, zayıflık, noksan ve ihtiyaç ile yoğrulmuş insana "İçindeki sonsuz gücü açığa çıkar. Düşün ve başar" demekle başarı olmaz. Mâneviyât dışlanarak gerçek başarı elde edilemez. Edilse bile, insanı kulluğa değil, gurur ve kibire sevk eder.

Hayat yolunda ders alınmış başarısızlıklar da bir başarı olarak görülmelidir. Başarının en önemli unsurlarından biri, başaramamak korkusunu yenmektir. İyi bir başlangıç, yarı yarıya başarı demektir. Başarı merdiveni istirahat yeri değildir. Bir adım daha yukarı tırmanma vesilesidir. Akarsular iyi bir hayat dersidir. Küçük engelleri kolayca aşarlarken, büyük engellerin yanından kolayca geçiverirler. Asıl başarı ise, fâni şeylere bâkilik damgası vurabilmektir. Onları ebedî âleme geçirip lehimize döndürerek, kaybolup gitmesini önlemektir. Hayat yolundaki engeller takılıp kalmak için değil, aşılmak içindir. Belirlenen hedefe gidilirken başarısızlığa düşüldüğünde ümidi kaybetmek doğru değildir. Çocuklar bile düşe kalka yürümeyi öğreniyorlar. Ancak, belirlenen hedef hak olduğu kadar, hedefe götüren vâsıta da hak olmalıdır. Zira, doğru bir hedefe bâtıl ve yanlış bir vâsıta ile ulaşılamaz.

Başarısızlığa en çok iki şey sebep olur: Kararsızlık ve cesaretsizlik. Bir işte muvaffak olamamak başarısızlık değil, henüz başaramadığımız anlamına gelir. Başarmanın anahtarlarından biri, istenilen işi hemen yapmak, sonra hallederiz diye tehir etmemektir. Bediüzzaman ve onun seçkin talebelerinden Zübeyir Ağabey bir şeyi söyledikleri zaman onun hemen yapılmasını ister, tehirine ve mâzeret söylenmesine tahammül etmezlermiş.

Başarının önemli unsurlarından biri de fıtrat kanunlarına riâyet etmektir. O kanunlara uygun hareket eden ve samimî olarak gayret eden, şerde de olsa muvaffak olur. Çünkü, samimî olarak kim ne isterse Allah verir. İstenilen şey şer ise, bedelini öder.

Samimî mü'minler, fıtrat kanunlarına riâyet ve sebeplere tevessül ettikten sonra, başarı ve muvaffakiyeti Allah'tan isterler. Çünkü, muvaffak etmek veya etmemek Allah'ın vazifesidir. Onun için neticeye karışmazlar. Muvaffak olurlarsa onu Allah'tan bilirler. Netice hâsıl olmazsa, Allah'ın bir hikmeti vardır diyerek güzel cihetlere nazar ederler. Belli bir hedefe kilitlenip, ne olursa olsun sonuç alacağım diye direnmek, kulluk şuûruna aykırıdır. Âyet-i kerimelere göre, peygamberlere düşen bile sadece tebliğdir. Netice, Allah'a âittir.

Bahsi geçen inceliklere dikkat etmekle birlikte, başarılı olmak için uyulması gereken bir takım temel unsurlar da vardır: Büyük düşünmek, hedef belirlemek, azim ve kararlılık, metot geliştirmek, cesur olmak, bahanelerden kurtulmak, tenkide açık olmak, aceleci olmamak, ümit beslemek, müsbet yaklaşım, olgunluk, engelleri aşma irâdesi, hemen yapmak ve başlanılan işi tamamlamak. Bunlarla birlikte, kabiliyetlerimizi tanımak, ihlâsı esas almak, meşvereti ihmal etmemek, çalışkan olmak, duâyı elden bırakmamak, keşke dememek için işi zamanında yapmak gibi hakikatleri göz ardı etmemektir.

"Şüphesiz takvâ sahipleri için de başarı ödülleri vardır." (Nebe Sûresi: 31) "Kelime-i tevhidi tasdik eden kimseyi, Biz de en kolay yola muvaffak ederiz" gibi nice âyetleri dikkate alan mü'minler, yukarıda sayılan prensiplere de riâyet ederlerse, hem dünya, hem de âhirette başarıya ve mükâfata nâil olacaklardır.

"Emirlere itaate ve hayırlı işlerde başarıya ulaştırdığı için Allah'a hamd olsun" duâsı, başarıyı Allah'tan bilmenin ve şükretmenin sembolüdür.

Soru ve cevap bölümüyle iki saati bulan seminer, hepimiz için faydalı olmuştu.

30.01.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (23.01.2008) - Güneşler güneşine yolculuk

  (16.01.2008) - Mutluluğun doğru adresi

  (09.01.2008) - Yeni Asya Vakfı'nda güzel bir buluşma

  (02.01.2008) - Nazar ve dikkat

  (26.12.2007) - Dünyevîleştirme projeleri

  (19.12.2007) - En büyük emânet

  (12.12.2007) - Bir seminerden diğerine

  (28.11.2007) - Yaratılışın en güzel meyvesi: Şükür

  (25.11.2007) - Asil bir dâvâ adamı

  (21.11.2007) - Bediüzzaman'ın mânevî şahsiyeti

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri