Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 30 Ocak 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ali FERŞADOĞLU

Şimdi dayanışma ve tesanüd zamanı.



Milleti/toplumu, cemaati ayakta tutan, geliştiren temel unsurlardan üçü, "ittihad-ı kulûb (gönül birliği), muhabbet-i millî (mensup olunan millet, cemaat, grup, akraba sevgisi), sa'y-i insânîdir (çalışma, emek).1

Fertleri ve grupları bir arada tutan unsurların başında millî sevgi gelir. Cemaate uyarladığımızda bunu, "cemaat, meslek, meşrep muhabbeti" şeklinde anlayabiliriz.

Sevginin sebepleri, imân, İslâmiyet, cinsiyet ve insâniyet gibi nûrânî, kuvvetli zincirler, mânevî kalelerdir. Ayrıca sevgi, İslâmiyetin mizâcıdır/karakteridir/huyudur.2 Bu unsurlar, cemaat fertleri tarafından benimsenip özümsendiği nisbette kaynaşma, dayanışma ve dolayısıyla hizmet üretimi, verimi artar. Unutmayalım ki, içerisinde dayanışma bulunan bir cemaat, durgunlukları harekete geçirir.3

Ayrıca, aciz ve zayıf varlıklar olduğumuzdan, dayanışma, yardımlaşmaya muhtaç ve mecburuz. Problemlerimizi de içinde yer aldığımız grupla çok daha kolay hallederiz.

Cemaatin bireylerinden ve şahs-ı mânevîden enerji, elektrik, feyiz alırız.

Gruptan/cemaatten enerji ve güç kazanırız. Meselâ, velilik, rûhî bir olgunluk; duyu, duygu enerjisini kontrol edebilme mahâretidir. Evliyalığın kerâmeti olduğu gibi, hâlis niyetin de kerâmeti vardır. Samimiyetin dahi kerâmeti vardır. Özellikle, Allah için olan bir uhuvvet dairesindeki kardeşlerin içinde, ciddî, samimî tesanüdün çok kerâmetleri olabilir. Hattâ şöyle bir cemaatin şahs-ı mânevîsi (hepsinin oluşturduğu kişilik, güç, kuvvet) kâmil bir velî hükmüne geçebilir, inayetlere mazhar olur.4

Bediüzaman, grup/ekip/cemaat/birlik hâlinde çalışmanın harika sonuçlarına meşhur bir örnek veriyor: Sanatkârlar, sanatlarının sonunda ziyade kazanmak için, sanatta ortaklık cihetinde mühim bir servet elde ediyorlar. Hattâ dikiş iğneleri yapan on adam, ayrı ayrı yapmaya çalışmışlar. O ferdî/bireysel çalışmanın, her günde yalnız üç iğne, o ferdî san'atın meyvesi olmuş. Sonra, ortak çalışma prensibiyle on adam birleşmişler. Biri demir getirip, biri ocak yandırıp, biri delik açar, biri ocağa sokar, biri ucunu sivriltir, ve hâkezâ... Herbirisi iğne yapmak san'atında yalnız cüz'î bir işle meşgul olup (bir dalda uzmanlaşıp), meşgul olduğu hizmet basit olduğundan vakit kaybolmayıp, o hizmette meleke (maharet/uzmanlık) kazanarak, gayet sür'atle işini görmüş. Sonra, o çalışmalarını birleştirme ve taksim-i a'mâl (iş bölümü) düsturuyla olan san'atın meyvesini taksim etmişler. Herbirisine bir günde üç iğneye bedel üç yüz iğne düştüğünü görmüşler. Bu hadise, san'atkârlar arasında, onları teşrik-i mesâiye (işbirliğine) sevk etmek için dillerinde destan olmuştur.5 Bu kanun; mânevî, kültürel işler için de geçerlidir.

İnsan, hareket ve heyecan üzerine yaratılmıştır. Bu da çalışmayı gerektirir. Sıkıntıların kökeni tembellik, işsizlik, çalışmamaya dayanır.

Cemaatin hizmeti, yükselmesi ancak yüksek ve ihlâslı bir gayretle mümkün. Çünkü, "insan için ancak çalıştığının karşılığı vardır!" âyeti, çalışmanın tabiat kanunu gibi, başarı için sosyal bir kanun olduğunu ortaya koyar.

Dipnotlar:

1- Divan-ı Harb-i Örfî, s. 56.; 2- Hutbe-i Şâmiye, s. 46.; 3- Hutbe-i Şamiye, s. 10-131. 4- Barla Lâhikası, s. 15.; 5- Lem'alar, s. 169.

30.01.2008

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (28.01.2008) - Cemaat içindeki tesanüdün kazandırdıkları

  (26.01.2008) - Bile bile mi farzı çiğniyoruz?

  (24.01.2008) - Yasakları kaldırmanın sırrı: Demokratik cesur yürek

  (23.01.2008) - İslam âlemi ve Türkiye'nin ana problemi

  (22.01.2008) - İktidar, "emr-i bi'l-ma'rûf ve nehy-i ani'l-münker"

  (21.01.2008) - Hepimiz için çetin imtihanlardan bir imtihan!

  (20.01.2008) - Başörtüsü ibadet mi, simge mi?

  (19.01.2008) - Risâle-i Nur, pragmatizm ve fırsatçılığı reddeder

  (17.01.2008) - Risâle-i Nur hizmetini dünyevîleştirme çabaları

  (16.01.2008) - Bediüzzaman ve "nüfuz casusluğu"

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri