Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 08 Nisan 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şükrü BULUT

Dünya barışının merkezi: Medresetü’z Zehra…



Üstünkörü ve yüzeysel bakanlara göre büyük bir iddia…

Bediüzzaman’ın hayatını araştıranlar ve Risâle-i Nuru tanıyanlar, dünya barışı projesi olarak “Medresetü’z Zehra” modelini hiç de mübalâğa görmüyorlar. Üçü padişah olmak üzere, beş iktidara sunulmuş, kabul görmesine rağmen kaderin Bediüzzaman Hazretleri hayatta iken müsaade etmediği bu projeyi, Risâle-i Nur’u okuyanlar takipten geri kalmadılar. Sultan Abdülhamit’ten M. Kemal’e ve nihayet Celal Bayar’a kabul gören bir projeyi inceleme zahmetine katlanmadan dudak büken veya kafa sallayanların düçar olduğu “cehalet hastalığı” elbette ki yeni değildir.

Bu projenin mahiyeti, hedefleri, metodları ve çerçevesi Risâle-i Nur eserlerinde mevcut olduğu gibi, Risâle kaynaklı bir çok araştırmacının da çalışmalarına konu olmuştur. Biz burada yalnızca “dünya barışı” ile alâkalı yönü üzerinde duracağız.

Dünya barışını bozan, sulhunu engelleyen sebeplerin mahiyetini anlatan Bediüzzaman Hazretleri, düşmanlığın sebebinin dinsizlik olduğunu ifade ediyor. 19. yüzyıl Avrupa’sının dünyanın başına sardığı “imansızlık salgınının” kıt'aları nasıl tutuşturduğunu tâ gençlik döneminde gören Üstad, bu sarî illete ancak ve ancak Kur’ân eczahanesinden elde edilecek “iman hakikatleriyle” karşı konulabileceğini ifade ediyor. Bütün mesaisini iman ilmine teksif etmesinin sebebi de bu olsa gerek. İnsanlığın, Kabil’den miras aldığı “düşmanlığı”, Allah’ı inkâr eden Avrupalı feylesoflar yeni renk, cazip metod ve uyutucu sihirlerle öyle cilâladılar ki, maalesef insanlık hâlâ o manyetizmanın tesirinden çıkabilmiş değil.

Bediüzzaman Hazretleri, fıtratın temsilci ve haritası olan Kur’ân’a karşı hazırlanan bu suikast ile dünyada bir çok harplerin çıkacağını, kardeşin kardeşi vuracağını ve insanî değerlerin felsefî fikirlerle tahribi sonucu yeni bir “vahşet ve bedeviyet” devrinin başlayacağını imandan gelen ferasetiyle görmüş olacak ki, “Medresetü’z Zehra” fikriyle tam altmış beş sene yanıp tutuşmuş.

Barış projesi Leylâ, Bediüzzaman Hazretleri ise– teşbihte hata olmasın –mecnunu olduğu bu düşünceyi, kader mütemadiyen uzak ufuklara fırlatınca, Said Nursî Hazretleri sevk-i İlâhiyle birer medreseye dönüşmüş Isparta ve Kastamonu vilâyetlerini, müstakbel projenin çekirdekleri olarak kabul eder. Anadolu’da yavaş yavaş açılan medrese-i nuriyeleri, istikbaldeki Medresetü’z Zehra’nın şubeleri olarak mektuplarında ilân eder. Bu medreselerde okuttuğu Kur’ân ilmiyle her talebesini birer “barış elçisi” olarak yetiştiren Said Nursî Hazretleri, kendisini “devletin emniyetini ihlâl” ile suçlayan savcılara meydan okur: “Şayet bu memlekette bin tane savcı ve emniyet müdürü kadar vatanın sulh u selametine çalışmamışsam Allah beni kahretsin!” Medresetü’z Zehra’nın Anadolu şubeleri olan medrese-i nuriyelerde yetişen talebelerinin bir sıfatları da, “asayiş memuru”dur. Türkiye’nin barışına ve medenîleşmesine çekirdeklik vazifesi yapan “Nur merkezleri” Bediüzzaman’ı hedefinden alıkoymamıştır. Her imkân ve fırsatı peşinden koşuşturduğu “Leyla’yı” yakalamak için istimal etmekte geri durmamıştı. Gel gör ki, gelişmeler medresenin “maddî şekliyle” ortaya çıkmasına bir türlü fırsat vermemiştir.

Van Gölü’nün kenarında, Artemit yarımadasında temelini attığı “Medresetü’z Zehra”da yetişen Kur’ân talebeleriyle; Türkistan’ı, Kafkasya’yı, İran’ı, Pakistan’ı, Ortadoğu ve Arabistan’ı nurlandıracaktı. Cehalet, zaruret ve ihtilâfları inlerinde vuracaktı. Hürriyet ile birlikte medeniyet fışkıracaktı bu münbit coğrafyalardan. Yeniden ayağa kalkacaktı Asya… Avrupa’daki dinsiz felsefeyle birlikte “insanlık düşmanlarını” mağlup edip, Avrupa medeniyetini vahşetten kurtaracaktı. Kötülüklerden arınmış Avrupa’nın teknoloji merkezlerinde insanlık yeniden dalgalanacaktı. Kur’ân medeniyetiyle Batı felsefesinin sulhu sağlanarak insanlık derin bir “oh!” çekecekti… Va esefa ki, Birinci ve İkinci Cihan Harpleri, Anadolu’ya musallat diktatörlükler, frengistanlı ırkçılığın İslâm âleminin başına açtığı musibetler hep o muhteşem projeyi tehir ettirdi ve geciktirmeye devam ediyor.

İslâm birliğine maddeten hizmet edecek bu büyük maddî projenin ortaya çıkmamasına bakarak, Medresetü’z Zehra” projesinin bütün bütün fonksiyonsuz kaldığını kimsecikler söyleyemez. Anadolu sınırlarını yıllardır aşarak beş kıt'aya yayılmış “Risâle-i Nur Medreselerinde” Kur’ânî ilimleri tahsil eden Nur Talebeleri, felsefenin tasallutundaki üniversitelerden de fen ilimlerini öğreniyorlar. İdeal mânâda olmasa bile, yine dünya barışını temin edecek gönüllülerin kıt'aların başlarına geçtiğini inşallah yakın zamanlarda göreceğiz.

08.04.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (04.04.2008) - Zübeyirli günler…

  (28.03.2008) - “Erken baharımıza” güz değdi…

  (24.03.2008) - Kürt kimliğinden kaçış

  (23.03.2008) - Sevgili Üstadıma tahassür...

  (17.03.2008) - Kar çiçeklerinin raksı...

  (14.03.2008) - "Kürt meselesi"

  (10.03.2008) - Medresetü’z-Zehra

  (07.03.2008) - Kabre dönüşen evlerimiz

  (03.03.2008) - Köln’de erken bahar

  (29.02.2008) - Türklerle Almanların kader birliği

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri