Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 13 Nisan 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Nefsi susturan hakikatler konuşuyor



İnsanın en büyük düşmanının nefsi olduğunu, dış düşmanın yapamayacağı kötülükleri dahi insana yaptırabildiğini, eğitilmediği takdirde insanın başına belâlar açacağını biliyoruz.

İnsan ömrü boyunca hep bu düşmanın hücumuna maruz kalır. Ondan iyilik, sevgi ve dostluk beklenmez.

Nefis her an insanın boşluğunu kollar, fırsatını bulduğunda kaldırıp hemen yere atar.

Nefse karşı her an uyanık olmaz; hile ve desiselerinin farkında olmazsak mağlubiyet kaçınılmaz olur. Nefis bir bineğe benzer, yuları elde tutulur, hayra yönlendirilirse ondan istifade etmek mümkün olur.

İnsan nefis ve şeytanla mücadeleyle yükselir, kıymet kazanır. Nefse meftun olup arzu ve isteklerine esir olursa alçalır ve kaybeder.

Büyüklerin en dikkat çekici özellikleri nefisle olan mücadelede başarılarıdır. Onlar nefsi hizaya getirmeyi, susturmayı çok iyi bilir, onu eğiterek nefs-i mutmainne noktasına kadar götürürler. Artık nefis onların elinde uysal bir at hâline gelir.

Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin nefisle yaptığı mücadelede elde ettiği zafer hayranlık uyandıracak derecededir. Nefsi susturmada büyük bir başarı elde etmiştir. Emirdağ Lâhikasına kaydettiği, “Bu sıkıntılı zamanda nefsim sabırsızlıkla beni tâciz ederken, bu fıkra onu tam susturdu, şükrettirdi” diye not tuttuğu, başının yanına astığı ve faydası olur diye talebelerine de gönderdiği beş fıkra gerçekten nefsi susturmada herkese yarayışlı hususlar. Bunlar üzerinde bir bir duralım.

Birinci fıkrada zevk alma hususu yer alıyor ve nefsini, “Ey nefsim! Yetmiş üç sene, yüzde doksan adamdan ziyade zevklerden hisseni almışsın, daha hakkın kalmadı” diye susturuyor.

Yüzde doksan insandan daha çok nasıl zevk almıştı Bediüzzaman Hazretleri?

İster dünyevî, ister uhrevî, ister maddî, ister mânevî olsun her şeyin olduğu gibi zevkin de bir kemâli, olgunluk noktası vardır. Ağzının tadı bozulmuş bir insanın bir elmadan aldığı zevk ve lezzetle, tad alma duygusu güçlü bir insanın zevk alması arasında dağlar kadar fark vardır. Sıradan bir insanın elmadan aldığı lezzet sadece elma lezzetiyle sınırlı iken onun şuurunda olan bir insan, elmanın Cenâb-ı Hakkın bir ikram ve hediyesi, bir kudret mu’cizesi olduğunu hissederek yediği için lezzeti bin kat daha artar. Sonra açlıkla tokluk meselesinin de farkı vardır zevk ve lezzet almada. Aç bir insana kuru bir ekmek de verilse baklava börekten lezzetli gelirken, tok insana en nefis yemekler de verilse tadını pek alamaz. Nimetten istifa eden büyükler sadece mide olarak değil, ruhen ve kalben de o nimete karşı açlık hissettikleri için nimetin zevk ve lezzetini tam alır, hakkıyla şükretmesini bilirler.

Ya mânevî zevkler? Neyin ne olduğunu; hakikat, sır ve inceliklerini çok iyi bilen bu büyükler için mânevî zevklerine sınır yoktur. Maddî zevklerle kıyas edilmez mânevî zevkleri. Her şeyi bastıracak derecede büyük ve üstündür.

Anlamaya çalıştığmız şu kısa izahlar, Üstadın, “Ey nefsim! Yetmiş üç sene, yüzde doksan adamdan ziyade zevklerden hisseni almışsın, daha hakkın kalmadı” sözünün ne kadar anlamlı olduğunu göstermiyor mu?

13.04.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (12.04.2008) - Dünyada kalan ve ahirete gidenler

  (11.04.2008) - İnsan nasıl mutlu veya mutsuz olur?

  (10.04.2008) - Herşeyi Allah'tan istemek

  (09.04.2008) - Ömür boyu devam eden imtihan

  (08.04.2008) - Bediüzzaman Said Nursî yeni yeni anlaşılıyor

  (07.04.2008) - Dünya, ahiret dengesini nasıl sağlayabiliriz?

  (06.04.2008) - Cennetten özel bir saray siparişi

  (05.04.2008) - Şahs-ı manevî ile veliyy-i kâmil sırrına ulaşmak

  (04.04.2008) - 'Gerçek kuvvet' olan tesanüdü hiçe indirmemeliyiz

  (03.04.2008) - Üstadın en çok üzerinde durduğu mesele

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri