09 Eylül 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Cevher İLHAN

Bediüzzaman’dan içtimaî tesbitler - 2


A+ | A-

“Muhtariyet” ve “eyâlet” değil, “serbesti-i inkişâf”

Bediüzzaman, Prens Sabahaddin’e cevabında, “âheng-i terakki” dediği, demokrasi, hukuk ve hürriyetler içinde topyekûn adaletli ve dengeli maddî ve mânevî kalkınmanın “adem-i merkeziyet”le değil, “cihet’ül vehdetimiz (birlik yönümüz) olan usûl-ü merkeziye” ile ancak başarılabileceğini belirtir.

“Makine-i terakkiyatı medeniye” dediği medenî gelişim ve ilerleme motorunun buharı hükmünde olan medeniyette müsâbakayı doğuracak aynı maksada yönelik müsbet rekabetin meydana gelebilmesiyle ancak “ittihad ve muhabbet-i millî”nin sağlanabileceğini belirtir. (Eski Said Dönemi Eserleri, Yeni Asya Neşriyat, 183-184)

“Yoksa adem-i merkeziyet fikrinin, “usûl-u merkeziye” ile milleti birbirine bağlayan bağları ve mecarâyi (gidiş ve oluş yolunu, istikameti) keseceğini ve bozacağını bir asır öncesinden haber verir…

Bugün hâricî ifsad şebekelerinin kavmiyetçi-ırkçı işbirlikçilerle politik zemine taşıdığı ve terör örgütü başının ve siyasî yandaşlarının “ayrılık tehditleri”yle ortaya attıkları, ülkenin etnik ve bölgesel ayırımlar üzerine ayrı ayrı meclislerle ve bayraklarla bölünmesini esas alan “eyâlet sistemi” bir yana; Bediüzzaman, “adem-i merkeziyet”in dahi birçok tehlikeyi beraberinde getireceğini uyarır.

Bunun “muhtariyet”le eyâletlerle bölünmenin ilk adımı olduğunu; arkasında da “tavâif-i mülûk”le ülkenin bölünüp parçalanacağı tehlikesini ikaz eder.

İTHAL “ADEM-İ MERKEZİYET” FELÂKETİ…

Milleti birbirine bağlayan bağları ve yolları kesip koparacak “adem-i merkeziyet” fikrinin veya “onun ammizâdesi (amcasıoğlu) unsura mahsus (belli bir ırka has) siyasî kulüplerin (partiler)”, demokrasi eksikliği, ırklar ve mezhepler arasındaki şiddetli ayırımcılıkla ihtilâfların tahrikiyle, “birdenbire kuvve-i anilmerkeziye”ye (merkez kaç kuvvetine) inkılâp edeceğini ifâde eder. Merkeze yönelik nefretle, Osmanlıdaki unsurları merkezden uzaklaştırıp, dağıtacağını ve başı buyruk yapıp birbirinden koparacağını ve ayıracağını kaydeder.

Bediüzzaman, “tevsi-i mezuniyet kabı” dediği “adem-i merkeziyet”le bölgelerin siyasî yetkilerinin arttırılması ve genişletilmesinin, daha medenileşmemiş, demokrasi ve hürriyete yabanî kalmış toplumdaki “vahşetin galeyanı”na sığmayacağını, Osmanlılık ve meşrûtiyet perdesini birden depreşip feverân ile yırtacağını yazar.

Prens Sabahaddin’in ithal “adem-i merkeziyet” fikrinin, idârî hüviyette kalmayacağını, Birinci Dünya Savaşında görüldüğü gibi ecnebilerin parmak karıştırmalarıyla tefrikayla iftirakı azdıracağı ferâsetli tesbitini yapar.

Sözkonusu Osmanlı unsurlarının, bilhassa bin sene inanç birliği içinde birlikte yaşamış ve yanyana cihad edip İslâm uğruna bir milyar şehid vermiş Türklerle beşyüz bine yakın şehid vermiş Kürtlerin diğer Müslüman unsurlarla teşkil ettikleri “Osmanlılık” denilen mensubiyet bağının ve meşrûtiyetin sağladığı hak ve hürriyetler perdesinin istismarla yırtılıp aşılmasının vahâmetini anlatır.

“Adem-i merkeziyet”in, “muhtariyet”e (özerkliğe, eyâletlere), ardından “istiklâliyet”e, sonra “tavâif-u mülûk sûretini giyen” diye tâbir ettiği ülkenin ayrı ayrı devletçiklere bölünmesiyle bölünüp parçalanması felâketi fitnesine sürükleyeceğini nazara verir.

Bediüzzaman’a göre bu vaziyet, “menâfi-i umûmî” diye tâbir ettiği milletin umumî ve millî menfaati mizânıyla tartılsa öyle bir büyük günâh olur ki, hürriyetteki “hasene-i uzma”ya büyük maslahata, iyiliğe ve hayra eşit, belki ağır gelir.

“İFTİRAK” FİTNESİNE ZEMİN HAZIRLAMA!

Bediüzzaman’ın bu ikazları, bugün çoğu yabancı servislerin hâriçten üflenen ifsad şebekelerinin ve bozguncu lobilerin dünün “muhtariyeti” yerine bugün DTP’nin “federasyon raporu”ndaki “İskoç modeli” gibi çeşitli “proje”ler perdesinde, adı konmamış “özerklik”ten ve “otonomi”den başlayıp ülkenin 23 eyâlete bölünüp parçalanması plânına karşıdır.

Bunun içindir ki demokrasi ve özgürlüklerin, “adem-i merkeziyet”le sağlanamayacağı; tam tersine bunun dün “muhtariyet” denilen “özerklik”le önce “eyâlet sistemi”ne, ardından bağımsız devlet talebine ve sonra da “ecnebi projesi” olan “tavâif-u mülûk”a götürüp vatan ve milletin birlik ve bütünlüğünün parçalanacağını peşinen bildirir.

“Eyâlet sistemi”ne kapılar açmanın, Peygamberî tâbirle “asâbiyet-i cahîliye” denilen onüç asır evvel ölmüş ırkçılığı-kavmiyetçiliği yeniden diriltmekle “fitneyi ikaz etmek (uyandırmak)” olduğunu ihtar eder.

Bunun çâresinin, “serbesti-i inkişâf” dediği gelişme ve kalkınma özgürlüğünün birlik ve beraberlik içinde topyekûn milletle beraber Kürtlerin ve bütün vatandaşların temel hak ve hürriyetlerinin teminiyle gerçek bir demokratikleşme ve özgürlükler olduğunu beyân eder.

(Sebilürreşad, 4 Mart 1336 (17 Mart 1920) Eski Said Dönemi Eserleri, 108-109)

Bediüzzaman’ın bu beyânları bugün daha da önem kazanmakta…

09.09.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (08.09.2009) - Bediüzzaman’dan içtimaî tesbitler-1

  (06.09.2009) - Handikap...

  (04.09.2009) - Belirsiz “açılım”

  (02.09.2009) - "Açılım" fiyaskoyla kapanmasın...

  (01.09.2009) - “Açılım” kargaşasında “Rasmussen gösterisi”

  (29.08.2009) - Neyin “açılım”ı?

  (26.08.2009) - "Tefrika" değil, demokratik açılım...

  (24.08.2009) - Esas “yol haritası”

  (03.08.2009) - Honduras’tan Çin’e uzanan CIA parmağı (2)

  (02.08.2009) - Honduras’tan Çin’e uzanan CIA parmağı (1)

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.