10 Eylül 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

M. Latif SALİHOĞLU

Şark'ın ihyâsı


A+ | A-

Lüzûmuna binaen, geçen yıl bugünkü "Tarihin Yorumu" yazısı (altta) ile 1 Mart 2008 tarihli yazımızı tekraren neşrediyoruz. Bir devlet, eline ruhsatsız şekilde silâh alan—ister eşkıya, ister terörist—her kim olursa olsun, ona mutlaka bir şekilde müdahale eder ve etmeli.

Bunun aksi düşünülemez ve savunulamaz. Zaten, dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir devletinde, bunun tersi bir durum söz konusu değil.

Buna göre, bizim güvenlik teşkilâtımız da eline silâh alarak kan dökmeye, can yakmaya berdevam olan bir örgüte karşı—kànunlar muvacehesinde—gerekeni yapacaktır, yapmalıdır.

Ne var ki, mevcut sıkıntı bununla bitmiyor. Bu dallı budaklı ve de çetrefilli meselenin çok geniş ve birbirinden farklılık arz eden değişik boyutları var.

Bazıları inanmayabilir, hatta şiddetle itiraz edebilir; ancak, şuna kesin sûrette inanıyoruz ki, dış odaklar bir yana, bu ülkede bile özellikle Doğu Bölgelerimizdeki terör olaylarının bitmesini istemeyen pekçok kişi ve mihrak var.

Bunlar bir şekilde akıtılan kandan besleniyorlar. Mehmetçik ile "Kürt Memed"in kanına ekmek doğrayarak beslendikleri için de, bu kanlı boğuşmanın bitmesini istemiyorlar.

* * *

Güvenlik birimleri, vazifesini bir şekilde elbette ifâ edecek. Haktan, hukuktan ayrılmamak şartıyla, buna bir itirazımız yok.

Fakat, bunun dışında yapılması gereken daha mühim işler var. Yapılacak en mühim vazife ise, sırasıyla dinî, ilmî ve iktisadî sahadadır. Din ve ilim, her türlü ırkçılığı reddeder, meselâ...

İşte, bütün bunlar ihmal edilerek müsbet bir noktaya varılamaz. Zira, bilhassa Şark'ı ihya edecek olan temel unsurlardır, bunlar.

Bunlarsız tesir ve kuvvet temin edilemez, birlik–beraberlik sağlanamaz, yekvücut olunamaz.

Bakınız, örgüt mensupları bile sıkıştıkları yerde dine dayanmaya, yahut dine sığınmaya çalışıyor.

Demek ki, buna ihtiyaç duyuyor. Fakat dine sarılmak, öyle gösteriş, riyâkârlık ve istismar şeklinde olmaz, olmamalı.

Dinin istismar edilmesine hiç kimse teşebbüs ve tevessül etmemeli. Ne örgüt, ne siyaset, ne hükümet, ne de devlet mensupları. Hiç, ama hiç kimse...

* * *

Din, mukaddes bir değerdir. İnhisar, ipotek kabul etmez. Din, bütün insanların fıtrî ihtiyacını temin eder. Demek, umumun mukaddes malıdır.

Bir de şunu hatırlamakta fayda var: Üstad Bediüzzaman, peygamberlerin mutlak ekseriyetinin Şark'ta ve Asya'da gelmelerinin kaderî remzine dikkat çektiği bir yorumunda şu ifadeleri kullanıyor: "Hususan biz Şarklılar, Garblılar gibi değiliz. İçimizde kalblere hakim hiss-i dinîdir. Kader-i Ezelî ekser enbiyayı Şark'ta göndermesi işaret ediyor ki, yalnız hiss-i dinî Şark'ı uyandırır, terakkiye sevk eder." (Tarihçe-i Hayat, s. 485)

Anadolu'nun Doğu'sunda olsun, Irak'ın Kuzey'inde olsun, 24 yıldır karadan ve havadan sürdürülen operasyonların kesin sonuç vermediği gerçeği ortada duruyor.

Demek ki, huzur ve barışın kat'î temini için, daha başka hizmet ve faaliyetlere de zarurî ihtiyaç var. Ayrıca, dört yüz yıllık Osmanlı dönemi uygulamaları, yakın bir örnek olarak önümüzde duruyor. Bilhassa dinî/ilmî hürriyet, serbestlik ve inkişâfı itibariyle...

Tarihin yorumu 10 Eylül 1962

Sürgün darbesi

Demokrat Partiyi deviren (27 Mayıs 1960) darbeci cuntanın sâbıkası saymakla bitmez. Bu sâbıkalardan biri de, çoğu Kürt kökenli olmak üzere 485 masum vatandaşı haksız yere Sivas'taki Kabakyazı toplama kampına sürgün etmek ve onlara işkence çektirmektir.

Yine işkenceli yargılamalar neticesi 430'u serbest bırakılırken, tanınmış, halkın itibarını kazanmış 55 kişi yeni bir sürgün cezasına çarptırıldı. Şeyh, ağa ve kanaat önderi olarak bilinen bu şahıslar, Türkiye'nin Batı bölgelerine çok dağınık bir şekilde sürgün edildiler.

Bu sürgün cezası 10 Eylül 1962 tarihine kadar devam etti. Yeni kabine, bu haksız cezaya nihayet son noktayı koydu.

İşkenceli sürgün cezasına çarptırılanlardan bazı isimler şöyle: Mehmet Kayalar (Diyarbakır), Kinyas Kartal (Van), Faik Bucak (Urfa), Said Ramanlı (Batman), Ebubekir Ertaş, Said Ensarioğlu, Şeyh Selahaddin Fırat, Cemil Küfrevî...

Zalimlerin çekişmesi

Darbecilerin başında görünen Cemal Gürsel, aslında bir kukla gibiydi. Rütbe itibariyle onun altında yer alan iki şahıs, darbenin iki temel kanadını temsil ediyordu: Bunlar, sol kanadın temsilcisi olan Korgeneral Cemal Madanoğlu ve sağ kanadın temsilcisi durumundaki kurmay albay Alparslan Türkeş idi.

Bu iki kanat, Said Nursî'nin mezarını bir meçhûle naklettikten, beş bin küsûr subayı ordudan attıktan, Doğu illerinden 485 mâsum vatandaşı sürgün ettikten ve Demokratları Yassıada cehennemine sevk ettikten sonra birbirlerine düşmeye başladılar.

Başkan Gürsel'in sağ kanattan bir kurmay albay tarafından sûikast sonucu yaralanması, iplerin kopmasını netice verdi. Solcu darbeciler sağcı darbecileri yemeye koyuldular ve onları gruptan (MBK) tasfiye ederek yurt dışına sürdüler.

Darbecilerin Sivas Kabakyazı köyündeki toplama kampına sürgün ettiği maznûnlardan bir grup. Aralarında Mehmed Kayalar'ın da bulunduğu bu mazlûmların bir kısmı işkence altında sağlığını kaybederken, bir kısmı ise siyasete atılarak millete hizmet yolunda ömrünü tamamladı.

10.09.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (09.09.2009) - Dindar gösterme gayretkeşliği

  (08.09.2009) - Bediüzzaman'da seyyitlik nişanı

  (07.09.2009) - Siyasî ayrışma felâkete götürür

  (05.09.2009) - Unsur için eyalet fikri

  (03.09.2009) - İnsanlık âleminin en büyük savaşı

  (02.09.2009) - Bardakçı'nın hesaba katmadığı

  (01.09.2009) - Sorgulama ve mahkeme safhaları

  (31.08.2009) - Çareye kadar gaile devam eder

  (29.08.2009) - 93'te 93 günlük padişah

  (27.08.2009) - Savaş meydanında başlayan kardeşlik

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.