10 Aralık 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Mehmet KARA

68 olayları benzetmesi


A+ | A-

“Bu ülke acı tecrübelerle karşı karşıya kalmıştır. Geçmişten tecrübe çıkarmak lâzım…” Bu sözler MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye ait.

Başbakan Erdoğan’ın üniversite rektörleriyle Dolmabahçe’deki buluşmasına tepki gösteren öğrencilerin tartaklanmasının tartışıldığı ortamda, Ankara’da CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’nun Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde protesto edilmesi ve Kuzu’ya yumurtalı saldırıda bulunulması akıllara “Neler oluyor?” ve “Yeni bir tezgâh mı?” sorularını getirdi.

Demokratik eylemlerin sınırının nereye kadar olduğu tartışmaları da yapılırken, konuşma özgürlüğünün engellenmesi özgürlüklerin sınırının da nerede başlayıp nerede bitirilmesi gerektiğinin de irdelenmesini gerekli kılıyor. Polisin İstanbul’da öğrencilere gösterdiği sert tavrın makul bir izahı yok.

İstanbul’daki olaylardan önce Başbakan’ın protestocu öğrenci grubundan temsilcileri dinlemesi durumunda olayların bu boyuta gelip gelmeyeceği de merak edilirken, Bahçeli, “Eğer Başbakan bu temsilcilerle görüşseydi bu olaylar kesilebilirdi” diyenlerden.

Bahçeli, her yıl düzenlediği “geleneksel kahvaltılı sohbet toplantısı”nı dün Sheraton Hotel de yaptı. Gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri ve yöneticilerinin dâvetli olduğu toplantıda Bahçeli, yaklaşık bir saat boyuna, açıklama yapmaktan çok gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

MHP geçen yılki bir uygulamasını bu sene kaldırdı. 12 Eylül referandumundan sonra, “haber alma hakkı”nı engelleyen 28 Şubat’ın icatlarından birisi olarak başlatılan gazete ve televizyonlar arasında ayrımcılık yapan akreditasyon uygulamasını MHP de yapmıştı. Gerekçesi resmî olarak açıklanmasa da “MHP’yle ilgili haberlerde subjektif davranmak” olarak ifade edilmişti. Toplantıdan sonra “Kime veya neye göre subjektif?” soruları gündeme gelmiş, fakat geçerli bir sebep açıklanmamıştı. Biz de geçen seneki uygulamayı eleştirirken, “En azından özür dilemeyi düşünüyor musunuz? Veya niye çağrılmadığımızı açıklamayı düşünüyor musunuz?” diye sormuştuk.

Bu sene, geçen sene dâvet edilmeyen gazetelerin de dâvet edilmesi, bir nev'î özür mahiyetinde oldu. Bahçeli’ye bu soru sorulduğunda, o tarihlerde MHP’nin taban kaybettiği, barajı aşamayacağı, kalelerini kaybettiği, barajın altında kaldığı eleştirilerinin yapıldığını bu yüzden dar kapsamlı bir toplantı yaptıklarını anlatırken, akreditasyon gerekçesini açıklamaya çalıştı. “Bir takım gazeteler alınganlık gösterip, Genelkurmay’ın akreditasyonu ile karşılaştırdı” diye de şikâyetini dile getirirken, medyanın kendilerine gereken desteği göstermediğini söyledi ve şu ilginç yakıştırmayı yaptı: “MHP yalnız kurt…”

Başta bahsettiğimiz öğrenci olayları ile ilgili değerlendirmesine dönersek, Bahçeli’nin son günlerdeki olayları “1968 olayları”na benzetmesi dikkat çekiciydi. “Öğrenciler, konuşma yapacak siyasileri daha dinlemeden bir tepki ortaya koyduklarına göre, anlaşılıyor ki, bir kısım gençlik yine 68’li yıllara benzer olayların içine çekilmeye çalışılıyor” derken, Türkiye’nin geçmişinden ders alması gerektiğini dile getirdi. Ve şu tavsiyelerde bulundu: “Eğer bir eksen kayması olursa da, yani ‘öğrencilerin masum isteklerini yerine getiriyorlar’ yaklaşımının dışına çıkarak Türkiye’yi belli amaçlara yönelik anarşi ortamına sürüklüyorlarsa, aileleri öğrencilere yardımcı olmalı, üniversite hoşgörü ile yaklaşmalı, siyasî iktidar da görüşmeyi tercih etmelidir. Rektörlerle yapılan toplantıda, bir avuç genç kesim sorunlarını ifade için oraya gelmişse ya da bu amacın dışında gönderilmişlerse bile, sayın Başbakan’ın geçmişteki tecrübenin ışığında birkaç temsilci ile görüşme eğilimi bir çok şeyin önünü kesebilirdi. Ama çok daha sert ifadeler, bunun emniyet güçlerine yansıması, o yansımanın öğrenci üzerine şiddete yönelik olarak yansıması, bugün Türkiye’yi 68’li yıllara taşıyan bir korkuya sürüklemektedir…”

Tabiî ki, MHP Genel Başkanının bunları söylemesi önemli.

Bahçeli’ye seçim, ittifakları, Wikileaks belgeleri, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na atfen söylenen “Osmanlı milletler topluğu”, Ruhban okulu, Bülent Arınç’la yaşanan polemik gibi çeşitli sorular yöneltilirken, Bahçeli’nin iki soruyu cevaplamadan geçmesi de ilginçti. Bunlardan birisi “Demokrasiye inanan bir parti iseniz” şeklinde başlayıp, asker demokrasi ilişkisinin sorulması, diğeri de “Öcalan’la Fethullah Gülen’in yakınlaşması iddiası idi. “Bu cevap Gülen Grubundan gelmeli” diyerek kısa bir cevap verdi.

Basın toplantısında en dikkat çekici bölüm ise, Bahçeli’nin göreve geldiği günden beri çizdiği sert görüntünün bu toplantıda espri yapan, gazetecilere poz veren bir görüntüye dönüşmesi oldu. Bir tarafında Selçuklu, diğer tarafında Osmanlı, diğer tarafında ise Türk Bayrağı olan yüzüğü, twitter ve dizilerle ilgili son çıkışları ile iktidara gelmek için yaptığı enteresan matematik hesapları ile ilgili sorulara esprili cevap vermesi Bahçeli’nin farklı bir portre çizdiğini gösterdi. Hatta, yüzüğünü göstermek için elini çenesinin altına götürüp, “Bilmem bana yakışıyor mu?” diye sorması uzun gülüşmelere sebep oldu.

Basın toplantısının özetini ise öğrenci olaylarında, provokasyonlara dikkat edilmesi, siyasetçilerin bu olaylarda sağduyulu davranması olarak özetlemek mümkündü. Yeni yeni tuzaklar planlanıyorsa burada en fazla görev siyasetçilere düşmektedir. Tabanlarını kontrol altında tutmak onların vazifesidir. Yani, iktidar hoşgörülü, muhalefette sorumlu davranmalı.

10.12.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (05.12.2010) - Acı çektirenlerin sonu

  (04.12.2010) - Binde biri bile ses getirirse…

  (28.11.2010) - Mühendisler boş durmuyor!

  (27.11.2010) - Ellerini öperken…

  (26.11.2010) - Çok bilinmeyenli…

  (21.11.2010) - Siyasetin bayramlaşması da böyle olur!

  (14.11.2010) - “Dil”ine sahip olmak ya da çirkin polemikler

  (13.11.2010) - Cehâlet mi?

  (12.11.2010) - Geçici madde kalktı, ama…

  (07.11.2010) - Emre itaatsizliğin cezası


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.