Geçtiğimiz günlerde Dünya Meteoroloji Örgütü’nün yayınladığı sıcaklık haritası, bilim adamları tarafından dünyanın ölümüne sebep olabilecek kıyamet hadiselerini hatırlattı.
Birleşmiş Milletlere bağlı çalışan Dünya Meteoroloji Örgütü tarafından dünyayla paylaşılan bir harita korkutucu bir gerçeği gözler önüne serdi. Dünya adeta kızarıyor. Küresel ısınma Türkiye ve dünyamızı olumsuz şekilde etkilemekte. Küresel ısınma sebebiyle dünya haritasının değişme ihtimali var. Dünya Meteoroloji Örgütü’nün yayınladığı sıcaklık haritası endişe verici. DMÖ analizlerinde Koronavirüsün etkisinin azalmaya başladığı yaz aylarıyla birlikte sıcaklık artışlarının yüksek olması bekleniyor.
Kutup girdabı sıcaklıkları etkiliyor
Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Meteoroloji Örgütü’nden yapılan açıklama, yaz aylarındaki tehlikeye dikkat çekiyor ve virüs salgını sonrasında insanlığı bekleyen yeni tehdidi ortaya koyuyor. Bu yılın başından beri yapılan ölçümlerin 2020’de kuzey yarımkürede sıcaklık rekoru kırılabileceği dile getirilirken, Koronavirüs salgınının tedbir alınmasını zorlaştırabileceğine de dikkat çekildi. Bu görüntü Avrupa Uzay Ajansı tarafından çekildi. Koronavirüs salgınıyla birlikte sürpriz şekilde Kuzey Kutbu uydudan bu şekilde görüntülenirken, ilk kez bilim insanları böyle bir manzarayla karşılaşıyor. Daha önce Güney Kutbu’nda bulunan ozon tabakasının üzerindeki çatlakların Koronavirüs dolayısıyla büyük oranda kapandığı ortaya çıkmıştı. Ancak Kuzey Kutbu’ndaki bu görüntüne bilim insanları anlam veremedi. Güney Kutbu’nun aksine bu noktada ilk kez böyle bir şey görülüyor. Bilim insanlarının şaşırdığı taraf ise Kuzey Kutbu üzerinde bu büyüklükte bir deliğin daha önce hiç oluşmamış olması. Bilim insanlarına göre kuvvetli rüzgârlar Kuzey Kutbu’nda oluşan ‘kutup girdabı’ içinde soğuk havayı hapsederek sıcaklıkların düşmesine yol açtı. Bu gelişme de ozon tabakasının incelmesine sebep oldu ve bir süre sonra ozon tabakasında deliğe yol açtı. Bu durum ise birçok bilim adamı tarafından kıyametin gerçekleşmesine sebep olacak teorileri hatırlattı.
Kainatın ölümü kıyamet olacak
Bu gün bilim dünyasında kabul edilen en mühim gerçek, hiç kuşkusuz kâinatın ölümüdür. Yani kıyamet hadisesidir. Birçok bilim adamı bu konuda hemfikirdir. Sorun sadece kıyametin nasıl olacağı konusundadır. Yani kâinatın ölümü nasıl ve ne şekilde olacak? Bunun açıklamasını Risale-i Nur’ da Bediüzzaman’ın ifadelerinden okuyabiliriz. “Şu kâinatın mevti, mümkündür. Çünkü, bir şey kanun-u tekâmülde dahil ise, o şeyde alâküllihâl neşv ü nemâ vardır. Neşv ü nemâ ve büyümek varsa, ona alâküllihâl bir ömr-ü fıtrî vardır. Ömr-ü fıtrîsi var ise, alâküllihâl bir ecel-i fıtrîsi vardır. Gayet geniş bir istikrâ’ ve tetebbu ile sabittir ki, öyle şeyler mevtin pençesinden kendini kurtaramaz. Evet, nasıl ki insan küçük bir âlemdir, yıkılmaktan kurtulamaz; âlem dahi büyük bir insandır, o dahi ölümün pençesinden kurtulamaz. O da ölecek, sonra dirilecek veya yatıp, sonra subh-u haşirle gözünü açacaktır. Hem, nasıl ki kâinatın bir nüsha-i musağğarası olan bir şecere-i zîhayat, tahrip ve inhilâlden başını kurtaramaz; öyle de, şecere-i hilkatten teşâub etmiş olan silsile-i kâinat tâmir ve tecdid için, tahripten, dağılmaktan kendini kurtaramaz.” (Sözler, s. 489)
Şu dünyanın sekerâtını, âyât-ı Kur’âniyenin işaret ettiği sûrette tahayyül etmek istersen, bak: Şu kâinatın eczâları dakîk, ulvî bir nizam ile birbirine bağlanmış; hafî, nâzik, latîf bir râbıta ile tutunmuş ve o derece bir intizam içindedir ki, eğer ecrâm-ı ulviyeden tek bir cirm, Kün emrine veya “Mihverinden çık” hitâbına mazhar olunca, şu dünya sekerâta başlar. Yıldızlar çarpışacak, ecrâmlar dalgalanacak; nihayetsiz fezâ-i âlemde, milyonlar gülleleri, küreler gibi büyük topların müthiş sadâları gibi vâveylâya başlar. Birbirine çarpışarak kıvılcımlar saçarak, dağlar uçarak, denizler yanarak, yeryüzü düzlenecek. (Sözler, s. 490) Demek Allah tarafından yaratılmış maddelerin arasındaki bağlar çözülürse, her şey mümkün olabilir.