Devlet ve cemaat meselelerinin bir boyutunda güvenlik endişesi var. “Devlet bu konuda haklıdır” diyebileceğimiz hususların tümü de aslında güvenlik ihtiyacının karşılanmasına yönelik hususlardır.
Devlet ve cemaat meselelerinin bir boyutunda güvenlik endişesi var. “Devlet bu konuda haklıdır” diyebileceğimiz hususların tümü de aslında güvenlik ihtiyacının karşılanmasına yönelik hususlardır.
Güvenlik yönünden bakıldığında ise tüm sosyal grupları ve dolayısıyla cemaatleri iki ana gruba ayırmak mümkündür.
1. Fikir cemaatleri sadece fikir akımı olarak vardır. Toplumun geneline söyleyecekleri fikirleriyle mevcuttur.
Fikrin güvenlik problemine yol açması söz konusu değildir. Dolayısıyla bu tür cemaatlerin devletle bir ilgileri yoktur. Devletin de bunlarla bir ilgileri olmamalıdır. Devletin fikre yön vermeye kalkması ne mümkündür ve ne de makuldür.
2. Aksiyon cemaatleri ise yetiştirdiği fikir adamlarının dünyevî ara hedefler için harekete geçmesini ister.
Bu hareket ticarette ve/veya siyasette müesseseleşmeler biçiminde kendisini gösterir. İşte bu hareketlerin devletle ve güvenlikle bir şekilde ilişkisi vardır.
Dolayısıyla bu tür cemaatlerin vergi, istihbarat, güvenlik gibi konular yönünden devletle bağ kurması normaldir.
Devletin de aksiyon cemaatlerini denetlemek istemesi normaldir.
Ama fikir cemaatlerini denetlemeye kalkmak, hele bu çağda, ancak “pes” dedirtecek bir düşüncedir.
***
Fikir cemaatlerinin faaliyetlerine, henüz akil baliğ olmamış ya da reşit olmamış çocukların katılması ve eğitilmesi meselesine gelince, burada da iki akım var:
1. Çocukları din eğitimi için diyanete veya imam hatiplere dahi teslim etmeyi yasaklayan zihniyetten bu memleket çok çekti.
Onlar, “ana babalar çocuklarına din eğitimi verdiremez, büyüdükten sonra bakarız” diyorlardı.
Şimdi –hamdolsun- bu anlamsız yasaklar kalktı.
2. Ama birileri katmerli anlamsız başka bir yasak koymaya kalkıyor: “Ana babalar çocuklarına devletin kurumlarından başka yerde din eğitimi verdiremez” diyorlar.
Oysa birincisi ne kadar abes idiyse ikincisi de en az o kadar abes. Ama bu abesin farkında olan neredeyse yok.
Birincisinde muvaffak olamayanlar, ikincisinde başarılı olmak için münafıkane bir taktik uyguluyorlar. (“Devlet cemaatleri denetlesin” diyen safdiller de buna alet oluyorlar.)
Ne de olsa burası münafıkların cirit alanı!