Bu savunma doğru da olabilir. Biz bu işin mukayese boyutundan çok anlamıyoruz. Herkes gibi sadece ülkemizdekinin içinde yaşıyor ve bu sebeple yangını biliyoruz. 

Ama “neden Türkiye’de ve benzeri bazı ülkelerde bu durum bir krize ve hatta ağır bir krize dönüşüyor da diğer bazılarında daha hafif geçiyor” sorusunun cevabını da merak ediyoruz.  

Muteber saydığımız uzmanlar, denetimsiz kamu harcamalarının krizin baş kaynağı olduğunu yazıp söylüyor. Biz de bu mutemetlerin sözlerine itimat ediyoruz. 

Demek asıl mesele “itibardan tasarruf olmaz” denilerek yapılanlar. 

Erdoğan’a ve iktidar ortaklarına ait olan bu söz ve yaklaşım bir yönüyle doğru olabilir. Ama yanlışı doğrusundan fazla.

Şöyle anlatalım:  

Sizin mahallede de bir Muteber Teyze vardır. Hatta bazıları yanlışlıkla ona “Muhteber Teyze” de der. Ki, bu da anlamlıdır. 

Zira muteber “itibarlı” demektir. Muhteber ise “sınanmış, tecrübe edilmiş” demektir. Yani “gerçekten muteber” olan, aynı zamanda muhteberdir de…

Muteber Teyze’ler “zaten muteberdir” ve muhteberdir. İtibarını yani güvenilirliğini kazanmak ya da kuvvetlendirmek için ayrıca bir şeyler yapması gerekmez. 

Bu sebeple onlar itibarlı “görünmeye” çalışmaz. Kıyafetini, evini, sarayını abartmaz. Sınavı geçmiştir onlar. Şatafatını maziye ya da müzeye gömmüştür. 

Gidin batı ülkelerine bakın; müzelerini itibar için ibda ve inşa edilmiş şatafatlarla dolu görürsünüz. 

Muteber Teyzeye göre “itibardan tasarruf olmaz”, ama lüks harcama ile de itibar olmaz.  

Harcamalarda ayağınızı yorganınıza göre uzatmazsanız bir süre sonra bütçe açık verir; cep de delinir, cepken de…

“İtibardan tasarruf olmaz” diyerekten bütçeyi deldirenin adı itibar da olsa ihtibar da olsa o artık bir itibarsızdır. 

“İtibar için” diyerek istikbaldeki itibarını bugün çarçur edenlerin icraatının neticesi aslında icraatında saklıdır. 

Onların parası muteber değildir, düzeni muteber değildir, en önemlisi de sözü muteber değildir. 

Bakmayın siz satılık medyanın itibar satın alıcılarına. 

Paranın itibarı olsaydı iki yüzü olmazdı…