"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zulmün oyunu: Satranç

Ahmet BATTAL
27 Nisan 2021, Salı
Kafasının çalıştığını zanneden diğer herkesin şah için ve dolayısıyla kafası çalışan saray ahalisi için feda edildiği zalim oyun satranç hakkında ve aleyhinde sık sık yazıyoruz.

En son 7 Mart 2020 tarihli “Zalimlerin zalim oyunu: Satranç” başlıklı yazımızda da yazmıştık. 

O yazımıza Mehmet Murathan isimli okuyucumuz şu yorumu yazmıştı: 

“Satrancın zalim bir oyun olduğu düşüncesi biraz abartılmış bir fikre benziyor. Bediüzzaman’ın ‘zalimlerin satranç oyunları’ sözünden destek alan bir fikirse bu yaklaşım; zalim olmayanların da satranç oyunlarını düşündüğümüzde zalim olanın satranç olmadığı ortaya çıkar. Her oyun bir mücadele içerir ve bu mücadele içeriği o oyunu zalim yapmaz.”

Gündemi ve yeri geldi, bu konu hakkında yeniden yazacağız. Ama önce yukarıdaki yorumda yer alan bakış açısını değerlendirelim. Zalim olmayanların da satranç oynayabildiği doğrudur, ama bu durum o oyunu “zulmün oyunu” olmaktan çıkarmaz. 

Her oyunun bir mücadele içerdiği fikri fevkalâde tehlikelidir ve “hayat bir mücadeledir” yanlış/bâtıl algısının dilimize yansımasıdır. 

Mü’min için hayat bir mücadele alanı değil, muavenet, merhamet ve hikmet alanıdır. 

Hatta her oyunun bir rekabet içerdiği sanılır, ama öyle değildir. Aslında rekabet iyi değildir. İyi olan “müsabaka”dır. 

Mü’min için hayat da mücadele ve rekabet alanı değil başkasıyla müsabaka ve nefsiyle mücahede alanıdır.

Bediüzzaman’ın, satranca ilişkin olarak, 1909 Nisanında yaşanan 31 Mart Olayını planlayanlardan ve kışkırtanlardan biri ve bir darbeci olduğu gerekçesiyle idam talebiyle yargılanıp sonuçta demokrasi ve hürriyet taraftarı olduğu anlaşılınca beraat ettiği o meşhur yargılamadaki savunmasını yayınladığı Risalesinin sonunda yer verdiği şu tesbitini de unutmamak lâzım: 

“Böyle ciddiyat esnasında lâtife söylemekten maksadım, dünyaya bir mel’abe nazarıyla baktığımı îmâ ve işarettir. Zaten şuunat-ı dünya satranç oyununa benzer.”

O günün konusu bugüne ve Bediüzzaman’ın satranççılar karşısındaki duruşu da Yeni Asya’nın 15-20 Temmuz darbesi sürecindeki duruşuna benziyor. Satrancı yeniden gündeme getirmemizin sebebine gelince. 

Sosyal medyada 23 Nisan vesilesiyle bir kısa video yayıldı. 

AKMHP cumhurunun başkanı Sayın Erdoğan, dokuz sene önce, 2011’deki 23 Nisan töreninde Başbakanlık makamını devrettiği Enes Karabulut adlı çocuğa hitaben şunları söylüyor (Anadolu Ajansından aldık): 

“Yakın bir gelecekte bizim oturduğumuz bu koltuklarda artık kalkmamak üzere oturacaksınız.” 

Enes Karabulut, “artık kalkmayacağız” deyince bu kere Erdoğan şunları söylüyor: 

“Yok, öyle yok. Bak biz ne diyoruz, tüzüğe bir kayıt koyduk, 3 dönemden fazla milletvekili olamazsın. Sen de öyle ol. Kalkmamak üzere oturma, çünkü bugüne kadar kalkmamak üzere oturanlar bu ülkeye çok şeyler kaybettirdiler. Biz öyle yapmayalım. Biz devamlı… Hücre tazelenmesi olsun. Değil mi. Belli bir süre eğer biz oturuyorsak belli bir süre de daha başka arkadaşlarımız gelsinler buralarda otursunlar.” 

“Üç dönem kuralı”nın yerine geçen “üç dönen bir duran kuralı”nda feda edilenler; piyonlar, at, kale, fil, vezir. 

Hep yerinde duranın adı “Şah”. 

Çevresinin adı ise “saray ahalisi”. 

Bizim adımız ne şah ne mat. İşimiz ise “yapabilirsek hakemlik, ikaz ve irşad”.  

Okunma Sayısı: 2667
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet Murathan

    27.4.2021 12:14:01

    Saygıdeğer Hocam. Bediüzzaman'ın satrancı zalim oyun olarak tarif etmediği aşikar; sanırım bu sizin yorumunuz. O, zalim satranç oyunundan bahsediyor değil, zalimlerin oynadıkları bir oyundan bahsederken esasında zalimlere vurgu yapıyor, oyuna değil. Satranç oynamak iyidir; herkese tavsiye ederim.

  • nabi turak

    27.4.2021 06:43:41

    Cenab ı Allah Üstadımızdan ebediyyen Razı olsun. Bu Kuran i hakikatlar olan Risale i Nurlar la her bir mesele kolayca keşif ve halloluyor.Haza bin fadli Rabbi.Bu güzel makalenizden dolayı sizi tebrik ederiz.Kaleminize ve yüreğinize sağlık.Selam dua ve muhabbetlerimizle Ahmet hocam.

  • Ahmet Nejdet Pehlivan

    27.4.2021 00:56:12

    Muhterem Battal'ın yazıları, umumiyetle muteber, rafine refarans altyapılı ikaz ve irşad içerikli. Deniz feneri gibi gemilere, mürettebat ve yolcularına ışık tutuyor. Feneri takip edenler rotasını şaşırmayacakları gibi, kaale almayıp karaya toslayanların da haklı bir mazereti bulunmayacaktır. Hakperest hukukçu yazarımızın yazılarından biz çok istifade etmekteyiz. Umarım başkaları da, hususan idareci mevkiinde olanlar da yararlanırlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı