"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur’un bir(inci)leri

Ahmet DEMİRDÖĞMEZ
15 Aralık 2018, Cumartesi
Risale-i Nur Külliyatı’nın büyük bölümünü içine alan, dört büyük kitabı olan Sözler, Şuâlar Lem’alar ve Mektubat’ın giriş kapıları hükmünde olan birinci derslerini incelediğimizde, adeta Külliyatı’n birer çekirdeği, özeti ve anahtarı gibi olduklarını görmekteyiz.

Kur’ân’ın en yüksek tefsiri olan Risale-i Nur Külliyatı’nın büyük bölümünü içine alan, dört büyük kitabı olan Sözler, Şuâlar Lem’alar ve Mektubat’ın giriş kapıları hükmünde olan birinci derslerini incelediğimizde, adeta Külliyatı’n birer çekirdeği, özeti ve anahtarı gibi olduklarını görmekteyiz. Birinciden maksadımız ilk dersler ya da bahislerdir. Yoksa Risale-i Nurlar’ın bütün bahisleri bir inci misaldir. Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin ifadesiyle, “Bu asrın ehemmiyetli ve manevî ve ilmî bir mürşidi olan Risâletü’n Nur’un kitapları birbirine tercih edilmez. Her birinin kendi makamında riyaseti var.”1

Risale-i Nur’a muhatap olan her insan, bilhassa bahsini ettiğimiz dört büyük eserin ilk derslerinde çok şümullü manalarla karşılaşacaklarını göreceklerdir. Bu bahr-i umman eserlerin daha ilk derslerinden alınacak çok dersler olduğunu idrak edeceklerdir. İsterseniz biz kısa bir özet yapalım, siz uzun ve derin bir inceleme ile eserlere giriş yapın. 

Sözler, Birinci Söz’le Besmelenin mahiyetiyle; Lem’alar, Yunus Aleyhisselâmın kıssasının mesajıyla; Şuâlar, İkinci Şuâ ile Tevhid akidesiyle; Mektubat, Birinci Mektub’la dört mühim sualin cevabıyla başlamaktadır. Kur’ân’ın dört esası olan tevhid, nübüvvet, haşir, adalet ve ibadet hakikati de bu derslerde kendini göstermektedir. 

Şuâlar’ın birinci yani ilk dersi olan İkinci Şuâ, ism-i Azamın yedincisi olan Allahü Ehad başlığıyla, Cenâb-ı Hakk’ın Ehadiyetini yani bütün mahlûkat ve mevcudatta ayrı ayrı tecelli eden birliğini anlatarak, Ehadiyet içinde Vahidiyetini yani bütün kâinatı kuşatan birliğini beyan etmektedir. Çok şümullü bir ders olan ikinci Şuâ içinde Tevhidden başka, insanın aslî vazifesi olan ubudiyet; kâinattaki Rububiyet hakikati ışığında adalet hakikatini de ima ederek, çok tesirli ve tatmin edici temsillerle haşir akidesinin de kat’î vücuda geleceğini kör gözlere de göstermektedir. Üstad Bediüzzaman Hazretleri, bu Risale için şunları söylemektedir: “Bu Risale benim nazarımda çok mühimdir. Çünkü içinde çok mühim ve ince olan esrar-ı imaniye inkişaf ediyor. Bu Risaleyi anlayarak okuyan adam, imanını kurtarır inşaallah.”2

Lem’alar ise, Birinci Lem’a Yunus Aleyhisselâm kıssasıyla başta Nübüvvet hakikatini hatırlatarak, insanın aslî vazifesi olan ubudiyet içindeki acz ve fakrını bilmesi elzemiyetini belirtmektedir. Birinci Lem’a, Vahidiyet içinde Ehadiyet tecellilerini beyan ederek “Allah birdir başka şeylere müracaat edip yorulma” ve her şey O’nundur ve her şey O’ndandır” mesajını vermektedir. Bilhassa Nur Talebelerinin akşamla yatsı arasında okudukları vird olan altı adet duâyla insanın vazife-i asliyesi olan duâ ve ubudiyet, zikir ve tesbihin ehemmiyetine dikkat çekmektedir. 

Mektubat ise, Birinci Mektub’uyla dört sual ve cevapla bizleri karşılayarak birçok meseleye ışık tutmaktadır. Hazret-i Hızır, ölüm, Cehennem, hakikî ve mecazi aşk başlıkları altında hayat mertebeleri, Nübüvvet hakikati, haşir akidesi, ölüm hakikati, mahiyeti ve ölümün rahmet ve nimet olmasını ve haşrin olacağını ve ondan önce berzah âleminde mü’minlerin buluşacağını belirtmektedir. Ve bu manalar ışığında da hakikî iman, marifetullah, muhabbetullah ve mana-yı harfi ve mana-yı ismi ve hakikî aşkın tarifini de görmekteyiz. Daha sayamadığımız nice manalar barındıran bu bahisler ve bütün Risale-i Nur Külliyatı, “Bu asrı belki gelen istikbali tenvir edebilir bir mu’cize-i Kur’ânîye olduğunu çok tecrübeler ve vakıalar ile körlere de göstermiş.” 3 “Risale-i Nur, Nurlu bir külliyat. Yüz otuz eser. Büyüklü küçüklü risaleler halinde. Asrın ihtiyaçlarına tam cevab verir. Aklı ve kalbi tatmin eder. Kur’ân-ı Kerîm’in yirminci asırdaki -lafzî değil- manevî tefsiri... Bu manevî tefsir; “Sözler”, “Mektubat”, “Lem’alar”, “Şuâlar” diye dört büyük kısımdan müteşekkil olup, yekûnü 130 Risaledir.”4 Risale-i Nur’u okumak, anlamak ve yaşamak temennisiyle.

Dipnotlar:

1- Kastamonu Lâhikası, 32.

2- Şuâlar, 17.

3- Kastamonu Lâhikası, 28.

4- Tarihçe-i Hayat, 700.

Etiketler: Risale-i Nur
Okunma Sayısı: 3965
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı