Aile dokusunun tahribata uğradığını aktaran Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Eğer toplum dokusu bozulursa o çürümüşlük her yere yansır ve bunun altında hepimiz kalırız” dedi.
RECEP GÖREN - ANKARA
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda söz alarak, toplumda ve özellikle aile yapısında yozlaşmalara sebep olan olumsuzluklara temas eden Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, televizyonlarda kadınlara yönelik programlar, uyuşturucu kullanımı yaşının sürekli düşmesi, çocuk işçilik sorunu, kumar ve şans oyunları sebebiyle yıkılan yuvalar ve boşanma oranlarındaki artışa dikkat çekti. Televizyonlarda kadınlara yönelik programların bazılarının kendisini dehşete düşürdüğünü söyleyen Gürer, “Yıllardır bu tür yayınlar olduğuna göre buradaki yaşanan dramların sosyal yardımlar vasıtası ya da sosyal eğitimler vasıtasıyla kontrol altına alınması yanında özendirici bir yanı da var. Herkes o televizyon programlarına çıkabilmeyi önemli bir marifet sanıyor ama burada aile dokusunun büyük tahribata uğradığının somut yansımasını görüyoruz” şeklinde konuştu.
UYUŞTURUCU KULLANIMI OKULLARDA ARTIYOR
Okullarda artış gösteren uyuşturucu kullanımına yönelik izlenimlerini de anlatan Gürer, uyuşturucu kullanımını Anadolu’daki okullarda da yaygınlaştığına işaret etti. Gürer, “Artık, madde bağımlılığı bonzaiden çakmak gazına gelmiş. Çakmak gazıyla uyuşturucu üretiyorlar ve bunu kullananların beyin hücrelerinin ölme noktasına erdiği, belli bir yaştan sonra bunların artık dönüşü olmadığı belirtiliyor. Bununla ilgili de bir mücadele planının geliştirilmesi gerekiyor” dedi. Çocuk işçiliğin 10 yaşına kadar indiğini de ifade eden Gürer, “Yani büyük bedenlere yüklenen yükler, 10 yaşındaki çocukların kayıt dışı çalıştırılması nedeniyle, onlardan o çalışma talep ediliyor ve onlar o şekilde çalıştırılıyor” dedi.
Çürümüşlük her yere yansır
Kumar ve şans oyunlarının neden olduğu olumsuzlukları da sıralayan Gürer, oyunların devlet kontrolünde artmasının üzüntü verici olduğunu ifade etti. Gürer, “Yuvaları yıkıyor, ayrılıkların nedeni. İnsanlar elde ettikleri gelirleri ailelerine harcamıyorlar, bu tür şans oyunlarıyla kaderlerini döndürmeye çalışıyorlar. Bunların varlığını kabul ederek bu tür şans oyunlarının çoğalması yerine azalması gerekirdi. Sayısal olarak rakamlar son dönemlerde arttı, evini satanlar ve bu yönde davranış sergileyenler olduğunu, belgeleriyle de bizlere yansıtıyorlar” diye konuştu. Boşanma oranlarındaki artışa da dikkat çeken Gürer, özellikle geçimle ilgili sorun yaşayan ailelerin boşanmaya yönelmeleri yerine bu “aile yardımı” uygulamasının doğru kanalize edilmesi gerektiğini belirtti. Gürer, “Eğer toplum dokusu bozulursa şu parti, bu parti veya şu, bu diye bir mantık kalmaz. O çürümüşlük her yere yansır ve bunun altında hepimiz kalırız” dedi.