Halk sağlığı uzmanı doktor Nuriye Ortaylı, “Pandeminin ortasında pusulasız durumdayız. Salgın, sağlık sistemini eziyor” dedi.
Halk sağlığı uzmanı doktor Nuriye Ortaylı yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınıyla mücadeleye ilişkin olarak salgının sağlık sistemini ezdiğini söyledi. Yetkin Report’ta kaleme aldığı yazıda Ortaylı, “Yeşil slaytlarla ilân edilen rakamlar aslında halka anlaşılır bilgi sağlayarak, salgının seyrini, tehdidin büyüklüğünü anlamaları ve davranışlarını korunma yönünde değiştirmeleri amacını güdüyor, ya da öyle olması lâzım. Ama bizim yeşil slaytlarda verilen rakamlar uzmanların bile içinden çıkamayacağı bir karmaşa içinde. Bu süreç, sağlık sorunlarının, sistemlerinin izlenmesi konusunda bir ders, konferans hazırlayacaksanız, dinleyici/öğrencilere neyin yapılmaması, izlemi imkansız hale getirecek hatalar konusunda zengin materyal içeriyor. Eminim ileride olumsuz bir örnek olarak ders materyali olacaktır(...) Sonuç, bir pandeminin ortasında pusulasız durumdayız” dedi.
Sayılardan uzmanlar bile bir şey anlayamıyor
“Sayılardan bir şey anlamak ve bir sonuca varmak, işin uzmanları için bile olanaklı değil” diyen Ortaylı, şu şekilde devam etti: “Ama en başta anlattığım, her gün çok sayıda dinlediğim tanıklıklar salgının hangi aşamasında olduğumuzu gösteriyor. Sağlık sisteminin, salgının altında ezildiği nokta. (…) Geldiğimiz noktada genel tablo şöyle: Salgın yönetimi, her gün artık anlamını yitirmiş aynı mesajları vazife olarak tekrarlıyor, hiç bir anlamı olmayan sayılar ilân ediyor, Haziran ayının başında yapılsaydı bir miktar işe yarayabilecek mesai kademelendirmesi (yaygınlığı çok sınırlı), düğün derneklerin kontrol altına alınması (düğün mevsimi bitiyor, üstelik zaman değil, katılımcı sayısı kısıtlaması yapılması gerek) gibi, bulaşma hızının geldiği noktanın aciliyetinden çok uzak ufak tefek tedbirler ilân ediyor.”
Vatandaş kendini avutuyor
Vatandaşın kendini avutmaya çalıştığına dikkat çeken Ortaylı, “Salgınla hem mücadele hem de kamuoyunu bilgilendirme, iktidarı uyarma görevi tek başına hekim örgütlerine kaldı. Hekim örgütleri, durumu sonuçlarıyla birlikte yaşadıkları, birçok meslektaşlarını, arkadaşlarını kaybettikleri için ve en çok da meslek etikleri gereği hayatı korumayı görevlerinin bir parçası olarak gördüklerinden, toplumu ve iktidarı uyarmaya çalıştılar, karşılığında tehditlerle karşılaştılar. Vatandaş, yokuş aşağı giden ekonomik durum, artan işsizlik ve salgın arasında bunalmış, kendini kadere teslim etmiş durumda. Bir kısmı aslında salgın yok, aslında hastalık ağır değil, diye kendini avutmaya çalışıyor. Olanakları biraz daha geniş, yani her gün ekmek peşinde sokaklarda koşması gerekmeyen, evden çalışabilen, patronunu/amirini evden çalışmaya ikna edebilen, sonu görünmeyen bu bunaltıda mümkün olduğunca kendi başının çaresine bakıyor” dedi.