Yağmur sonrası gökkuşağı göğün yüzünde bütün ihtişamı ve yedi rengin tonuyla göğü kuşatarak ya dağın, ya da yaylanın ufku ve yeryüzüyle kesişerek birleştirir.
Çok kısa bir süre görünen bu manzaranın seyri ve tefekkürü insanın hafızasında doyulmaz bir hayranlık ve derin bir tesiri ve izi bırakır.
Malûmdur ki gökkuşağı; bildiğimiz güneşin maddî beyaz renginin yağmur sonrası havadaki yedi rengin bugünkü deyim ile çözünmüş halidir.
Maddî güneşin rengin yalnız gözlü kuşakları varsa ve görebiliyorlarsa şayet;
“Risâle-i Nur şems-i Kur’âniyenin ziyâsındaki elvân-ı seb’ayı ve o güneşteki renk renk, çeşit çeşit yedi nûru birden âyinesinde temessül ettirdiğinden -inşâallah- yedi cihetle şerîf ve kudsî ve yedi Mesnevî kadar ehl-i hakikata bâkî bir rehber ve bir mürşid olacak’’ 1 manevî bir güneşi de yalnız gözü gören kuşağı değil, kör olup gören kuşağı da vardır.
Evet, Bediüzzaman Said Nursî’nin Kastamonu Lâhikası’nda; ‘’Lillâhilhamd, Risaletü’n-Nur bu asrı, belki gelen istikbali tenvir edebilir bir mu’cize-i Kur’âniye olduğunu çok tecrübeler ve vakıalar ile körlere de göstermiştir’’ 2 diyor. Burada çok dikkati çekici bir hakikat var ki; o da Üstad’ın “mu’cize-i Kur’âniye ile yani Risale-i Nur ile körlere de gösterme’’ hadisesidir. Demek Risale-i Nur akıl gözü kör olanla kalp gözü görmeyen kuşaklara da istikbali görme ve gösterme imkânını sağlıyor. Yani (A) dan (Z), ya da yediden yetmişe bütün kuşakları kuşatıyor.
İşte bu hakikatlere işaretten asrın sahibi Bediüzzaman Said Nursî İhlâs Risalesi’nde, ‘Risale-i Nur kuşağı’na yani Nur Talebelerine bu büyük hakikati görme ve gösterme hedefine şöyle işaret ediyor.
“Belki, âkibeti düşünmek suretinde müstakbeli zamân-ı hazıra getirmek değil, belki hakikat noktasında zamân-ı hazırdan istikbale fikren gitmek, bakmaktır” hakikatiyle “Risâle-i Nur şems-i Kur’âniyenin ziyâsındaki elvân-ı seb’ayı ve o güneşteki renk renk, çeşit çeşit yedi nûru birden âyinesinde temessül ettirdiğinden “Yedi, yetmiş, yediyüz gibi tabirat, üslûb-u Arabîde kesreti ifade ettiği için…’’ 3 ve ifade ettiği gibi; İnşallah “Risale-i Nur kuşağı’’da yedi mevsim ve yetmiş iklim ve yediyüz nesil (kuşak) … olarak Risale-i Nur’un nuruyla ta kıyamete kadar aydınlanarak parlayacaktır.
Dipnotlar:
1- Lem’alar Yirmi Sekinci Lem’a Dördüncü Nükte.
2- Hizmet Rehberi s. 22.
3- Lem’alar On İkinci Lem’a.