Üstad Bediüzzaman Hazretleri, Risalelerin muhtelif yerlerinde bir kısım mahallerdeki bazı ailelerden sitayişle bahseder.
Meselâ Emirdağın’da hizmete ilk koşan ve sahip çıkan Çalışkan soy isimli aile ferdlerini; “Çalışkanlar Hanedanı” ünvanıyla yad eder. Buna benzer aileler, Üstad sonrasındaki ‘muhabbet fedaileri’ devresinde, bir çok vilayet ve kazalarla eş manada anılan bir çok mübarek ve kahraman aileler olagelmiştir. Bizim nazarımızda da ÇÖKREN ailesi, İzmit için benzer manalar ifade etmektedir. İşte bu ailenin en büyüğü, salih bir Nur Talebesi olan Salih Çökren Abi 1970’li yıllarda daha İmam Hatip talebesi iken Düzce’de Nurlar’la tanışmış ve bahtiyar ailesi onunla beraber Nur Kervanı’na dahil olmuş.
Salih Abiyle tanışmamız 1980’li yıllara kadar uzanmaktadır. İzmit’in bahtiyarlarından ilk tanıdıklarımdan birisidir Salih Ağabey… 1990 yılında iç bünyede meydana gelen rahatsızlık döneminde kesin bir kararlılıkla, arka arkaya yapılan Umumî Meşverete tabi yani cemaatin Şahs-ı Manevisinin yanında yer aldıklarını bizlere ifade etmişti. Bu yıldan sonra yapıla gelen düzenli ve sistemli meşveret sistemi içinde, bizler de Gebze olarak Salih Abiyle birlikte meşveret zeminlerinde Rabbimizin istihdamıyla hizmet etmeye gayret ettik elhamdülillah..
Meşveretlerde hakikatleri nükteli bir şekilde izah ve sonuca tam teslim haliyle bizlere kâmil manada meşverete uyma derslerini fiilen vermiştir. Şunu da ifade etmekten çekinmeyiz ki, meşveret adabını öğrendiğimiz birkaç abiden birisiydi merhum abimiz… Bu kahraman abilerden birisi de Gölcük’lü rahmetli Faik Cengiz Abiyi de zikretmeden geçmemek lâzım ki rahmete vesile olsun… Allah vefat etmiş bu isimsiz kahramanlara rahmet eylesin, amin.
Meşveretlerimizde Risale-i Nurlar’ı gençlere ve talebelere sevdirerek nasıl vermeliyiz tarzında fikir teatileri sonucunda ders kitapları benzeri çalışmalar yapılması düşüncesi kabul görmüş ve bu hususta çalışma yapması için Salih ÇÖKREN Abiye vazife verilmişti. Yanlış hatırlamıyorsam, bu ön hazırlık sonrası ortaya o günün şartlarında muhteşem bir eser çıktı. “Risale-i Nur’dan ÖRNEK METİNLER...” 1990’lı yılların sonundan itibaren okuma programlarının en temel yardımcı ders kitabı olarak hizmet etti ve istifade etmeye de devam etmektedir.
Kendisine mahsus anlatım tarzıyla, ‘kader’ meselesini izah etmesi de hafızalarda yerini korumaktadır. Her yaştan insanın anlayacağı bir şekilde, kadere iman hakikatini örneklerle anlatışı ve bu konudaki suallere cevapları da hafızalarda yaşamaya devam edecektir inşaallah.
Yaşanmış bir çok hatıra ve derslerden bir tanesini hiç unutamam ve her zaman da hatırlar, hayırla yad ederim. Bir il meşveretimizde hararetli müzakerelerde bizim fıtratımızda mevcut olan Karadenizlilik haliyle tepki göstermiştim.
Meşveretin sonunda kulağıma küpe olacak şu ikazını hiç unutmadım: “Ali kardeş, meşverete güven ve meşverete teslim ol, hayatında rahat edersin.” Bu ikaz, İhlâs Risalesi’ndeki “Evet, bahtiyar odur ki, kevser-i Kur’ânîden süzülen tatlı, büyük bir havuzu kazanmak için, bir buz parçası nev’indeki şahsiyetini ve enâniyetini o havuz içine atıp eritendir” hakikatinin bizim gibilere âmiyâne izahından başka bir şey değildi. Rabbim bu teslimiyeti fiilen hayata geçirmeyi nasib eylesin amin.
Başta İzmit merkez olmak üzere, Kocaeli bölgesi hizmetleri için bir kayıp sayılacak bu vefat ile Rabbim birçok Salih Abi ve kardeşi bizlere ihsan eylesin inşaallah…. Bahtiyar Çökren Ailesinden, başta Mahmut ve Raif Abiler olmak üzere, Salih Abinin evlâtlarına ve muhtereme hanımı ablamıza taziyetlerimi sunar, merhum abimize tekrar Allah’tan rahmet dilerim. Berzah seyahatinde Nur Talebelerine refik eylesin.
Mekânı ve makamı Cennet olsun. Rabbim bizleri Cennetinde buluştursun inşaallah.