Zira, sistem, anayasa şahsın görüşleri üzerine oturtulmuş! AKP ve onu iktidara taşıyan “II. Avrupa” da istemiyor! Bazı dindarlar da istemiyor! Bunun sebebi, “AB’nin herşeyi, hatta olumsuz değerlerini de dayatacağı!” düşüncesidir. Oysa, AB anayasası ve bildirgesinde, “Üye Devletlerin milli kimliklerini kabul eder, milli, bölgesel ve yerel düzeylerde kendi kamu makamlarını düzenlemesine saygı gösterir.”
Ve maalesef, bu maddeyi bilmeyen “dinde hassas, muhakeme-i akliyede nakıs” olanlar aldatılıyor! Halbuki şunu düşünemiyor: Türkiye’nin AB’ne girmesi, eğer onlar için kötü, bizim için iyi olmasaydı çoktan alırlardı! Bir şahsın düşünceleri üzerine oturan, baştan ayağa yasaklarla dolu Kemalist darbe anayasası mı daha iyi, AB kriterleri mi? Faize boğulan, hukuktan, şeffaflıktan, kontrolden mahrum, suistimalci ekonomimiz mi daha iyi, AB mi daha iyi?
Avrupa’ya toptancı yaklaşanlar karşı geliyor: Haçlı Seferlerinden, Koloniyalizm-Sömürgecilikten-kapitalizme ve oradan “çok dinli, çok kültürlü, çok toplumlu; hak, hürriyetlere saygı, demokrasi, serbest piyasa ekonomisi” kriterlerinde karar kılmış ve Müslüman bir ülke olan Türkiye’yi aday göstermiş Avrupa!
Hırvatistan ile Türkiye aynı zamanda tam üyelik görüşmelerine başlamış ve 2004’te ikisi için de karar çıkmıştı. 2009’da Hırvatistan 35 maddedeki görüşmelerini de tamamlar ve 2013’de tam üye olur. Türkiye 35 maddeden biri hariç diretiyor! Ki, “kişiyi, vatandaşı önceleyen değil, despot devleti önceleyen Kemalist bir anayasa” var. Demokratikleşme, basın hürriyeti, azınlıklar konusunda yeteri kadar atmıyor! Böylece AB’ye her zaman bir engel imkânı verdik; onlar da II. Avrupanın bastırmasıyla her zaman önümüze koyuyorlar… Türkiye’nin dış politikası karman çorman! “Komşularımızla sıfır çatışma” demiştik, ama, çatışma olmayan komşumuz kalmadı!
Türkiye önünde-sonunda AB’ne girecektir. Bu hem onun, hem bizim menfaatimizedir. Biz, insan hak ve hürriyetleri, demokrasi, adalet, basın hürriyeti prensiplerine göre yaşarız. AB de İslam dünyasına bir mesaj vererek, “AB, İslam’a karşı değil bakın Türkiye’yi alıyoruz” diyecek ve “Türkiye Müslüman olduğu için alınmıyor” algısını yıkarak Avrupa’nın kazanımı olacak.
Ama, öncelikle iktidarın değiştirilmesi zaruridir!