Tüm ilmi, teknolojik, felsefi çalışmaların sebebi, “huzur, mutluluk ve ölümsüzlüğü” bulmaktır!
Bugün de, haksızlıkları kaldırıp adaleti, zulüm yok edip nura, aydınlığa, işkence, resmi, gayr-i resmi hırsızlık, yolsuzluk, alkol, kumar gibi kötü alışkanlık ve bağımlılıklar ile nefsin esaretinden kurtaracak bir rehbere ihtiyacımız vardır. Peki, ama bu perişan halden bizi kim kurtarabilir?
Cevabı, miladi 550’li yılların Arap yarımadasında: Hayalen, fikren ve ilmen oraya bir seyahat yapılım, tablo özetle şöyle: Bedevî, kavmiyetçi-ırkçı bir toplum… Sayısız evlilik anlayışı... Ahlâksızlığın en katmerlileri hükmediyor... Kötü adet ve geleneklerinde mutaassıp... Elleriyle undan, tahtadan, taştan yaptıkları putlara tapacak kadar sefil bir dereke... Ve kız çocuklarını diri diri gömecek kadar vahşi, gaddar, taş kalbli! Diğer toplumların da bundan aşağı kalır tarafları yoktu...
İşte, böyle karanlık bir devrede, kâinatın yaratılmasının müsebbibi, âlem-i kebir ağacının çekirdeği nur-u Muhammedî (asm) miladi 571’in, Kameri aylardan Rebiü’l-evvel ayının 12. gecesi dünyaya teşrif etti… “İşte, bak: Şu cezîre-i vâsiada vahşî ve âdetlerine mutaassıb ve inatçı muhtelif akvâmı, ne çabuk âdât ve ahlâk-ı seyyie-i vahşiyânelerini def’aten kal’ ve ref’ ederek bütün ahlâk-ı hasene ile teçhiz edip bütün âleme muallim ve medenî ümeme üstad eyledi. Bak, değil zâhirî bir tasallut, belki akılları, ruhları, kalbleri, nefisleri feth ve teshîr ediyor. Mahbub-u kulûb, muallim-i ukùl, mürebbî-i nüfûs, sultan-ı ervâh oldu… Bilirsin ki sigara gibi küçük bir âdeti, küçük bir kavimde büyük bir hâkim, büyük bir himmetle ancak dâimî kaldırabilir. Halbuki, bak, bu zât büyük ve çok âdetleri, hem inatçı, mutaassıb büyük kavimlerden zâhirî küçük bir kuvvetle, küçük bir himmetle, az bir zamanda ref’ edip, yerlerine öyle secâyâ-i âliyeyi-ki, dem ve damarlarına karışmış derecede sabit olarak-vaz’ ve tesbit eyliyor. Bunun gibi daha pek hârika icraatı yapıyor.” (Sözler, s. 216.)
İşte bugün bizi de kötü alışkanlıklardan kurtaracak, istikamet, huzur ve mutluluk verecek yegane merci Resul-i Ekrem (asm) ve Sünnet-i Seniyyesidir. Bizi siyaset bataklığına saplanıp, menfaat üzerine dönen canavar siyaseti uygulayanlar değil, onun tebliğ ettiği Kur’ân, “insanları terbiye ve nefislerini tezkiye ve kalblerini tasfiye ediyor.
TEBRİK: Mevlid Kandilinizi tebrik eder, insanlık ve İslâm âlemine hayırlar getirmesini Feyyaz-ı Mutlak’tan niyaz ederiz.