07 Ağustos 2014, Perşembe
Muhterem meslekdaşım Ali Bulaç, röportajında, AKP iktidarı Türkiye’sinin fotoğrafını gayet net çekerek demiş 01.08.2014 tarihli yazısında: “Ergenekoncular AKP’yi ele geçirdi!”
Bu cümle hariç, virgülü, noktasına kadar değerlendirmelerine aynen katılıyorum:
“Bundan önceki İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in ifade ettiği gibi AKP’nin içinde küçük bir oligarşik yapı var ve şu andaki bütün operasyonları o yürütüyor. Ben AKP’lilerin ana gövdesinin aslında bundan rahatsız olduğunu düşünüyorum. Çünkü AKP’lilerin içinde Nur hareketine karşı olan insan yok. Risaleleri ve Bediüzzaman’ı seven insanlar var. Risale-i Nurların ne kadar faydalı olduğunu biliyorlar. Fakat bu küçük oligarşik zümre AKP’yi ele geçirmiş, partinin karar mekanizmalarını ele geçirmiş durumda. Bunlar devletin aslî ideolojisini savunan insanlar. Bunlar dindar/muhafazakâr Ergenekoncular…” (Yeni Asya/01.08.2014.)
“Ergenekoncular AKP’yi ele geçirdi!” mi, kurdu mu? Sayın Şahin ve Bulaç’ın söylediği AKP’deki “küçük oligarşik yapı” hep vardı ve kuruluşu dahil “şu andaki bütün operasyonları o yürütüyor.”
Onun için milletvekillerini R. Tayyip Erdoğan belirliyor, milletin önüne koyuyor; millet seçmek zorunda bırakılıyor! Onun için her meselede en son kararı R. Tayyip Erdoğan veriyor! Onun için Milletvekilleri hiçbir meselede fikir beyan edemiyor! Onun için R. Tayyip Erdoğan’ın kurşun askerleri…
Gelelim “küçük oligarşik yapı” denen Ergenekon’un AKP’yi kurduğuna dair delillere:
AKP iktidarının “siyasî, sosyal, resmi, insan kaynakları, aynî, nakdî, kültürel, ticarî ve toplumun kabul edilirliği, vs.” zaviyelerindeki gücünü 100 (yüz) puan düşünelim.
2010 yılında gücü ne kadardı?=75 puan.
2007 yılında ne kadardı?=50 puan.
2004 yılında ne kadardı?=25 puan.
2002 yılında ne kadardı?=10 puan mı, sıfıra yakın mı? “Sıfıra yakın!” diyor siyasî gözlemciler.
Peki, Ergenekon ne zaman konuşulmaya başlandı? 2007 yılında!
Ne olduğu ve gücünün sınırları ne zaman anlaşılmaya başlandı? 2008 yılında! Dikkat ediniz, toplumun ve devletin 25 farklı boyutunda yer aldığı sadece anlaşılmaya başlandı!
Yani, anlaşıldı ki: Ergenekon askeriyede, MİT’de, devletin diğer bütün organlarında, siyasette, partilerde, basında, sanayide, üniversitede, ticarette, sporda, hatta müzik dünyasında, dernekler, vakıflar, sivil örgütlerde… Yani, toplum tüm katmanlarında… Yani, güç, hakimiyet Ergenekon’un elinde…
Peki, AKP’nin 2002’de “siyasî, maddî, sosyal, resmî” gücü sıfıra yakın iken, herşeye hâkim olan Ergenekon’u aşarak iktidar olabilir miydi? Veya şöyle soralım:
AKP, gücü sıfıra yakın iken bu kadar imkanları, TV kanallarını, gazeteleri, yukarıda saydığımız kesimleri onun emrine veren kimdi? Ergenekon’a rağmen 2014’e kadar yükselerek nasıl gelebildi? Üstelik toplumun temel ve en büyük ihtiyaçlarını karşılamadan…
Mesela, Anayasa’nın, YÖK vesairenin değişmesi, yolsuzlukların önlenmesi, Türkiye’nin AB’ye üyeliği, vs. Bunlardan dolayı oy kaybetmesi gerekirdi!
Bu tarihten sonra ne oldu? 300 küsür Ergenekoncu mahkemeye verildi; değil mi? Bu, toplumun gazını almaktı! Ergenekon 300 kişiden mi ibaret? Peki, o 300 kişi şimdi nerede, neredeler? Hepsi dışardalar, eğlencedeler, camiayı, cemaatleri, Risale-i Nur’u bitirmedeler, devletleştirmedeler!
Kim içeride? Yolsuz, hırsız, Ergenekoncuları ortaya çıkarmaya çalışan polisler…
Bir şey daha: Anayasayı değiştirmeye teşebbüs eden AKP’yi kapatmakla tehdit eden Ergenekoncular değil mi? AB’ye girilmesin diye sıkıştıran Ergenekoncular değil mi?
Yolsuzlukların hesaplarını sordurmayan Ergenekoncular değil mi?
12 Eylülcülerden, 28 Şubatçılar Ergenekoncu değil mi ve onlardan hesap sordurmayan Ergenekoncular değil mi?
Demek ki, Ergenekoncular AKP’yi ele geçirmedi! Zira AKP, Ergenekoncuların elindeydi!
Onlar kurdu, onlar büyüttü, onlar iktidarda tutuyor!
Okunma Sayısı: 2424
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.