"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hilafeti millet meclisi temsil eder, şahıs değil!

Ali FERŞADOĞLU
15 Kasım 2022, Salı
Bir kardeşimiz, “Bediüzzaman hazretleri, ‘Meşrûtiyet, hakimiyet-i millettir; hükûmet hizmetkardır.

Meşrûtiyet doğru olursa, kaymakam ve vali reis değiller, belki ücretli hizmetkarlardır. Gayr-i müslim, reis olamaz, fakat hizmetkar olur.’ (ESDE, Münazarat, s. 189.) cümlelerinde geçen “hakimiyet” ve çelişki gibi görünen hususu izah eder misiniz?” diye sordu.  Meşrûtiyet (demokrasi); halife, padişah, kralın başkanlığında şûra, parlamenter sistemdir. Hakimiyet-i millet; milletin kendi geleceğiyle ilgili kararları kendisinin verip hakim olmasıdır. 

“Hakimiyet Allah’ındır, milletin nasıl olabilir?” itirazı muhakemesizlikten çıkıyor. Allah Hakim-i mutlaktır, “külli Hakimiyeti” var. İmtihan sırrı ve insaniyetimizin ortaya çıkması için bize verilen “cüz’i (hür) irade, hakimiyet” izâfi, görecelidir. “Alim, Cevad, Vekil ve Şafi’-i Mutlak” Allah teâladır. Ama, insanlara da “alim, cömert, sultan, padişah, halife, doktor” dediğimiz gibi, “hakim” de diyoruz…  

Bediüzzaman, “Bâzı adam, ’(meşrutiyet) Şeriata muhâliftir’ (aykırıdır) diyor?” sualine, “Rûh-u meşrûtiyet, şeriattandır; hayatı da ondandır.” (Münâzârât, s. 38.) der, Kur’an’i delillerini gösterir. “İslamiyet’te gayri müslim ve kâfirlerden reis ve idareci olmaz” meselesine gelince: Meşrutiyette gayr-i müslimlerin reisliklerine yol açıktır. Bu hükümle zahiren çelişiyor. Onu da şöyle izah eder: 

Eskiden Hilafet ve saltanat” beraberdi. Halife, reis, de bir şahıs idi. Eğer beraber devam etseydi, reis hilafeti temsil ettiğinden, gayr-i müslimlerin reis olmaları caiz olmazdı. Ancak meşrutiyette halife, hakim, reis şahıs değil. Ki, “Meşrûtiyet, hakimiyet-i millettir; hükûmet hizmetkardır.” (Münazarat, Enstitü/internet, s. 79.) Buna göre, halife, reis millettir: “Şu meclis-i âlinin şahsiyet-i mâneviyesi, sahip olduğu kuvvet cihetiyle, mânâ-yı saltanatı deruhte etmiştir. Eğer şeâir-i İslâmiyeyi bizzat imtisal etmek ve ettirmekle mânâ-yı hilâfeti (halifelik manasını) dahi vekâleten deruhte etmezse (üstlenmezse)… bu milletin hâcât-ı diniyesini Meclis tatmin etmezse, bilmecburiyye mânâ-yı hilâfeti, tamamen kabul ettiğiniz isme ve lâfza verecek. O mânâyı idame etmek için kuvveti dahi verecek (hilafet taraftarları çıkacak). Halbuki, Meclis elinde bulunmayan ve Meclis tarikiyle (yoluyla) olmayan böyle bir kuvvet, inşikak-ı âsâya sebebiyet verecektir. (...) Cemaatın ruhu olan şahs-ı mânevî daha metindir (sağlamdır).” (Mesnevi-i Nûriye, Enstitü/internet, s. 87) 

Okunma Sayısı: 1047
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı