Aslında huzur, Huzur’da! Zira, bu ve benzeri birçok ilmi, tıbbi tavsiye ve hareket namazın içinde vardır.  

Ki, İngiliz Tıp Kurumu, depresyon ve ona bağlı hastalıklardan korunmak için, “Bedenen ve zihnen faaliyetlerinizi sürdürün, ‘namazdan’ faydalanın” (Çağımızın Büyük Sağlık Sorunu: Depresyon, İnk. Kitabevi, 1990, s. 135) tavsiyesinde bulunur. Beyin en verimli 03:00-05 arası çalışır. (Teheccüt ve Sabah namazları)

Zamanı kullanma sanatı ve programlanma bizzat uygulamayla öğretilir. Namaz, işkoliklik bağımlılığını da önler. İki vakit ortasında biriken problem, sıkıntı, endişe, korku, yani, aşırı stresten koparıp lahuti, mana alemlerinde seyahat ettirir. 

Cemaatle namaz ve sair toplu ibâdetler, farklı kültür âile ve çevrelerde yetişen insanları bir araya getirip, aynı gaye ve hedef etrafında motive eder, kaynaştırır; bilgi ve kültür alışverişlerine zemin hazırlar. Bugün, Batı’yı saran ve yaşlıların sürüklendiği “yalnızlık ve intihar” salgınını önler. 

“İnsan, İslamiyet sayesinde, ibadet saikasıyla bütün Müslümanlara karşı sabit bir münasebet peyda eder ve kavi bir irtibat ve bağlılık elde eder. Bunlar ise, sarsılmaz bir uhuvvete, hakiki bir muhabbete sebep olur. Zaten heyet-i içtimaiyenin kemaline ve terakkisine ilk ve en birinci basamaklar, uhuvvetle muhabbettir.” (İşâratü’l-İ’câz, Enstitü/internet, s. 142.) 

Ama biz namazı, yalnız Allah emrettiği için kılarız. Kim bu faydaları görmek için tatlı uykusunu terk edip sabah namazına kalkar? Ki, “İbadetin ruhu, ihlastır. İhlas ise, yapılan ibadetin yalnız emredildiği için yapılmasıdır.” (Age) Ancak, Hakim-i mutlak olan Allah tekvini âryetleri olan sebze-meyve, hava ve sair unsurlara yüzlerce vitamin ve fayda yerleştirdiği gibi, elbette namaz ve sair ibadetlere de binlerce maddi-mârnevi vitamin yüklemiştir! “Sana vahyedilen Kitab’ı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötü ve uygunsuz tüm davranışlardan alıkoyar…” (Ankebût Suresi, 45.) Tabii ki, ihlâs ile, ta’dil-i erkân ile kılınan namaz!..