Her gün saatte bir, 1 lirayı çöpe atmayız -bir defa bile- değil mi? Duysak ki, birisi böyle yapıyor; hakkındaki kanaatimiz ne olur? 1 saat zaman dilimini 1 tam altın kabul edelim! (1 gün, 1 hafta, 1 ay, 1 yıl kaç altın eder?! Küpler dolusu altınlarımız olsa 1 dakikayı geriye alabilir miyiz? “İki nîmet vardır ki, insanların çoğu aldanmıştır: Sağlık ve ömür.” (Buhârî, Rikâk, 1)
Kur’ân-ı Kerîm’de zamanın önemi, “Karanlığı ile etrafı bürüyüp örttüğü zaman geceye”, “açılıp ağardığı vakit gündüze”, “fecre”, “on geceye”, “kuşluk vaktine” ve “Asr’a yemin” ile vurgulanır. (Fecr Suresi, 1-4) Ve mealen, “Biz geceyi ve gündüzü, kudretimizi gösteren iki alâmet yaptık. Rabbinizden lûtuf isteyiniz. Yılların sayısını ve hesabını bilesiniz diye gece alâmetini giderip gündüz alâmetini aydınlatıcı kıldık. İşte Biz her şeyi açıkça anlattık.” diye buyurulur. (İsrâ Suresi, 12)
“Mübârek gün, gece ve vakitler: Cuma günü ve gecesi, Ramazan, Kurban bayramı gecesi, Zilhicce ayının 10. Gecesi, Kadir gecesi (Ramazan’ın 27. Gecesi…) Receb`in ilk cuma gecesi (Regâib gecesi), Şabanın 15. gecesi (Beraat gecesi), Mirac gecesi (Recep ayının 27`nci gecesine rastlayan gece) ve günde 5 vakit namazı ile teheccüt (gece namazı)… Ülfet peyda ettiğimiz gece ve gündüz, kuşluk ve asr, fecr, Cuma’da icabe-i dua, üç aylar ve Ramazan’ın herbir günü, Allah indinde her bir saniyesinin çok kıymetli olduğu mûteber vakitler...
Apaçık bildik ki, “Dünkü gün senin elinden çıktı; yarın ise, senin elinde senet yok ki, ona mâliksin. Öyle ise, hakikî ömrünü bulunduğun gün bil…” (Sözler, s. 246)
Günümüzde teknoloji ve cazibedar dünya fantaziyeleri canavarlarının elinden ömrümüzün ne kadarını kurtarabiliriz? Belki, mübârek gün-gece ve vakitleri, İslam tarihi (Hicret, Mekke ve sair fetihler), milli ve sosyal (Hukukçular Günü, Gaziler günü) özel günler (Anneler, babalar, sevgililer günü), önemli dünya hadiseleri ve şahsiyetlerine “Risale-i Nur’la Güne Bakış” -zira, her meseleye dair doğru ölçüler vardır- bakarsak günü kurtarırız! Ve en muhafazakâr toplumlarda bile yeni tüketim kalıplarının oluşmasına yol açan özel günler bizi de dünyevileştirmesinden kurtuluruz!
Mesela, “Dünya Günü”ne Risale-i Nur’lu bakış: “Dünya bir misafirhânedir. İnsan ise, onda az duracaktır ve vazifesi çok bir misafirdir ve kısa bir ömürde hayat-ı ebediyeye lâzım olan levâzımâtı tedârik etmekle mükelleftir.” (Age, s. 241) Anneler Günü: İnsanın en birinci üstadı ve tesirli muallimi, onun validesidir.” (Lem’alar, s. 202.)