Bediüzzaman, Risale-i Nur meslek ve meşrebini bir kanaviçe gibi örer.
Muhtelif mevzuları işlerken serpiştirdiği meslek ve meşrep esaslarını, önce ana maddeler halinde sıralamaya, ardından açmaya çalışalım:
. Risale-i Nur’un temel meslek ile meşrebi; hakikat mesleği olmasıdır. Yani, iman esaslarını delillere dayanarak benimsemek;1 acz ve fakrını anlayarak, İlâhî hakikatleri tefekkür ederek; aklî, ilmî bürhanlara dayanarak gerçeği bulmak; ibadet ve zikirle özümsemek,2 kalbi işlettirmektir.
. Hizmet tarzının tasavvuf/tarikatvarî değil, hakikat mesleğine göre yapılmasıdır.3 Yani, yalnız aklın ayağı ve nazarıyla, evliya (mutasavvıflar) gibi yalnız kalbin keşif, zevkiyle değil; veya hükema (İslâm felsefecileri, filozoflarının) ve ulemanın mesleğinde de gitmeyip, bunları birleştiren bir marifet penceresiyle bakmaktır.
. Nur mesleğinde evvelâ kendini muhatap alıp, nefsini terbiye etmek asıldır.4 Nefsini ıslah etmeyen başkasını ıslah edemez. Öyle ise nefsimizden başlamalıyız.5
. Risale-i Nur mesleği acz, fakr, şefkat ve tefekkürdür. (Sözler, s. 476.) Yani, sonsuz Kadir ve Ganiyy-i mutlakın karşısında sonsuz derece aciz ve fakir olduğunu anlak; yarattıklarına şefkat edip acımak ve tefekkürdür.
. Risale-i Nur mesleğinde, îmandan sonra en fazla takva ve amel-i salih esastır. Takva, menhiyattan ve günahlardan içtinab etmek; amel-i salih emir dairesinde hareket ve hayrat kazanmaktır. Farz ve sünnetlere dikkat ve büyük günahlardan çekinmek esastır.6 Nur mesleğinin esası ihlâs sırrına dayandığından7 îman ve Kur’ân hizmeti, maddî ve manevî hiçbir makama basamak yapılamaz.8 Zira, hedef dünyayı değil, ahireti kazanmaktır.9
. Risale-i Nur mesleği kardeşliktir. Peder ile evlât, şeyh ile mürid arasındaki vasıtalar değildir.10
. Zaman cemaat zamanıdır. Kuvvet, sevk ve idare; liderlerin, şahısların elinde değil; cemaatin, şahs-ı manevinindir. Risale-i Nur mesleğinde keramete ve şahsa ehemmiyet verilmiyor.11
. Nur mesleğinde şahıslar değil, şahs-ı manevî hükümrandır.12 Al-i İmrân, 159., Şura, 38’inci âyetleri emirleri gereğince Nur cemaatinde istişare ve şer’i meşveret esastır.13 Bediüzzaman, “Her meselemizde emir, Risale-i Nur’un şahs-ı manevisini temsil eden has şakirtlerin ve sizlerindir. Benim de şimdi bir reyim var.”14 diyerek cemaat yapılanması ve yönetim biçimini belirler:
. Risale-i Nur hizmetinde, şahıslar değil, şahs-ı manevî esastır. Benlik, enaniyet, şan, şeref, gösteriş ve makam peşinde koşmamak gerektir.15 Nur mesleğinde bütün himmet ve gücü Risale-i Nur’a ayırmalı. Sözler’i kendi malı ve telifi gibi hissedip sahip çıkmak ve hayatının en önemli vazifesi, onun neşir hizmeti bilmek.16 Başka eserlere çok çalışan var. Nur Talebelerinin yüz eli de olsa, Nur’a ayırmalı. Amerika, İngiliz kadar serveti de olsa, yine îmânı kurtarmak dâvâsına hasretmeli.
Dipnotlar: 1- Emirdağ Lâhikası, s. 80. 2- Mektûbât, s. 340. 3- Mektûbât, s. 26. 4- Sözler, s. 11. 5- Sözler, s. 243. 6- Emirdağ Lâhikası, s. 110. 7- Kastamonu Lâhikası, s. 183. 8- Hizmet Rehberi, s. 86. 9- Emirdağ Lâhikası, s. 455. 10- Lem’alar, s. 156. 11- Emirdağ Lâhikası, s. 77. 12- Hizmet Rehberi, s. 159. 13- Hizmet Rehberi, s. 175. 14- Emirdağ Lâhikası, s. 195. 15- Lem’alar, s.159-160. 16- Mektubat, s. 329.