"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sahabiler ve hadis uzmanları

Ali FERŞADOĞLU
13 Ekim 2020, Salı
Bazı sahabiler ve yüz binlerce hadis imamları/otoritelerinin “hafıza şampiyonları” hafızasına sahip olabilecekleri hiç de akıldan uzak değildir.

Peygamberimizin (asm) irtihalinden dört sene önce Müslüman olan malı-mülkü, her şeyini terk edip kendisini hadis-i şerifleri ezberlemeye adayan Ebu Hureyre (ra), 5374 hadis-i şerif rivayet etmiştir.  

“Bir milyon hadisi hıfzına alan İmam-ı Ahmed ibn-i Hanbel ve beş yüz bin hadisi hıfzeden İmam-ı Buhârî…” (Bediüzzaman, Şuâlar, s. 348) 

Bunu maddî (hafıza ve ezberleme teknikleri), hem de manevî (Resulullah’tan (asm) feyiz ve duâ almaları) gibi iki boyutu vardır. O zamanın çöl insanının zihinleri safi, hafızaları güçlü, muhakemeleri sağlamdı. 

Zira, zihnini meşgul eden çok az şey vardı. 

Hz. Peygamberin (asm) mü’minlere en büyük bir örnek/rehber, mürşid-i ekmel olarak gönderildiğinin şuurunda idiler. Dolayısıyla her sahabî ondan gördükleri ve duyduklarını en değerli varlığı, hazinesi gibi korumakla vazifeli biliyorlardı kendilerini. 

Dolayısıyla akıl, kalp, zekâ, hafıza vs., bütün istidat ve kabiliyetlerini Kur’ân’a, Resul-i Ekreme (asm), hadis-i şeriflere ve Sünnet-i Seniyyeye yöneltmişlerdi. 

Ortadoğu’daki meşhur hadis profesörü Faruk Hammade sahabelerin yanında, diğer büyük zatların katkılarına şöyle dikkat çeker: 

“Tarihe sayfa sayfa bakarken, beşeriyetin, bilhassa İslâm Âlemi’nin seyrine yön veren ve bu yolda onları irşad eden önder ve rehber bir taife ile karşılaşırız. O günün ve bu günün insanları, bu taifedeki her bir önder ve rehberin makamını, Fakihlerin makamından yüksek, hacmini âlimlerin hacminden daha büyük ve dairelerini evliyaların dairelerinden daha geniş görüyorlar. Bu sebeble ümmet, bu zatlara, makamlarına lâyık ve onları tarif ve tavsif edecek hususî isim ve sıfatlar vermiştir. Meselâ; Ebu Hanife için ‘İmam-ı Azam’, (...) İmam-ı Gazali için ‘Hüccet-ül İslâm’ vb. sıfatlarla bu zatlar yad edilegelmiştir. Ümmet, her zaman bu zatların etrafında olmuş ve onlardan nur alarak istifade etmişlerdir. Bu asrın başına geldiğimizde ise, İslâm ümmetinin çok zor bir devrinde, büyük bir İmamı görürüz. İmam Bediüzzaman Nursî... “O, (rh) muhakkak Lisan-ı ümmetti. Halk kitlesinin fakihi idi. Neslin muslihi idi. Asrın ve insaniyetin dâvetçisi idi. Cenab-ı Hak, ona çok hususiyetler vermişti.” 

(Hadis Profesörü Faruk Hammade, http://www.saidnur.com/yemen/fas.htm)

Okunma Sayısı: 1885
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı