İzmit/Kandıra’dan Emre kardeşimiz: “Bazı kardeşlerimizle iktidarın icraatlarını tartışıyoruz. AKP’nin onlarca temel hatalarını bir bir sıralıyorum. Her seferinde önüme Bediüzzaman’ın ‘Zerrâtı günahkârlardan mürekkep bir hükûmet tamamıyla mâsum olamaz. Demek, nokta-i nazar, hükûmetin hasenâtı, seyyiâtına tereccuhudur.’1 cümlelerini çıkarıyorlar.
“Ve ‘hükümet eleştirilmez. Eleştiren anarşisttir!’ diyorlar. Bunun aslı nedir?”
Önce şunu ifade edelim: Bediüzzaman, ferd (hatta evliya gibi padişahları) toplum, iktidar, hükümet herkesi insaf ile yapıcı tenkit etmenin ölçülerini getirir. Ve hayatı pahasına “Hakk’ın hatırını ali tutarak” şiddetle muhalefet eder. Bunun orijinal ifadelerini sunacağız.
“Emr-i bil-ma’ruf, nehy-i an’il-münker” (doğru, iyi, güzeli emretmek; yanlış, şer, çirkini nehyetmek) bir vecibedir.
Bir kötülük görüldüğünde elle, dille düzeltilmeli veya kalben buğzedilmelidir. Yani, duygusal tepki konmalıdır.
Kelime ve mefhumlar, zamanla mana değiştirir, mana kaymaları yaşar veya anlam kayıplarına uğrarlar. Veyahut da birkaç farklı anlamından birisi kullanılır. Bu hassas nokta nazara alınmazsa kastedilen mana yanlış, hatta tam ters anlaşılır. Meselâ, “Serbest”, “hükmetmek”, “adavet”, “hükümet” gibi. (Bunları ayrı bir alt başlık altında ve yukarıdaki pasajlarda geçen “hükümet/devlet” kelimesini de bu boyutlarıyla ele alacağız.)
Saniyen, çok önemli-belki büyük bir kitap hacminde içtimaî siyasî prensip, ölçü ve stratejileri ihtiva eden bu paragrafın anahtar kelimesi “hükümettir” ve o da iktidar anlamında değildir, “devlet” manasındadır. Zihinlerinde hayali bir devlet kurduklarından bin sene de yaşayacak olsalar, mevcut devletin hiçbir yönünü kabul etmeyecekler. İşte anarşist bu tiplerdir.
İktidarı eleştirdiğinizde Bediüzzaman’ın o cümlelerini önünüze çıkaranlara sorunuz:
Madem siz Bediüzzaman’ın, “Zerrâtı günahkârlardan mürekkep bir hükûmet tamamıyla mâsum olamaz” sözünü esas alarak, AKP’ye toz kondurmuyor, fahiş hatalarını da görmek istemiyorsunuz. Hatta tenkit edilmesine de tahammül edemiyorsunuz. O tesbitlerinin arkasına saklanıp kusurlarını müdafaa ediyorsunuz! Gerçekten samimî, dürüst ve Üstad’a sadık iseniz bu ölçüyü herkese, her partiye uyarlamalısınız.
Dipnot:1- Bediüzzaman Said Nursî, Münâzarât, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 51-52.