Yoo, diyorlar; seni kabul etmiyoruz.

Şiirsiz ve demokrasisiz bir kaba hayatın içine atıyorlar bizi. 

Menderes’e de tahammül edemediniz; seçilip gelmişti; hem de defalarca. 

Astınız da demokrasi mi arttı; paramız mı! 

Demirel’i de yok muhtıra, yok darbe diye indirdiniz. Ne oldu? Demokrasi ağır yaralandı. 

Milletin seçtiğine razı olmayan dün askerlerdi; bugün siviller… [mi?!]

Öffff! Yüreğim daralıyor anne; bu ne! 

Bir milyona yakın fark bile demokrasiyi getiremiyorsa… gençler niye Amerika’ya, Avrupa’ya kaçıyor, demeye gerek var mı! 

Demokrasi, hürriyet, adalet, şeffaflık, zenginlik, kültür, sanat, medeniyet, hak, hukuk kısaca insanlık nerdeysen çık, gel artık! 

Bıktık bu kısır döngülerden… bıktık, bıktık, bıktık! 

Yasaklar işe yarasaydı; ülkemiz şimdiye çoktan şahlanırdı.

Milyonların seçtiğini yargılamak; milyonları yargılamaktır. 

Öteki seçime kadar bekleyeceksiniz; başka yol yok! 

Ötesi istibdattır, krallıktır, zulümdür, tahakkümdür ve milleti gereksiz yere oyalamaktır. 

Kaybettiğini kabul et-mezsen öteki yenilgilere ve hattâ yokluğa razısın demektir. 

Halkın ve suyun önünde durulmaz. Ben atasözünü de dinlemem, dersen; hayat seni saymaz; kenara kor. 

Menderes ve Demirel unutuldu mu! Onları indirenleri kim hatırlıyor! Yaa, demokrasi bu işte! 

Hukuk yoksa orada para da yok, insanlık da… ille de hak, hukuk, adalet, hürriyet… Adam kazanmış mı; hazmedeceksin! Kenara çekileceksin. Milletinen inatlaşanlardan millete ne para gelir ne başka bir fayda… Gelmedi zaten.

*

MIZIKÇILAR 

Gittik.

Koşa koşa oy verdik.

Sandıklar açıldı; sevindik.

Yok; dediler; bu sayılmaz!

Mızık mızık ettiler.

Ağladılar; çocuklardan beter…

Yenilen güreşe doymaz ya…

Gözleri kapanmış halka.

Tekrar gittik çeyiz sandığına.

Neyse; maçı kaybettiler.

Saçlarını başlarını yoldular.

Hakem düdüğünü çaldı.

Ara öyle bir açıldı ki…

Öyle böyle değil…

Kaç yüz bin hem de…

Yok; akıllanmadılar!

Oyu, kuru kâğıt sanıyorlar.

Öğrenecekler demokrasiyi.

Yenilgiyi tada tada…

Rüya gibi, masal tadında…

Muradına erecek ülkem.

Kolay mı bahara ermek!

Bu karakış eriyecek.

Çocuklar, kuşlar gülecek.