"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Huzurun Felsefesi/ Felsefenin huzursuzlu (2)

Ali HAKKOYMAZ
03 Eylül 2022, Cumartesi
Nemrutlardan, Firavunlardan, Deccallardan ve onların yamaklarından yakamızı kurtarmanın bir yolunu bulmalı insanlık. Esas bunlara bir şey demenin sırası geldi de geçiyor.

Hiciv ve şikayetin bir kenara konduğu; reçetelerin yazıldığı zamanlar uzayacaksa... ah ve vahtan öte bir yere gidemeyiz.

Yasin Hoca’nın bir çıkış yolu aradığını biliyorum da... Asya da Avrupa da felsefe de şeriat da ikidir. İşe burdan başlamalı belki de...

Yasin Hoca’nın bu iddiaları da şeriatın tek olduğunu sanmasının bir inikası... Yanılıyor en hafif şekliyle. Birçok hatanın kapısı işte bu eksik ya da yanlış bakış açılarından açılıyor. Ben buradan bakıyorum sen oradan... Gel; her yandan bakalım; bakalım ne oluyor! Şu oluyor: Hakikatle yüz yüze gelmemiz kolaylaşıyor. 

Evet... insan burada da orada da gül gibi hayatın sahibi olabilir. Bu da şeriatı, hakikati, marifeti, felsefeyi ve saireyi doğru okuyup anlamakla olacak.

*

Bir gün bir yerde ağzımdan “şeriat” çıkmıştı. Bir hanımefendinin itirazı ile “uyandım.” 

Aaa, dedi siz de tahmin ettiğim gibi çıkmadınız, herkes gibiymişsiniz, demesin mi! 

Nasıl, dedim. 

“Şeriat...”  diyorsunuz, dedi. 

Hanımefendi, dedim, şeriat nedir? 

Şaşırdı, durdu. Daha fazla ezilmesin diye devam ettim. 

Şeriat... dedim, şartlar/kurallar bütünü/ manzumesi... 

Yine durdu.

Kaç şeriat var, dedim.

[İşte, şimdi tam iyi durdu. İstediğim buydu zaten! Düşünce, hayal, merak kolundan tutup beraber yürüyelim, diyordu bakışlarımız.]

İki şeriat olduğunu duymuş muydunuz, deyince gözleri de gönlü de dalgalandı.

Nasıl, dedi.

Evet, dedim.

Tabi o, kitabı sadece Kur’an’dan ibaret  biliyordu.

Kur’an’daki şeriata uyunca -O bilir de- insanın yolu büyük bir ihtimalle cennete düşer. Kainat denilen kitabı da okur, söker, anlar ve de icabını yerine getirirsek dünyamız saadetli olur. 

Kainat kitabı diyor ki suyun kaldırma kuvveti var; gemi yap; keyifle git gel. Her iki şeriata uyunca iki dünya saadetine talibiz demektir.

[Uçak yapmak huzur ve sükûn getirmediği gibi; yapmamak da mutsuzluk değil ki...]

Bu kadar okuduktan sonra intihara koşan edebiyatçıları, filozofları duyunca; huzurun  ve dahi okumanın başka bir şey olduğunu düşünüyorum. Koklamadan attığım gül demeti, diyen Cahit Sıtkı huzursuz... Ahmet Haşim’in o son elemli günlerini Abdülhak Şinasi Hisar’dan okuyunca içim ezildi. Öyle toptan kaldırılıp atılacak/alınacak şeylerden değil insan psikolojisi... İnceden, yavaştan şeyler... [de Hoca’dan saadetin adresini de vermesini beklerdim!]

Teklif/davet/şûra/muhabbet: Aklımızı, kalbimizi, hislerimizi ve öteki hasselerimizi yerli yerine koymak için “Eski Said Dönemi Eserleri” adı altında okumalar başlatalım da saadetin/insanlığın yoluna revan olalım. Felsefeciler, edebiyatçılar, ilahiyatçılar nerelerdesiniz; buyrun! Hayatın anlamını, mesut ve bahtiyar yaşamanın anahtarını insanlığın eline tutuşturmaya bir mani var mı?

Okunma Sayısı: 1329
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı