"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

GÖNÜL TELİMİZİ TİTRETENLER... Bekir Sıtkı Sezgin

Ali OKTAY
15 Eylül 2011, Perşembe
Adını konservatuardaki öğrencilerinden duymuştum ilk. Prensipli, imanlı, çalışkan ve iyi bir sanatkâr olarak anlatmışlardı. En yakın arkadaşlarından Cinuçen Bey’in yazılarını okumuştum hakkında. Daha bir saygı duymuş sevmiştim.
Bir bankanın yayınları arasında çıkan müzik serisinde söylediği şarkılardan müzik tavrını, üslûbunu örnek almaya çalışmıştım. Sadeddin Kaynak’ın ‘Bir rüzgârdı gelir geçer sanmıştım’ isimli şarkısını ilk ondan dinlemiş, sonradan dinlediğim sanatçılardan aynı lezzeti alamamıştım. O da bir rüzgâr gibi geçti 15  yıl önce bir 10 Eylül günü. Peki kim mi Bekir Bey:
Bekir Sıtkı Bey, üç yaşında Kur’ânı hıfzetmeye başlayıp 5 yaşında hafız olmuş. Dinî musikînin bütün formlarında eserler meşk etmiş. 9 yaşında iken Mevlid’in Tevhid Bahrini okumuş.
Zakirbaşı İlhami, Hafız Ahmed, Hafız İsmail Efendi’den tevşih tavır uslup öğrenmiştir.
Babası Hafız Hüseyin Efendi na’t, mevlid, ezan, ta’lim dersleri almasını sağlamış, konservatuara gitmesi için oğlunu teşvik etmiş. 1959 yılında İzmir Radyosuna girip 1. sınıf ses sanatçısı ünvanını alışı 1973'de de İzmir Radyosu Klâsik Koro şefi oluşu. 1976 yılında İstanbul Devlet Klâsik Türk Musikîsi Konservatuarında öğretim üyeliği.  
İstanbul Radyosu ses sanatçılığı, TRT Merkez  Kurulu Üyeliği görevlerini yürüttükten sonra yılları arasında dünyanın pek çok ülkesinde konserler vermiştir.
Olağanüstü güzel bir ses ve hançereye (gırtlak) sahiptir. 100’e yakın ilâhî, beste, ağır semai ve şarkıları vardır. 10 Eylül 1996'da Hakkın rahmetine kavuşmuştur.
      
Bekir Bey için ne dediler?
Cinuçen Tanrıkorur: Gerek klâsik formlarda gerekse şarkı formunda çok asil ve zarif eserlerin bestekârı olan B. Sıtkı Sezgin, ses sanatkârlığının yanı sıra hocalık, yöneticilik ve yayıncılık gibi idealist hizmetleri de yürütmüş olmasına rağmen klâsik değerlere karşı uzun süreden beri çölleşmiş olan bir ülkede lâyık olduğu ölçüde değeri bilinmemiş veya bilinememiş bu yüzden de 60 yıllık ömrün büyük kısmını hüzün ve küskünlük içinde geçirmiş çok kıymetli bir  sanatkârımızdı.
Yavuz Özütsün:  Tartışılmaz bir şey Türk Musikîsinin sayılı efsanelerinden bir tanesidir. Sıdkı Beyin icralarında gözümün önüne gelen şey, bizim bütün kültürümüzün meyvalarıdır. Yani nedir, bu bir Süleymaniye Camii'dir, enfes bir ebrudur, bu bir hattır, minyatürdür. Sanki Topkapı Sarayı'nın hazine dairesini geziyorsunuz.
Gönül Paçacı: Tarihimizin geçmiş büyük birimini, bize nakledebilme noktasında olan icraların başında Bekir Sıdkıyı saymamız lâzım. Bekir Sıdkı Sezgin bir anlamda bayraklaşmıştır.
Doğan Dikmen: Bekir Sıdkı Sezgin Hocamız son yüzyılın en büyük hanendelerindendir.
Selahaddin İçli: Benim Bekir Sıdkı Sezginde özellikle çok üstünde durmak istediğim nokta onu dinlerken o ses âlemindeki ahengi ve renk uyumunu hissedersiniz. Bunu müzikle uğraşan da uğraşmayan da hisseder.
 
Gönülden dile

‘’Musikî Allah-u Teâlâ’nın  yeryüzüne göndermiş olduğu büyük nimetlerden biridir. O nimeti de israf etmeden kötü yollardan uzak tutarak istimal etmek (kullanmak) lâzımdır.’’        Bekir Sıtkı Sezgin
Okunma Sayısı: 4223
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı