Meclis tatilde iken ülkenin gündemi elektronik imza kopyalama sahtekârlığı ve sahte diploma skandalı ile Millî Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu adıyla kurulan komisyon çalışmaları.
Milletin gündeminde ise hayat pahalılığı, geçim derdi, emekli ve asgarî ücretlinin eriyen maaşına zam yapılmaması.
***
TUZ KOKMUŞ!
Türk Dil Kurumu “Tuz koktu” tabirini, “bir olaydaki olumsuzluğu gidermesi gereken unsurun da o olumsuzluğa karıştığını anlatmak için kullanılan bir söz” diye tarif ediyor. Şu anda yaşadığımız tam da budur. Et kokarsa tuz var, tuz kokarsa ne olur?
Son aylarda yaşananların özeti çürümüşlüktür.
Uyuşturucu çetesi, “Yeni Doğan Çetesi” derken şimdi de sahtecilik…
Sahte diploma, sahte ehliyet, sahte tapu. Ülke sahtecilikle, sahtekârla dolmuş. Soruşturma başlatılmasaydı Türkiye bunları duymayacak, belki de üzeri kapatılıp geçilecekti.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya; 7 Ocak’ta 23 ilde, 23 Mayıs’ta da 16 ilde olmak üzere iki ayrı operasyon yapıldığını, toplam 197 şüpheli yakalandığını, bunların 37’sinin tutuklandığını, 150’sinin de adlî kontrolle serbest bırakıldığını açıkladı. 57 sahte diploma, 108 sahte ehliyet, 4 adet de sahte lise mezuniyet diploması tespit edildiğini de söyledi.
Haberler yayınlanmaya başladığından beri usulsüzlükler ardı ardına gün yüzüne çıkıyor. Benzer sahtekârlığın birçok kurumda yapıldığı anlaşılıyor.
E-imza kullanılarak değiştirilen sınav sonuçları, parayı bastırıp ehliyet alanlar, lise ve üniversite diplomaları ve bu yolla doktor, mühendis olanların ortaya çıkması, kaçak göçmenlere ikamet izni ve vatandaşlık düzenlenmesi, sahte diploma ile memurluk yapılması gibi pek çok sahtekârlık vakası ortaya çıkıyor.
Hatta öyle ki, görevi siber güvenliği sağlamak olan BTK Başkanının bile imzasının kullanıldığı iddia ediliyor.
Mesele derinleştikçe her yerden pis kokular gelmeye başladı.
Şu aşamadan sonra yapılması gereken bellidir.
İş nereye, kime, kimlere kadar giderse gitsin araştırılmalı. Araştırılmazsa, şeffaf olunmazsa, birileri korunursa başka çürümüşlük olayları ile karşı karşıya kalınır.
Bu arada başka sahtekârlıktan da bahsedelim:
Son yıllarda birçok kişinin bilgisi olmadan e-devlet üzerinden bir partiye üye yapıldığını sıkça duyuyoruz. Muhalefet partisinin bir grup başkanvekili annesi ve ablasının da e-devlet üzerinden üye yapıldığını açıklaması meselenin aslında ne boyutlarda olduğunun da bir göstergesi…
E-devlet üzerinden üyeliğinizi iptal etmek de yetmiyor. Adliyelere gidip dilekçe vermeniz gerekiyor. Yoksa parti üyeliğiniz devam ediyor.
TC kimlik numarası artık her yerde dolaşıyor. Bir alışveriş yaptığınızda, bir kargo geldiğinde TC kimlik numarası isteniyor. Bu durum güvenliği ortadan kaldırıyor.
Eğer şeffaflık olmazsa sahtekârlık olmaya devam edecektir. Meclis’i bu konuda acil toplanması elzemdir.
***
ÇÖZÜM KOMİSYONU
Yeni çözüm süreci kapsamında PKK’nın fesih ve silâh bırakma kararının ardından yürütülecek süreçte gerekli kanunî düzenlemeler için TBMM’de “Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” kuruldu ve çalışmalar başlayıp iki toplantı yaptı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın, PKK’nın silâh bırakma süreciyle ilgili komisyona bilgi verdi. Yarın üçüncü toplantısını yapacak olan Komisyon 31 Aralık 2025 tarihine kadar çalışacak. Bu sürenin bitiminde komisyon üye tam sayısının 5’te 3 çoğunluğuyla çalışma süresi her defasında iki aya kadar uzatılabilecek.
Son derece önemli bir görev üstlenen komisyon çalışmalarının da şeffaf olması ve her düşünceye saygı gösterilmesi önem arz ediyor.
***
ÖZETLE
Demokrasilerde şeffaflık ve hesap verebilirlik çok önemli olduğu için iki konuda da bu kurala uyulması gerekir.