Tuzu kuru insanların yeni yıla nasıl çıktıklarını, ona baktıklarını; ne plânlar, projeler yaptıklarını bilemem. Çünkü herkesin hesabı, herkese göre. Bildiğim bir şey varsa, o da, ahalinin tir tir titreyerek halay çektiği.
Neden mi?
Nedeni ortada…
Asgarî ücret belirlendi. Muhatabı, hayatından memnun!
Temel vergi kalemlerine 1 Ocak 2020’den itibaren uygulanacak olan artış oranları açıklandı. Herkes, bundan dolayı, çok mutlu!
31 Aralık 2019 tarihinde, bu tarihe kadar uygulana gelen teşvik ve indirimler son buldu. Konutta, tapu harcı ve otomobil alımlarında uygulanan hurda teşviki gibi…
Bir defa, otomatik olarak, kaldırılan indirimler kadar fiyatlara bindirimler olacak.
Ankara’da, yılın ilk gününe ekmek zammıyla gözümüzü açtık.
2019’un başında 1 TL olan 200 gr ekmek, 1 Ocakta gördüğü senenin ikinci zammıyla 1,50 TL oldu. Yapılan senelik zam % 50. Zammın dört-beş nüfuslu bir aileye toplam maliyeti aylık olarak, ortalama 80-100 TL. Bu, sadece ekmeğin götürdüğü! Ekmeğin hesabını yapan vatandaş, zaten kasabın önünden geçemiyor da; yeni yılda gelecek diğer zamlarla, keselerin hâlini bir düşünün.
Varsın olsun.
Ne gam.
Nasıl olsa Ocak ayı çalışanın, emeklinin zam ayı…
Ümitliyiz.
“Hiç şüphemiz yok. Bir jest olarak, maaşlara, diğer zevatın maaşlarına yapıldığı oranlarda (!) zam yapılır ve böylece, vatandaşın refah seviyesinde kayda değer iyileşme olur” demeye hazırlanıken, dağ fare doğurdu.
Esnafın hâlini, pürmelâlini soracak olursanız; evvel Allah, her şeyleri sütliman!
Onlar, hayatlarından oldukça memnunlar! Nasıl olsa mal satamıyor, sattığını, sattığı fiyatla yerine koyamıyor; buna rağmen verginin her çeşidini, elektriği, doğalgazı katmerlice ödüyorlar.
Kiralarsa, fecaat!
Bu yüzden, kimi dükkân açıyor, kimileri kapatıyor, kara kilit vuruyor.
İyi de, “Giden gider, kalanları bizimdir” diyemiyoruz. Şartlar, dedirtmiyor. Çünkü giden, gidiyor; kalanlar da, yavaş yavaş bitiyor.
Canları sağ olsun.
Batma pahasına da olsa, memleket menfaatini kendi menfaatinden önde gören esnaf, olsa olsa böyle olur her halde!
Affedersiniz, maksadımız, zihinlere flu tablo çizmek değil.
Ama hepimiz şunu yakinen biliyoruz: İdare, hangi zaman zam yaptı da, domino etkisiyle piyasalara yansımadı ki?
Emeklinin maaşıysa, üfürükten tayyare…
Bu da mesele mi, birader?
Memleketin emektarı bir hırkaya, bir lokmaya alışık; cüzdan elde, alınları, bunca yıldır kırışık.
Hâl, bu!