Açıklanan rakamlara göre tüketici enflasyon oranı yüzde 15,72’ye düştü. Mayıs ayında bu oran 18,71 idi. İlerleyen aylarda baz etkisi ile enflasyonun daha da düşmesi bekleniyor. Yine de enflasyon oranının düşmesi vatandaşı yeterince sevindiremedi. Çünkü enflasyon oranı açıklanmadan hemen önce vatandaşın fazlaca kullandığı ihtiyaç maddelerine zam yapıldı ve bu zamlar yeni açıklanan enflasyon oranına yansımadı ya da yansıtılmadı!

Seçimin hemen ardından şekere yüzde 15, çaya yüzde 16 zam yapıldı. EPDK’nın son açıklamasına göre de 1 Temmuz’dan başlayarak elektriğe yüzde 15 zam yapıldı. Tabiî bu artışlar dolayısıyla Haziran ayı enflasyon rakamlarına yansıtılmadı!  Böylece enflasyon oranı oldukça düşük çıktı!

Tabiî bu durum vatandaşın canını oldukça sıktı. Çünkü enflasyon oranı açıklanmadan yapılan zamlar enflasyona yansıtılmazken, maaş artışı bu düşük hesaplanan enflasyona göre yapıldı. Memura yüzde 6, emekliye yüzde 5 maaş artışı verildi. Fakat enflasyon oranı açıklanmadan hemen önce yapılan ve rakamlara yansımayan zamlar ile bu artış zaten fazlasıyla vatandaştan geri alındı bile.

Eski hükümetler maaş artışını yaptıktan sonra zamları yapardı. Bu hükümet daha maaş artışını vermeden fazlasıyla geri almasıyla tarihî bir rekora da imza atmış oldu!

AKARYAKIT ZAMMI KİMLERİ ETKİLİYOR?

Seçimin hemen ardından yapılan zamlardan birisi de akaryakıta yapıldı. Önce 24 Haziran’da motorinin litre fiyatına 23 kuruş zam, ardından 1 Temmuz’da benzinin litre fiyatına 27 kuruş zam yapıldı. Bu hesaba göre daha önce litresi 6,21 olan motorin fiyatı 6,48’e, litresi6,74 olan benzinin fiyatı ise 7,01’e çıkmış oldu. Yani motorine yüzde 3 benzine de yüzde 4 zam yapıldı. Kuruşlarla ifade etmek zammı düşük gösterse de aslında oldukça yüksek bir zam yapıldı ve kısa aralıklarla da yüzde 3,5 aralığında akaryakıt zammı sürekli yapılmaya devam ediliyor.

Petrol fiyatları sabit olmasına rağmen sürekli yapılan akaryakıt zammı başta ülkede bulunan 23 milyon araç sahibini, ulaşım sektörünü ve nakliyeye dayalı olan bütün sektörleri etkiliyor. Dolayısıyla akaryakıta yapılan zam enflasyonu sürekli yukarı çekiyor. Enflasyonu düşürme iddiasında olan hükümetin akaryakıta sürekli zam yaparak kriz yangınına benzin dökmesi anlaşılır gibi değil. Ya hükümet kriz yönetmeyi bilmiyor ya da krizle mücadele konusunda samimî değil…

DIŞ TİCARET AÇIĞI DÜŞERKEN.

Dış ticaret açığı ülkelerin ithalat ve ihracatı arasındaki farka göre hesaplanan ve carî açığı tetikleme tehlikesi olan bir göstergedir. Çünkü bir ülkenin ihracatı ithalatını karşılamıyorsa bu ülkenin kaynakları dışarıya akıyor demektir. Bu da carî açığı artıracak ve ülkenin borcuna borç katacaktır. Mevcut durumda ülkenin dış ticaret açığı 1 milyar 838 milyon dolar yani 10 milyar 292 milyon Türk lirası. Dolar yükseldikçe dış ticaret açığımız da yükselmeye devam ediyor. 

Mayıs ayında ithalatın yüzde 19 oranında azalması ve ihracatın yüzde 12 oranında artması dış ticaret açığının iyiye gittiğini gösterse de ithalattaki düşüşün doların yüksekliğinden, ihracattaki artışın ise TL’nin değer kaybından kaynaklanması pek de tatmin edici bir netice değil. İhraç edilen ürünlerin düşük değerli, ithal edilen ürünlerin ise teknoloji gibi yüksek değerli ürünler olması da cabası…