"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nurun neşri çok büyük bir hayır

Cevat ÇAKIR
29 Eylül 2019, Pazar
Bediüzzaman’ın Gözüyle Saff-ı Evvel Talebeleri - 14

Üstad Hazretleri, Kastamonu Lâhikası’ndaki bir mektubunda Sıddık Süleyman’ın özelliklerinden bahsederken şöyle der: “Mektuplarınızda ara sıra Sıddık Süleyman’ın, eski zamanda hararetli sadâkati ve alâkadarlığı ve kuvvetli şakirtliğiyle bahsi geçiyor. O zat, ben ölünceye kadar onun sadâkati ve selâmet-i kalbini ve bana ve Risale-i Nur’a halisane hizmetini unutamıyorum.”

Mustafa Sungur hakkındaki mektuplar

Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, Emirdağ Lâhikası’ndaki bir mektupta Mustafa Sungur’un Risale-i Nur’un neşri için malının çoğunu vereceğini bildirmesinden şöyle bahsediyor: “Safranbolu, Eflani Nahiyesi Mülayim Köyü’nde mütekait muallim bir kardeşimiz ve Nur’un has şakirdi, Nurlar’ın neşri ve tab’ı için adeta sermayesinin kısm-ı azamını teberru etmek istiyor, kabulünü rica ediyor. Ben, bu halis ve has kardeşimizin fedakârane ve halisane ricasını reddedemiyorum. Şahsiyeme girmediği ve muavenetleri kendime kabul etmediğim için, bu işteki maslahatı da bilemiyorum. İki Isparta’nın kahramanlarına Hüsrev ve Tahiri ve arkadaşlarına ve Nazif ve refiklerine bu meseleyi havale ediyorum. Nur’un neşri için böyle çok büyük bir hayır ve sevaba mani olamam. Sizler ya bütün niyet ettiği miktarı, veyahut bir kısmını, iki hisse ile, biri büyük Isparta’nın, biri küçük Isparta’nın makinelerine verilsin. Onun istediği gibi, ya teberru veya ileride başka muavenet edenler gibi bir mukabele nevinde, ya Nurlar’dan veya başka bir istediği ne varsa vermek suretiyle o has kardeşimizi memnun edersiniz.” (1) 

Diğer bir mektupta Üstad Hazretleri, Sungur ve Ahmed Fuad’la ilgili olarak şunları söylüyor: “Hasan Feyzi’nin ve onun ruhunda ve sadâkatinde iki muallim olan Ahmed Fuad ve Mustafa Sungur.” (2) Diğer bir mektupta Sungur’la ilgili olarak, “Eflani’nin hakikaten küçük kahramanlarından Mustafa Sungur’un güzel ve samimane mektubu” demektedir. 3

Bir başka mektupta Üstad Hazretleri, Sungur’u ‘Küçük Said’ olarak isimlendiriyor: 

“Aziz, sıddık kardeşlerim. Nur’un küçük kahramanlarından muallim Mustafa Sungur, hem Eflani, hem Safranbolu, hem Kastamonu, hem İnebolu, hem Daday, hem Araç kardeşlerimizin namına bayram tebriki için yanımıza geldi. Biz de onu bir küçük Said olarak hem size, hem o kardeşlerimize maddî ve manevî bayramlarını tebrik için gönderdik.” 4

Bir başka mektupta da Üstad Hazretleri, Sungur’u Hüsrev’e benzetiyor: “Bir takım Risale-i Nur, Diyanet Riyaseti’nin beş altı defa musırrâne istemesi üzerine hazırladığım, aynı zamanda ve bir derece yabanî kalan müftüler ve hocalara bir mânevî hediye ve müşevvik olarak göndermek teşebbüsü zamanında böyle çok ehemmiyetli bu vazifeyi yerine getirmek için Hüsrev’i buraya istiyordum. Halbuki vaziyetim müşkil bir halde, çok merak ediyordum. Birden, küçük bir Hüsrev olan kahraman Sungur aynı vakitte geldi. Beni çok endişe ve telâşlardan ve masraflardan kurtardığı gibi, bu vazife, iki sene mütemadiyen yanımda hizmeti kadar kıymettar olduğu için kat’î kanaatim geldi ki, bu da Nur’un neşrindeki muvaffakiyetin bir kerametidir.” 5

Mustafa Oruç hakkındaki mektuplar

Üstad Hazretleri, Mustafa Oruç’la ilgili Emirdağ Lâhikası’ndaki bir mektupta şunları söylüyor: “Nurs Köyü ve Nursî lâkabımla ve Nurlar’la münasebetdar üniversite mektebinin pek gayretli bir Nurcusu ve bir Abdurrahman ve bir Salâhaddin kabiliyetinde Mustafa Oruç.” 6

Sıddık Süleyman hakkındaki mektuplar

Üstad Hazretleri, Kastamonu Lâhikası’ndaki bir mektubunda Sıddık Süleyman’ın özelliklerinden bahsederken şöyle der: “Mektuplarınızda ara sıra Sıddık Süleyman’ın, eski zamanda hararetli sadâkati ve alâkadarlığı ve kuvvetli şakirtliğiyle bahsi geçiyor. O zat, ben ölünceye kadar onun sadâkati ve selâmet-i kalbini ve bana ve Risale-i Nur’a halisane hizmetini unutamıyorum.” 7

Bediüzzaman, Barla Lâhikası’nda Lütfi’nin yazdığı bir mektubun haşiyesinde de Sıddık Süleyman’la ilgili olarak şunları söylüyor: “Sekiz sene kemal-i sadâkatla, hiç gücenmeden bana hizmet eden Sıddık Süleyman. Süleyman’ın ne kadar selim bir kalbi bulunduğu malûm.” 8 

Ahmed Fuad hakkındaki mektuplar

Üstad Hazretleri, Emirdağ Lâhikası’ndaki bir mektubunda Ahmed Fuad’ın Hasan Feyzi ve Hafız Ali gibi kendi yerine ölüm arzusundan şu şekilde cevap veriyor: “O beş Ahmed’den Safranbolu da Hasan Feyzi’nin tam yerine geçen tam varisi Safranbolulu Ahmed Fuad’ın gayet samimî ve fedakârane mektubunda, benim bedelime, aynen Hasan Feyzi, Hafız Ali gibi, baki kalan hayatını bana verip, benden evvel berzaha gitmek için duâ ediyor. Halbuki şimdi Nurlar’a onun hayatı daha ziyade faydalıdır. Bana nisbeten genç, faal bir kardeşim, benden sonra, kardeşlerim gibi vazife-i Nuriyemi yapıyorlar diye kemal-i istirahat-i kalble ecelimi beklerim. Cenab-ı Hak, onun gibi çok fedakârları Nurlar’a kavuştursun.” 9

Dipnotlar

: 1- Bediüzzaman Said Nursî, Emirdağ Lâhikası, s. 158. 2- A.g.e., s. 170. 3- A.g.e., s. 211. 4- A.g.e., s. 218. 5- A.g.e., s. 256. 6- A.g.e.,  s. 164. 7- Bediüzzaman Said Nursî, Kastamonu Lâhikası, s. 140. 8- Bediüzzaman Said Nursî, Barla Lâhikası, s. 154. 9- Bediüzzaman Said Nursî, Emirdağ Lâhikası, s. 185.

Okunma Sayısı: 2555
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • çetin acar

    29.9.2019 10:13:46

    son cümleniz ". . . . cenab-ı allah onun gibi (ahmed fuad) çok fedakarları nurlara kavuştursun." amin, amin, amin. şevk veren yazınız için allah razı olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı