"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Belki tutar!” komplosu

Cevher İLHAN
07 Ocak 2022, Cuma
Başta İBB olmak üzere “millet ittifakı” ve muhalefet belediyelerini dışlama ve yıpratma ameliyelerinin bir netice vermemesi üzerine son süreçte dayatılan “terör iltisakı”yla “teftiş” baskısı operasyonlarının asıl maksadının demokratik muhalefeti provoke etmek olduğu her haliyle sırıtıyor.

Anlaşılan, AKP-MHP’deki oy erimesi telâşıyla demokratik meşruiyet içinde gittikçe kaybedeceğini gören “iktidar cephesi”, son çâre olarak muhalefetin sokağa dökülmesini istiyor; tâ ki bu seçimi de OHAL altında yapsın, yine devlet imkânlarının hoyratça kullanılmasıyla millet irâdesini manipüle etsin. 

15 Temmuz’un suiistimalinde olduğu gibi halkı sindirsin ve bir defa daha “itaat” ettirsin. Vatandaşların sokağa çıkmasını OHAL’e bahane etsin, protesto hakkını kullananların arasına kışkırtıcılar yerleştirilerek provokeyle olay rayından çıkarılsın. 7 Haziran (2015) 1 Kasım sürecinde olduğu gibi kargaşa ve kaos üzerinden bir defa daha siyasi rant devşirilsin. 

“İLTİSAKLI GÖRÜMCE” ÜZERİNDEN…

Belli ki siyasi iktidar, başta İstanbul olmak üzere önemli büyükşehir belediyelerini kaybetmeyi hâlâ hazmedemedi. Bu hazımsızlıkla, çeşitli bahanelerle belediyeler çalıştırılmak istenmedi. Bağış toplamaları, yardım yapmaları engellendi. Hesapları bloke edilip gelirlerine el konuldu. Aşevleri, hastaneleri kapatıldı. 

Ancak bütün engellemelere rağmen belediye hizmetlerinin aksamadan devam edip vatandaşlardan takdir görmesinden iktidardakiler fevkalâde rahatsız. Bu rahatsızlıkla her türlü saldırıda bulunuyorlar. 

Daha önce Nisan 2014’te “İki yanlıştan bir doğru çıkmaz, tekeden süt sağılmaz, balda tuz bulunmaz, suda ateş yanmaz, Recep Tayyip Erdoğan’dan da Cumhurbaşkanı olmaz, her vatan evladı Cumhurbaşkanı olabilir, ne var ki Erdoğan olamaz, milletin terazisi bu sıkleti çekmez” diye Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını galiz lâflarla “beka için tehdit” olarak gören Bahçeli, şimdi aynı tahkir ve tezyifleri muhalefet için yapıyor. AKP’yi eleştiren herkesi “vatan hâini” ilân ediyor. 

Kısacası, demokrasiyi, hukuku, toplum barışını berhava etme pahasına kaybetmenin rövanşı peşine düşen “tek kişilik hükûmet”, hiçbir yargı kararı olmadan yargısız infazla muhalefeti “terör örgütleriyle iltisaklı” olarak lanse ediyor. 

15 Temmuz kalkışmasına katılan generalin AKP Genel Başkan Yardımcısı kardeşinin büyükelçi yapıldığı, “terör davası”ndan yargılananların yakınlarıın sırf iktidar partisinde görev aldıkları için rektör olarak atandığı vartada, hukukun temel kurallarının başında gelen “suçun şahsiliği”ni esas alan “masumiyet karinesi” hiçe sayılarak belediyede işe alınanlardan birinin görümcesinin “terör örgütü ile iltisaklı” olduğu iddiasıyla İBB ve İmamoğlu töhmet altında bırakılmaya çalışılıyor.  

Sokakta hak aramak, toplantı ve gösteri yürüyüşü, mesela azan yüksek enflasyonu, pahalılığı ve zamları protesto bir anayasal ve yasal hak iken Cumhurbaşkanı’nın “utanmadan, sıkılmadan sokağa döküleceklermiş!” garip tepkisi bundan. 

BU “KUMPAS” DA TUTMAZ…

Belli ki “iktidar cephesi” ilk seçimde kaybetme paniğine kapılmış. Bu tehevvür ve öfke ile çatışmacı, kutuplaştırıcı nefret diliyle saldırıyor. Algı oluşturuyor.

En büyük zâlimlerin bir zamanların mazlumlarından çıkması gibi, iktidar koltuğundan olmakla yolsuzlukların, hırsızlıkların, rüşvetin, israfın, yandaşlara ihaleleri peşkeş çekmenin, milletin malını har vurup savurmanın, milleti ayrıştırıp bölüp parçalamanın hesâbının sorulmasından fevkalâde korktuğu için tehditlerle korkutmaya çalışıyor. 

Bizzat “iktidar cephesi” liderlerince her türlü hakaretler savruluyor; topyekûn muhalefet yaftalanarak “meşruiyet dışı” ilân edilmek isteniyor. 

Ortada hiçbir delil yokken, AKP İBB Meclisi Grup Başkanı’nın ikrarıyla “koridorlarda duydukları”yla siyasi rakipler bütün hukuk kuralları çiğnenerek kriminalize edilmeye yelteniliyor. Yargısız infazla peşinen insanlar suçlanıp canhıraş algı operasyonu yapılıyor.

Ne var ki bu “kumpas” da millet nezdinde ters tepiyor. İmamoğlu üzerinden “millet ittifakı”nda ve “parlamenter sistem işbiriliği”nde demokratik muhalefette çatlak meydana getirtmek amacıyla ortaya atılan uyduruk iddian daha ilk günde “cumhur ittifakı”nda çatlağa sebebiyet veriyor; AKP Genel Başkanvekili, parti kurucuları ve yöneticileri arasında alevlenen tartışma bunun bâriz göstergesi.

Hulâsa, bu “komplo”nun da hiçbir siyasi sonucunun olmayacağı, yakın siyasi tarihinin benzer tecrübeleriyle ortada. “Tek kişilik yönetim”, “belki tutar” diye göle bir maya daha çalıyor; o kadar…

Okunma Sayısı: 1600
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Said Yüksekdağ

    7.1.2022 11:33:53

    Siyasi gündemi çok iyi analiz etmişsiniz. Rabbim kaleminize kuvvet versin.

  • Oğuz Yiğiter

    7.1.2022 08:04:51

    'Deniz bitti..', 'maymun gözünü açtı'. Artık "korkutmaca senaryoları" fayda vermiyecektir. Ekonomikperişanlık cepleri ve mutfakları fena vurdu bu sefer. Hamasete karnı tok geniş kitlelerin... Tebrikler, dualar...

  • H.ibrahim Karahan

    7.1.2022 00:47:13

    Allah razı olsun her türlü kötülüklerden korusun

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı