Hayattan aldığımız lezzet artar. Elem ve üzüntüler bizden uzaklaşır. Cesedimiz, ruhumuz ve vicdanımız huzurla dolar. Evet! Bu kâinatın en mühim, önemli ve muazzam meselesi imandır. İmandaki sırra eren mutluluğu yakalar. Lezzete erer.  İman saadet-i ebediyyenin nuranî ve kutsî bir anahtarıdır. Bu anahtara sahip olan, dünyadaki ve ahiretteki bütün kapalı kapıları açar. Sosyal hayatta başarılı olur. Gıllı guştan uzak bir hayat yaşar. Hayatının her anını dolu dolu tadar. Çünki iman hayatımızı ışıklandırır. Önümüzü görmemizi sağlar. Yaşayışımıza ışık tutar. İman; doğuştan, yaradılıştan gelen aslî bir vazifemizdir. İnsan ancak Allah’ı tanımakla, bilmekle huzur bulur. Hayattan, yaşamaktan lezzet alır. İman ve teslimiyet, Cenâb-ı Hakk’ın kulunu sevmesi için bir vesiledir. İnsan, Allah’a iman ve iyi amellerle kendini Rabbine dost ve muhatap yapar.     

İman insanı hür yapar. Yani Allah’a kul olan başkasına kul olmaz. Hayattan lezzet alır. İman güçlendikçe hürriyet parlar. İmanı güçlü bir insan yönetimde baskıya ve zulme başvurmaz. Huzurlu bir hayatı olur. İnanan insanın, sadece kısa dünya hayatı değil, dünyanın kuruluşundan, âlem-i ervahtan kıyamete oradan da ebedî âleme kadar uzun bir ömrü vardır. İşte iman ve teslimiyet dünyada mutlu ve huzurlu bir hayat sürmesini sağlar. Daimî korkulardan kurtulur. Yaşayışından lezzet alır. Çünkü daima Allah’ın kontrolündedir. İman,  hayattan lezzet almamız yanında, maddiyat, mal, mülk ve medeniyetin verdiği lezzetten, hazdan daha önemli duygular verir. İnsanın dışında bütün mahlûkat fıtrî olarak Yaradan’a itaat eder. İnsan ise, Cenâb-ı Hakk’a itaati, kendi arzu ve iradesine bırakılmıştır.  Zaman, Cennete götüren amel ve yolların, engebeli ve zor olduğunu göstermiştir. Bunun için imanımızı güçlendirmeliyiz. Ta ki yaptığımız amellerden lezzet alalım. İmanî lezzeti tadalım.      

İman insana ölümü de güzel gösterir. Ölüm onun için Yüce Yaradanına kavuşma anıdır. Aşık ile maşuk arasında bir bez parçası olan kefenin kaldığı zamandır. İmanın zerresi dahi dünyanın bütün lezzetlerinden daha kıymetli ve hayırlıdır. Çünkü ahirette azaptan kurtuluş için bütün dünya fitye verilse kabul edilmez. Fakat kalbinde zerre miktar iman olan kimse için Cenâb-ı Hak meleklerine: ’Onu Cehennemden çıkarın.’ emrini verecektir.

İnsan, iman ile ‘Allah’ım! Mü’min erkek ve kadınları affeyle’ duâsına, duâlarına dahil olur. Zaten Allah’ı Rab olarak, İslâm’ı din olarak ve Hz. Muhammed’i (asm) peygamber olarak tanıyan, imanın tadına varır. Çünkü iman marifeti, ilmi; ilim muhabbeti, Allah sevgisini doğurur. Allah hepimize iman içinde sağlık, güzel ahlâk içinde iman nasip etsin. Amin.