"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sıla-ı Rahim

Cihat ERDOĞ
21 Nisan 2021, Çarşamba 00:36
Sıla-ı rahim, rahim bağı. Rahim ile cenin arasındaki kordon bağı gibi. İrtibat, ilişki kesilmemeli.

Alâkayı, akrabalarıyla ilişkiyi kesmeme hadislerinde Peygamberimiz (asm): ‘Rızkının bol, ömrünün uzun ve bereketli olmasını arzu eden kimse akrabalarıyla bağlantısını devam ettirmelidir.’ (Buhari, Edep, 12) buyurmaktadır. 

Zaten akrabalarımızla sıcak ilişki kurmak, ilgilenmek, ihtiyaç duyulduğunda onların yardımına koşmak bir insanlık icabıdır. Düğün gibi, doğum gibi sevinçlerinde, sevinçlerine ortak olmak. Ölüm gibi hüzünlerinde hüzünlerine katılarak, üzüntülerini azaltmak, hafifletmek bir vatandaşlık gereğidir. Aslında sıla-ı rahim, insan toplumunu güruh olmaktan, yığın olmaktan çıkarıp, bir topluluk, büyük bir aile ortamına taşır. Cemiyet hayatını güzelleştirir. İnsana insanî bir vasıf kazandırır.

Sıla-ı rahim, insanlara; sevgi, şefkat ve merhamet temelleri atar. Vatandaşın birbiri ile kaynaşmasına vesile olur. Malûmdur ki, insan; sosyal bir varlıktır. Tek başına yaşayamaz. Toplu yaşamak zorundadır. 

Yine Allah resulü (asm) Rahmet Peygamberi (asm): ‘Sıla-ı rahimi kesen Cennete giremez.’ (Buhari, Edep, 11) buyuruyor. Cenneti hak etmenin yolu, sıla-ı rahimden geçer. Cenab-ı Hak kutsal kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’de (Muhammed-22) Diğer bir ifade ile, ‘Allah korusun, sıla-ı rahimi kesmek, yani akrabalık bağlarını koparmak, parçalamak münafıklık alâmetidir.’ buyuruyor. Önemsiz görünmemeli. Çok önemli bir durum. Zaten büyük günah da sayılmaktadır. Yani akrabasını unutmayan, onlarla ilişkisini sürdüren sevap kazanır. Aksi davranan kimse ise günaha girmiş olur.

Yine Kur’ân’da, (Muhammed-22): ‘Kardeşlerimizle ilişkiyi devam ettirmemizi’ öğütler. 

Bakara Sûresi-27. âyette ise: ‘Fasık, günahkâr insanla; inanan insanı birbirinden ayıran en belirgin özelliğin, sıla-ı rahime uymak, riayet etmek olduğu belirtilir. Cemiyet hayatının temeli fertler, insanlar arasındaki sosyal ilişkilerdir. Hatta 27 derece cemaat sevabının verilmesi, İslâm içinde, Müslümanlar arasında bu ilişkiyi yaymak, teşvik etmek içindir. Hatta Yüce Resül (asm): ‘Kim Cennetin en güzel yerini istiyorsa cemaatle beraber olsun.’ (Tirmizi, Fiten, 9) buyurmuştur. Selâmlaşmak. Birbiri ile karşılaşınca gülümsemek. Hep bu amaca matufdur. Yöneliktir. Çünki hepimiz dünyada gurbetteyiz. Bu acı, ancak birbirimize destek olmakla azalabilir. Öncelikle akrabalarımıza, darda kalana yardım, insanlık gereğidir. Yine bir kutsî hadis de Yaradan: ‘Ben Rahman’ım. Akrabalığı, Ben yarattım. Kendi ismimden (Rahim) ismimi ona verdim. Yakınları ile ilgilenip akrabalığın hakkını verene lütufta bulunurum. Akrabalarıyla ilişkisini kesenden Ben de rahmetimi keserim.’ (Ebu Davut, Zekât, 45) buyurmaktadır.   

Okunma Sayısı: 1113
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı