Dışarıdan ithal edilen bu programın Türkiye ayağını Acun Ilıcalı oluşturuyor.
Reality yarışma programı Survivor dünyada 9 sezondur yayınını sürdürürken, bizim ülkede iki dönem ara vermişti.
Türkiye’de ilk kez Kanal D’de ekrana gelmişti. Sonra Show TV ardından Star’da ekran aldı.
Survivor çeşitli anlam taşıyormuş. Kısaca “Hayatta kalan” anlamını içeren Survivor’ın orijinal formatı Amerika tandanslı olmasına rağmen, şu an ekrana gelen formatı Acun Ilıcalı biraz daha geliştirmiştir diyebiliriz.
…
Survivor özel olarak seçilen 2 grubun bir adada zor şartlar altında yarışmalarını konu alır. Yarışmada açlık, hastalık doğal olaylar karşısında insan iradesinin ayakta kalabilmek uğruna ihtiyacını nasıl karşılaması gerektiğini gösteren bir yarışmadır.
Benim dikkatimi çeken noktaya gelmek istiyorum asıl…
Yarışmada sanıyorum haftada bir “dokunulmazlık” veya “eleme” için toplandıkları bir sahne var…
Kocaman ateşin etrafında “gönüllü” ve “ünlüler”in bir araya geliyor ve buradaki dekorda beni acaip rahatsız eden unsurlar var.
Ateş, meşale, kurukafa, sütunlar, bayraklar, çeşitli sembollerle birlikte konsey argümanları var.
Hatta kadın-erkek aynı yerde yatıp kalkmaları, mahremiyetin sıfıra indiği komün hayatının bir versiyonu gibi.
…
İşte bu görüntüler, bana nedense “mason” sembollerini çağrıştırdı.
Malum; Masonlukta semboller, masonik ilkeleri daha iyi anlatmak, ritüellerin içerdiği aşılamaları ve öğütleri belleklere iyice yerleştirmek, bunların uzun ömürlü olmalarını sağlamak için kullanılır.
Özellikle sır olarak nitelendirilen şeylerin başında “masonik işaretler,” sözcükler ve simgelere verilen anlamlar gelir. (Sözlük, Büyük Mason Mahfili Yayınları, s.158)
Programa ilk baktığınızda “mason” felsefesiyle alakasız gibi görünen sembollere pek çok yerde rastladığımızı görebiliyoruz. Bazı ülkelerin bayraklarında, çeşitli şirket ve kuruluşların amblemlerinde, kimi derneklerin armalarında, bazı resim, kitap ve yayınları logolarında… Buralarda yer alan belirli işaretler, oradaki “mason” hakimiyetini gösterdiği gibi, diğer masonlara da otomatik olarak haber verir.
Mesela Survivor’da gördüğümüz “sütun” bana “üç sütun”u hatırlattı.
Bu sütunlar, mason locasında girişteki sütunlardan ayrı olarak bulunur. Bunlar akıl, kuvvet ve güzelliği temsil eder… Sözü edilen üç sütunun “Kabala”ya uzanan kökeni bir masonik kaynakta şöyle anlatılır:
“Akl-ı hikmet, Kuvvet ve Güzellik. İskoç ritüeline göre, üç sütun, uzun karenin köşelerinde gönye şeklinde olmalıdır. Biri, güney-doğu açısında, diğeri güney-batıda, üçüncü de kuzey-batıda.”
Devam ediyoruz;
“Bu üç sütunun isimleri Kabbal’ın üç sefirotunun adı ile aynı olduğu görülür. Sefirotlardaki üç sütun Chochmah, Geburah ve Chesed’dir. Dördüncü bir sütun, görüneni görünmeyene bağlayan ve yüksek zeka anlamını taşıyan Binah’dır. Güya ölümlü gözlere gözükmezmiş.” (Mimar Sinan Dergisi, sayı;17)
Survivor’deki bu sembollerin “kör parmağım gözüne” sokarcasına ekrana getirilmesi “tesadüfî” değil gibi geldi.
…
Hele hele adada bulunanların hiç mi inancı yok, çok merak ediyorum.
Çünkü dünyanın neresinde olursa olsun herhangi bir insanın “inançsız”, “amaçsız” yaşaması asla mümkün değil.
Bu konuya da başka bir gün değinelim.