09 Kasım 2013, Cumartesi
Bir kefede zengin ve fakir bütün sofraların baş tacı, besleyici bir kibrit kutusu peynir diğer kefede ise kimsenin hayır diyemeyeceği en pahalısından bir dilim baklava farz edelim. Bir kibrit kutusu peynir 30 gram, bir dilim baklava ise yaklaşık 60 gramdır. (Bütün hesaplamalar bu gramajlar üzerinden yapılmıştır.)
İlk olarak parasal bir karşılaştırma yaptığımızda peynirin bize maliyeti 30 kuruş, baklavanın maliyeti ise 300 kuruştur. Bu iki lokmanın insan vücuduna girmezden önce fiyat ve görüntülerinden başka farkları yoktur. İnsan vücuduna alındıktan sonra ise vücud beslenmesinde peynir daha besleyici ve kalitelidir.
Peynir her ne kadar süt ürünlerinden olsa da, besin değerleri açısından et grubu besinleri arasında yer almaktadır. Baklavaya olan en büyük üstünlüğü ise ihtiva ettiği proteindir. Peynirde yaklaşık % 20 miktarında bulunan protein baklavada yaklaşık % 5 oranındadır. Ayrıca peynirde bulunan proteinin biyoyararlılığını da dikkate almak gerekmektedir. Hayvanî kaynaklı protein kaynakları (et, süt, yumurta) bitkisel kaynaklı protein kaynaklarına (tahıllar) göre her zaman daha kalitelidir. Diyet planlamada önemli bir adımdır bu. Uyguladığımız diyetin protein oranının önemli olmasının yanında kaliteli kaynaklardan olması da önemlidir. Bu bakımdan peynir baklayı bir hayli geride bırakmaktadır.
Peynirin dikkat çeken diğer bir üstünlüğü ise ihtiva ettiği kalsiyumdur (Ca). Osteoporozun önlenmesi ve dişlerin gelişimi açısından çok önemli bir mineral olan kalsiyum elementi, özellikle süt ve süt ürünlerinde bulunmaktadır. Diş çürüklerinde ise ihtiva ettiği fosfat minerali etkili olmaktadır.
Baklavanın üstünlüğü! ise peynirin ihtiva etmediği karbonhidrat yoğunluğudur (Gerek hamurunda olan gerekse tatlılık veren şekerinde olan karbonhidrat.) Fazla tüketimi diyabet yani şeker hastaları için kan şekerini ciddî oranlarda yükseltmekle birlikte, normal bireylerde de gizli de olsa bu hastalık belirtilerinin görülmesine ortam hazırlamaktadır.
Baklavanın bir diğer üstünlüğü! ise yine ihtiva ettiği karbonhidratlar dolayısıyla ağızda bıraktığı lezzettir. Fakat bu da yarım dakikadan fazla sürmemektedir.
Baklava gibi sadece ağızda bıraktığı lezzet sebebiyle tercih edilen besinler fazla miktarda tüketildiğinde başta hazımsızlık gibi birçok rahatsızlığa ortam hazırlamaktadır. Aşırı miktarda dolan midede ise yanma hissi uyanmakla birlikte hararet tabir edilen durum meydana gelmektedir. (Su tüketmeyen bir toplum olduğumuz düşünüldüğünde durum daha da önem arz etmektedir.)
Bediüzzaman Hazretleri, çok ilginçtir, yaklaşık yüz yıl öncesinden bu meseleye 19.Lem’a adlı İktisat Risalesi eserinde değinmektedir ve adeta fikirleriyle bu konuyu bilimsel olarak da ispatlamaktadır.
Okunma Sayısı: 1217
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.